Mürekkebi Kurumadan
Güncelleme Tarihi:
İhsan Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2006 00:00
Kadavra
Mary Roach
Çev. Taner Gezer
Yakamoz Yayınları
Bir dönem gezi yazıları yazan gazeteci Marry Roach her seferinde daha uzağa gitme isteğinin sonucu kendini üç defa Antartika’da bulunca daha yakınlarda ilginç şeyler aramaya başlamış ve kadavraların maceralarını araştırmaya koyulmuş. Ve ortaya bu ilginç kitap çıkmış. Bilimin hizmetine adanmış cesetlerin hikayelerini anlatırken ölümün çok da korkulacak bir şey olmadığını hissettiriyor insana. Araştırmanın ilk mekanı bir üniversitenin düzenlediği yüz gerdirme kursu. Kırk tepside kırk insan kafası. Yazar büyükçe bir tavuğa benzetiyor bu kafaların her birini, tepside olmaları da ortak noktaları; yağların, suların akmasını engellemek. Estetikte bugün gelinen nokta o kırk kafaya çok şey borçlu anlayacağınız. Arabaların çarpışma testlerinde kullanılan kadavralardan, ölmeden önce sürekli bal yiyerek yaşayan ve 100 yıl sonra cesetleri hastalıkların tedavisinde kullanılan bal adamlara kadar pek çok kadavra hikayesi anlatılıyor kitapta. Canlı insan bedeni ile ölü beden arasındaki şu 21 gramlık farkın nasıl ölçüldüğü bahsi de hayli ilginç. Mesela bu fark köpeklerde olmuyormuş. Başlarda kitabı okumakta zorlanabilirsiniz, bazıları için sağlam mide gerektirebilir ama bir kere başlayınca bırakılamadığı da bir gerçek. Hele krematoryumda bir insanın nasıl yandığının ayrıntılı anlatıldığı sahne var ki, kesin kadavra olmayı kabul edersiniz okuyunca.
Sır
Nermin Bezmen
Remzi Kitabevi
96’ncı yaşına basacağı doğum gününde tüm ailesi biraraya gelmişken önceden planlamışçasına hayata veda eder Hüma. Bir de sürprizi vardır geride bıraktığı çocuklarına ve torunlarına. Bileğine kelepçelediği hatıra defteri. Vasiyeti, o gece defterin okunması ve sonra da kendisiyle birlikte mezara gömülmesidir. Ailesi defteri okudukça o güne kadar tanımadıkları bir Hüma ile karşılaşır. Hayatının bütün ayrıntılarını, sırlarını en ince ayrıntısına kadar anlatmaktadır defterde. İlk cinsel deneyimden aşklarına, evliliklerine ve ilk eşinin eşcinselliğine kadar... Arka planda ise Birinci Dünya Savaşı öncesinin siyasal çalkantıları. Nermin Bezmen klasik roman örgüsünü kullanarak yazmış Sır’rı. 95 yaşındaki bir kadını, anne, babaanne, anenanne olarak kabul ederiz ve o sanki hep öyledir. Oysa herkesin yaşamınde kimsenin bilmediği, mezara götüreceği sırları vardır. Bezmen bunu Hüma’nın çalkantılı yaşamıyla bir kez daha hatırlatıyor bize.
Mary Roach
Çev. Taner Gezer
Yakamoz Yayınları
Bir dönem gezi yazıları yazan gazeteci Marry Roach her seferinde daha uzağa gitme isteğinin sonucu kendini üç defa Antartika’da bulunca daha yakınlarda ilginç şeyler aramaya başlamış ve kadavraların maceralarını araştırmaya koyulmuş. Ve ortaya bu ilginç kitap çıkmış. Bilimin hizmetine adanmış cesetlerin hikayelerini anlatırken ölümün çok da korkulacak bir şey olmadığını hissettiriyor insana. Araştırmanın ilk mekanı bir üniversitenin düzenlediği yüz gerdirme kursu. Kırk tepside kırk insan kafası. Yazar büyükçe bir tavuğa benzetiyor bu kafaların her birini, tepside olmaları da ortak noktaları; yağların, suların akmasını engellemek. Estetikte bugün gelinen nokta o kırk kafaya çok şey borçlu anlayacağınız. Arabaların çarpışma testlerinde kullanılan kadavralardan, ölmeden önce sürekli bal yiyerek yaşayan ve 100 yıl sonra cesetleri hastalıkların tedavisinde kullanılan bal adamlara kadar pek çok kadavra hikayesi anlatılıyor kitapta. Canlı insan bedeni ile ölü beden arasındaki şu 21 gramlık farkın nasıl ölçüldüğü bahsi de hayli ilginç. Mesela bu fark köpeklerde olmuyormuş. Başlarda kitabı okumakta zorlanabilirsiniz, bazıları için sağlam mide gerektirebilir ama bir kere başlayınca bırakılamadığı da bir gerçek. Hele krematoryumda bir insanın nasıl yandığının ayrıntılı anlatıldığı sahne var ki, kesin kadavra olmayı kabul edersiniz okuyunca.
Sır
Nermin Bezmen
Remzi Kitabevi
96’ncı yaşına basacağı doğum gününde tüm ailesi biraraya gelmişken önceden planlamışçasına hayata veda eder Hüma. Bir de sürprizi vardır geride bıraktığı çocuklarına ve torunlarına. Bileğine kelepçelediği hatıra defteri. Vasiyeti, o gece defterin okunması ve sonra da kendisiyle birlikte mezara gömülmesidir. Ailesi defteri okudukça o güne kadar tanımadıkları bir Hüma ile karşılaşır. Hayatının bütün ayrıntılarını, sırlarını en ince ayrıntısına kadar anlatmaktadır defterde. İlk cinsel deneyimden aşklarına, evliliklerine ve ilk eşinin eşcinselliğine kadar... Arka planda ise Birinci Dünya Savaşı öncesinin siyasal çalkantıları. Nermin Bezmen klasik roman örgüsünü kullanarak yazmış Sır’rı. 95 yaşındaki bir kadını, anne, babaanne, anenanne olarak kabul ederiz ve o sanki hep öyledir. Oysa herkesin yaşamınde kimsenin bilmediği, mezara götüreceği sırları vardır. Bezmen bunu Hüma’nın çalkantılı yaşamıyla bir kez daha hatırlatıyor bize.