Misafir öğrenciler ne umdu ne buldu

Güncelleme Tarihi:

Misafir öğrenciler ne umdu ne buldu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2010 16:26

Türkiye’de 127 ülkeden 18 bin 720 yabancı uyruklu öğrenci öğrenim görüyor. Gelen öğrencilerin çoğu Türki cumhuriyetler ve komşu ülkelerden.

Haberin Devamı

Kıbrıs ve Azerbaycan’dan 2 bini aşkın, Bulgaristan ve Türkmenistan’dan bin civarında, İran, Moğolistan, Yunanistan’dan bine yakın öğrenci Türk üniversitelerinde eğitim görüyor. Almanya, Fransa, Finlandiya gibi Avrupa ülkelerinden gelenlerin sayısı da az değil. Siyahı, beyazı, çekik gözlüsü, sarışını, kimi tesadüfen, kimi meraktan Türkiye’ye gelmiş. Erasmus ve yabancı öğrenci statüsüyle gelen öğrencilerin en büyük tutkusu Türk yemekleri ve İstanbul Boğazı. Sokaktaki köfte ekmeğin tadını beğenen de, üç öğün lahmacun yiyen de var. İTÜ’de hem Erasmus, hem de yabancı öğrenci statüsünde öğrenim gören Almanyalı, Kongolu, Brundili, Finlandiyalı, Endonezyalı öğrencilerle Türkiye’de misafir olmayı konuştuk.

Lahmacun, baklava ve künefeye bayılıyorum

Daha 12-13 yaşındayken, ortaokul sıralarında Avrupa’da okumayı hayal ediyordum. Oraya gitmek için çok uğraştım. Ancak, ortaokulda bir Türk okuluna gitmiştim, o okulu çok beğendim. Okulda bir Türk hoca bana Türkiye’yi tavsiye etti. “Türkiye Avrupa’ya yakın bir ülke. Orada aldığın eğitimle rahat rahat Avrupa’ya gidersin” deyince burayı araştırdım.

Haberin Devamı

Gelmeden önce Türkiye’yi Suudi Arabistan gibi bir ülke olarak düşünüyordum. Çöllerle dolu, çatısı olmayan evler... Oysa çok farklıymış. Özelikle İstanbul... Hayalimdeki Avrupa’ya benzeyen, tarihi ve turistik yerleriyle çok güzel bir şehir.

Türkiye’yi tekrar ziyaret edeceğim, daha gezmediğim şehirler var. Mesela kuzey ve doğuda çok güzel yerler olduğunu duydum. İlk zamanlar ailem Türkiye’ye gelmemi hiç istemedi. Özellikle annem beni buraya göndermemek için çok çaba harcadı. Ama sonunda onu ikna ettim. Şimdi ailemin de içi çok rahat.

Ben doğal yerleri çok severim, dağlar, ormanlar, deniz. İstanbul’da da Çamlıca Tepesi’nin manzarasını çok seviyorum. Oradan Boğaz’a bakmak çok güzel. En sevdiğim Türk yemeği lahmacun. Tatlılardan da baklava ve künefeye bayılıyorum. Geçen yaz Gaziantep’e gittim. Orada yapılan yemekler çok güzeldi. O kadar yemek yediğimi hiç hatırlamıyorum.

Türkiye’deki insanlar misafirlere çok iyi davranıyorlar. Çok sıcakkanlılar, hiç sorun yaşamadım. Ne zaman birinden yardım istesem hiç geri çevirmediler.

Haberin Devamı

Bebek ve Ortaköy en sevdiğim yerler

Ülkemde üniversiteye gitmek için devlet sınavına girdim. Birçok yeri kazandım. Ama Türkiye’yi tercih ettim. Burayı tanımak istedim.

Eğitimin iyi olduğunu duydum ve geldim. Gelmeden herkes bana “Kendine çok dikkat et! Orada insanlar uzun bıçaklarla dolaşıyor, yabancılara kötü davranıyorlar” diyordu. Buranın güvenli olmadığını söylüyorlardı. Ailem de karşı çıktı. Oysa ben öyle düşünmüyorum. Kötü insanlar her yerde var.

Üç yıldır buradayım, rahatım. Türkler misafirleri çok seviyor. Önce Türkçe öğrendim. Maçka’da yaşıyorum. İstanbul’da en sevdiğim yerler Bebek ve Ortaköy. En sevdiğim yemek kebap.

Çatal yerine çorap, ekmek yerine erkek istedik

Haberin Devamı

Ülkem ve Türkiye arasında bir öğrenci değişimi anlaşması yapıldı. Beni Türkiye’ye gönderdiler. Fransa, Rusya, Belçika gibi başka ülkelere giden arkadaşlarım da oldu. Türkiye’yi Arapların ve teröristlerin olduğu bir ülke zannediyordum. Suudi Arabistan’daki gibi herkesin uzun elbise giydiğini düşünüyordum ama geldiğimde tüm söylenenlerin yalan olduğunu anladım.

