Mucize adımlara ayak uyduracak kavalye aranıyor

Güncelleme Tarihi:

Mucize adımlara ayak uyduracak kavalye aranıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2008 00:00

Yakınlarıyla birlikte seyahat ettikleri otomobile çarpan saman dolu bir çuval, 17 yaşındaki Hale Necla Yıldız’ın yaşamını değiştirdi. Şarampole yuvanlandılar. Kazada aile fertlerinden kimsenin burnu bile kanamadı ama Hale Necla felç oldu. Hastanede anladı ki sadece gözlerini oynatabiliyordu. Bu şansızlık genç kızı pes ettirmedi. Yaşamıyla ilgili planlarını değiştirmedi, sadece erteledi. Azmi sayesinde yarattığı mucize doktorlarını bile şaşırtıyor.

4.5 ayın sonunda, yatakta kımıldamadan yatar pozisyondan değnekle yürüyebilir hale geldi. Ama işi acele. 2 buçuk ay sonra doğum günü var. 18’inci yaşına dans ederek girmek istiyor.

23 Haziran akşamında Gaziantep’e yola çıktı Hale Necla Yıldız. Babasının kullandığı arabada, yakın arkadaşı, halası ve yeğeni de vardı. Önce Mersin’e uğrayacak, 2-3 gün denize gireceklerdi. Arka koltukta, ortada oturuyor, uykusu gelmesin diye babasını konuşturuyordu. Sabaha karşı 04.00’e kadar hiçbir sorun yaşanmadı yolculukta. Mersin’e 2.5 saat kala babası ışıkları yanan binayı göstererek "burada dinleneceğiz" dedi.

Binayı göreli daha birkaç saniye geçmemişti ki öndeki kamyondan içi saman dolu bir çuval arabanın ön camına düştü ve patladı. Otomobilin dengesi bozuldu, babası direksiyon hakimiyetini kaybetti. Şarampole yuvarlandılar. Hale Necla kazayı an be an yaşadı. Bütün yolcular ufak tefek çiziklerle arabadan çıktı. Hale Necla hariç. Bacaklarını hissetmediğini anladı. Babası ön camı kırıp, onu dışarı çekmek için bacaklarından kavrayınca, başına gelenden emin oldu. Göğüsten aşağısı felç olmuştu.

Kendisini çekmeye çalışan babasına gayet yerinde bir kararla bırakmasını söyledi: "Bırak ambulans gelsin, beni ilkyardım ekibi çıkarsın." O zor durumda bile, yakınlarını sakinleştirdi. "Ağlarsam, babam kalp krizi geçirebilir, diye düşündüm. O yüzden onlara sürekli iyiyim dedim. Arabanın içinden biri böyle çıkacaksa, neyse ki o benim diye şükrettim. Gecenin bir yarısı, dışarıda kalıp, içeriyi görmek çok garip bir durum olmalı. Hem ben 17 yaşındayım, azimliyim, herkes benim başardığımı başaramayabilir... Toparlanacağıma ilk dakikadan itibaren inandım."

AMELİYATTAN ÇIKTIĞINDA SADECE GÖZLERİ OYNUYORDU

Kayseri Erciyes Üniversitesi’ne nakledilen Hale Necla’nın felcinin C7 omurundaki kırıktan kaynaklandığı anlaşıldı. Derhal ameliyata alındı. 3 gün yoğun bakımda kaldı. Doktorlar babasına bir daha yürüyemeyebileceğini söyledi. En iyi ihtimalle tekerlekli sandalyede hayatını sürdürebilirdi. Dört buçuk ay önce halen yattığı Sema Hastanesi’ne nakledildi.

Hale Necla’ya durumun ciddiyeti hiç söylenmedi. Yatağında kollarını, parmaklarını bile kımıldatamadan yatıyordu. Sadece gözlerini hareket ettirebiliyordu. Kaza onu bambaşka bir hayatın içine çekti. Kendini bırakmadı, başına gelenleri sorgulamadı hiç. Elinden geleni yapmaya karar verdi. Tedavi programı, sabah 09.00, akşam 17.00 sürüyordu. Hatta bazen mesaiye kalıyor, 17.00’den sonra bile çalışmaya devam ediyordu. Hálá da ediyor...

TEKERLEKLİ SANDALYEYE DAYANAMADI BAYILDI

Tüm bu yoğun tedavinin, çabanın sonuçlarını almaya başladı. Başta, özel yatağının 20 derece yükseltilmesine bile dayanamıyordu. Bu yatakta 90 derecelik açıyla oturabilmesi bir ay aldı. Sonra kollarını kaldırmaya, hafif hafif boynunu oynatmaya başladı. Derken boyunluğu çıkarıldı. Kazadan bir ay sonra sıra tekerlekli sandalyeye gelmişti. Tekerlekli sandalyeye ilk kez oturduğunda tansiyonu düştü, bayıldı. Sonra sırasıyla göğüs, bel ve ayaktan tutan bantlar açıldı.

Destekli yürüme cihazı en önemli aşamalardan biri. Belden ayak bileğine kadar desteklenen cihazla paralel barda yürümeyi başardı. Adımları küçük bir kızken oynadığı "alırım, veririm, ben seni yenerim" oyunundaki gibi dipdibe, küçücüktü. Yine de bu gelişme, uzmanları şaşırttı. Ardından sıra paralel barda cihazsız yürümeye geldi. Hafta sonu gezmesinde ailesiyle Küçüksu’dayken, yürümek istiyorum, kaldırın, dedi. Koltukaltlarına girdiler, ellerinden tuttular, adım atmaya başladı.

ONCA UĞRAŞIN ÖDÜLÜ: KOLTUK DEĞNEKLERİ

Bu başarısı üzerine terapistleri, onu yürütece aldılar. Oda boyu yürüttüler. Ama bunca çabadan sonra asıl mutlu anı nihayet koltuk değneklerine kavuştuğu andı. Bununla da adım atmayı başardı. Parmaklarını, kollarını daha iyi çalıştırabilmek için annesi Müfide, ablası Handan’la odasında voleybol, dart oynadı. Boncukları dizerek takılar yaptı.

Tüm bu gelişmeler ciddi bir iradenin, eforun, azmin sonucu. "Başıma gelenlere isyan edip, kendi içime kapanırsam ayağa kalkamayacağımın farkındayım. Kendimi bırakırsam toparlayamam. Bu kadar hızla yol almışken, pes etmek niye?" diyor. Hale Necla bu yıl üniversite sınavına girecekti. Ama "Hazırlık bir yıl beklesin" diyor. "Şimdi kendimi
Mucize adımlara ayak uyduracak kavalye aranıyor
yürümeye adadım, bunu halledeyim sıra üniversiteye de gelecek. Bana iç mimarlık ya da peyzaj mimarlığı uygun."

GEÇ KALIP NEFES NEFESE EVE KOŞMAYI ÖZLEDİM

Şimdi Hale Necla’nın hedefi 30 Ocak’ta yürümek, 18 yaşına dans ederek girmek. Kendinden emin, "tuttuğumu koparırım" diyor. Ailesi ekip arkadaşları gibi. Babası Sacit Yıldız, annesi Müfide, ablası Handan Yıldız en büyük destekçileri. Hastane personeli ikinci ailesi gibi. Hale Necla, "Eve gidince hastaneyi özlüyorum. Bu noktaya gelmişken, yürümeden çıkmayayım diyorum. Etiler Lisesi’ndeki arkadaşlarımı, öğretmenlerimi çok özlüyorum. Hayalim, giyinip, süslenip, çok dolaşıp, geç kalıp nefes

 

Annesi Müfide Yıldız Hale doğduğu günden beri mücadele ediyor. Astım hastası, bir ara Behçet hastalığından da şüphe ettiler. Şimdi de bu. Ama hep azimlidir. Bizim hayatımızı kolaylaştırmak için uğraşır. Kazadan sonra da çok hızla iyileşti. Sadece biz değil, tıbbi kadrodaki herkes Hale’yi çok seviyor ve onun için uğraşıyor.

Ablası Handan Yıldız Her zaman güçlü bir çocuktu Hale. Yoğun bakıma yanına girdiğimde, arabadaki diğer insanları sordu önce. Bir kere isyan etmedi. 17 yaşında bunu söylemesi çok garip ama hep, "İyi ki benim başıma geldi, diğerlerinin başına gelseydi başaramazlardı" diyor.
nefese eve koşmak!" diyor.

PROFESYONEL SPORCU GİBİ HAYATI EGZERSİZLE GEÇİYOR

Günlük programı belli: 09.00- 12.00 arasında yoğun yürüyüş egzersizleri. 12.00-13.30: Yemek ve dinlenme molası. 15.00’e kadar özel ayak hareketleri, kalça kaldırma, beli dik tutma çalışmaları. Haftada 3 gün Darüşşafaka Ömran ve Yahya Hamuloğlu Fizik Tedavi Merkezi’ndeki özel havuzda yüzüyor. 2 gün lokomat denilen robotla, yürüme egzersizleri yapıyor. 17.00’de hastaneye geri dönüyor. Odasında kısa bir yürüyüş egzersizi daha, sonra iki saat kadar elektrik tedavisi ve tekrar koridorda yürüyüşe devam. Cumartesi akşamları izinli. Evine gidiyor. Pazarları ailesi ve arkadaşlarıyla geçiriyor, aynı akşam özel odasına çevirdiği hastanedeki odasına geri dönüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!