Üniversitede aldığım eğitim çok iyi ama Türkiye’de yabancı olmak çok zor. Ailem gelmemi istedi. Ama çevremizdekiler beni çok korkuttular. “Gitme, Araplarla yaşamak zor” dediler. Türkiye’ye gelmiş Burundili bir tanıdığımız bize Türkiye’yi anlattı ve o zaman gelmeye karar verdim.

İstanbul’da en sevdiğim yer Taksim. En sevdiğim yemek kuzu külbastı. Türkçe okurken bazı kelimeleri çok karıştırıyorum. Örneğin arkadaşım bir gün ekmek almaya gitti.  Ekmek yerine “Erkek var mı?” diye sordu. Bazen de restoranda çatal yerine çorap istiyorduk. Artık çok daha rahat konuşabiliyoruz.

Haberin Devamı

İnsanlar “Zenciye bak” dediklerinde çok kötü hissediyorum. Çünkü zenci, köle demek. Onun yerine siyah diyebilirler. Ama yine de Türkiye’de insanlar güler yüzlü.

Türkler Almanya’da kimseyle karışmıyor ama burada Kürt’ü, Ermeni’si, Rum’u hepsi birlikte yaşıyor

Buraya Türkçeyi öğrenmek için geldim. Fransızca, Almanca, İspanyolca, hepsi birbirine yakın diller. Kültürleri benziyor. Ben farklı bir kültür görmek ve farklı bir dil öğrenmek için Türkiye’yi tercih ettim.

Önce Kurtuluş’ta bir evde yaşadım, sonra Mecidiyeköy’e taşındım. Ailem, daha önce Türkiye’ye çok gelmiş, Türkleri çok seviyor. Şimdi onların da İstanbul’a gelmek için bir sebebi var.
? İstanbul kozmopolit bir şehir. Farklı dinleri, dilleri birleştiren bir güzellik. Fakiri, zengini, Kürt’ü, Ermeni’si, Rum’u bir arada yaşıyor. 3.5 aydır buradayım, Haziran’da Almanya’ya dönüyorum. Ama, stajlar için tekrar geleceğim.

Haberin Devamı

Benim Almanya’daki Türklerle iyi deneyimim olmuştu. Fakat oradaki Türkler kimseyle karışmıyorlar. Oysa, burada herkes birlikte yaşıyor. Türkler yabancıların kendini iyi hissetmesi için her şeyi yapıyor, yardım etmek istiyorlar.

ERASMUS NEDİR?

Erasmus yükseköğretim kurumlarının birbiriyle işbirliği yapmasını sağlayan bir Avrupa Birliği programı. Kurumlar ortak proje üretiyor; öğrenci ve personel değişimi için karşılıklı mali destek sağlanıyor.

Türkiye’ye gideceğimi söylediğimde ailem çok korktu. Ama ufkumu genişletmek için farklı kültürleri tanımak iyidir. Doğru karar almışım.

Gelmeden önce arkadaşım bir apartman dairesi kiraladı. Bir Türk’le kalıyorum. Mecidiyeköy’de yaşıyorum. Metroyla okuluma geliyorum. Boğaz’a, havanın güneşli olmasına bayıldım. Türkiye’yi çok gezdim: Kapadokya’ya, Alanya’ya gittim.

Mersin’de küçük bir kaza geçirdim. Bir hafta hastanede yattım. O dönem hastanede eşlerinin yanında refakatçi kalan iki kadın annemmiş gibi davrandı, bana baktı. İstanbul’daki okul arkadaşlarım yardım için Mersin’e geldi.

Akşamları İstiklal Caddesi’nde dolaşmayı seviyorum. Haziran’da dönecektim ama eğitimimi uzatmayı düşünüyorum. Buranın yazını yaşamak istiyorum.

İstanbul’dan etkilendim ve eğitimimi uzattım

Türkiye’yi daha dindar ve tutucu diye düşünüyordum, oysa çok Batılı. Buraya Finlandiyalı kız arkadaşımla geldim. Ailem ve arkadaşlarım kız arkadaşımla burada türban takmak zorunda kalacağını söylüyordu. Ama, ben tatillerde onlara gerçek Türkiye’yi anlattım, kafalarındaki imaj değişti. Yine de buraya gelmeye korkuyorlar.

Eylül başından beri buradayım. Feriköy’de yaşıyor, metroyla okula geliyorum. Burada dersler çok ağır. O kadar çok çalışıyorum ki. Onun için İstanbul ve Türkiye’yi fazla dolaşamadım.

Eğitimimi tamamladım gibi ama buradan o kadar etkilendim ki, uzattım. İstiklal Caddesi’ne, Ortaköy’e bayılıyorum. Boğaz’da yürüyüş yapmak müthiş bir duygu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!