Merak cezbeden bir güç: Yamaha MT-03

Güncelleme Tarihi:

Merak cezbeden bir güç: Yamaha MT-03
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2006 00:00

Heh he... Başlığa bakınca bu aletin böyle bilmem kaç yüz beygir filan olduğunu düşünüyor değil mi insan? Yok inanın o maksatla yazmadım. Ben de yazdıktan sonra fark ettim böyle olduğunu ama çok sevdim bu başlığı değiştirmek istemedim. Nasıl olsa yazıyı okuyanlar neyin ne olduğunu anlayacaklar.

2005 senesinde Yamaha, yeni yarattığı MT serisinin ilk üyesi olan MT-01’i motosiklet pazarına sunmuştu. 2006 senesinde de MT serisinin ikinci üyesi MT-03 geldi. İlk gördüğüm andan beri şahsen benim merakımı cezbetmiş bir model bu. İlk bakıldığında şekil olarak MT-01’i andıran MT-03’de Yamaha’nın yenilikçi ve özel bir karakteri olan motosiklet yaratma çabası çok net görülüyor.

TEST SÜRÜŞÜ TALEP EDİYORUM

Tek silindirli, 660 cc’lik bir makinası olan MT-03’ün Öhlins marka yandan amortisörü, çok güzel şekillendirilmiş egzoz sistemi ve kayış tahrikli olması ön plana çıkan yönleri. 660 cc’lik motor 6000 devirde 45 beygir güç üretiyor. Etkileyici mekanik görüntü, el yapımı parçalar, MT-03’ün değişik oturma pozisyonu, ’off-road sürüş’ tarzı bu aletin çok eğlenceli bir model olduğunu söylüyor bana. Ancak üstüne binip bu hissettiklerimi bizzat yaşamadan hayatta inanmam. Yamaha yetkililerine buradan sesleneyim; "Alooooo... Yamaha mı acaba? Hımmm.. Ben sizin şu hani MT-03 modeliniz var ya. Hıh. İşte onu bir güzel test etmek istiyorum. Vallaha beni bilirsiniz bindiğimde hakkında ne düşünüyorsam olduğu gibi yazarım ona göre... Alooo? Alo?"

YÜKSEK TORKLU MOTOR

MT-01 ve MT-03’ün arasındaki ortak nokta nedir? "İki model de aynı felsefeyle üretilmiş; minimum zamanda maksimum eğlence" diyor Yamaha. Artık birçok motosiklet severin, motosiklet zevkini tatmak için uzun seyahatler yapacak zamanı yok. Bu insanlar park yerinden çıkar çıkmaz trafik bile olsa, yol şartları kötü bile olsa motosiklet zevkini tatmak, eğlenmek istiyorlar. İşte Yamaha en kısa zamanda en fazla eğlenceyi sağlamak için MT serisini yaratmış. Bu sebepten dolayı her iki modelin de gaza çok iyi tepki veren, vibrasyonu hissettiren ve davul gibi sesi olan makinası ve bu makinayla kombine edilmiş çok kısa, hafif ve üstünde adeta ’saldırı pozisyonunda’ oturulan özel dizayn şasesi varmış.

İki modelin ayrıldığı özellileri ise; MT-01 yüksek torklu maksimum motor, MT-03 kompakt dizaynla maksimum kıvraklık.

DETAYLARI İLGİ ÇEKİCİ

Geçenlerde, yol yapamasam da iyice mıncıklama şansım oldu bu makineyi. Bir kere kesinlikle fotoğraflardakinden çok daha albenisi yüksek, ilgi çekici, gösterişli, şık bir makine. MT-03’ün üzerinde öyle çok detay var ki uzunca bir süre, melul melul baktırıyor kendine... Ne yalan söyleyeyim kimse alınıp darılmasın, bu detaylar bu güne kadar alıştığımız Yamaha standartlarının üstünde göründü bana. Sınıf olarak öyle cuk diye bir yere oturtamıyorsunuz. Melez bir model olduğunu söyleyebilirim. Acayip fırlama bir duruşu var bu keratanın. Bu anlamda Yamaha’nın iddia ettiği gibi eğlenceli bir imajı çiziyor. Fiyatı 13 bin 600 YTL.

Bu yazdıklarım MT-03 konusundaki ilk izlenimlerim. Kullanmadan, üzerine oturup vakit geçirmeden bir kelime daha yazmam. İlk fırsatta test yazısı ile yine sayfamıza misafir edeceğim MT-03’ü...

İstanbul Park’ın motosikleti Honda oldu

Honda Türkiye A.Ş. 2 yıl boyunca İstanbul Park’ın resmi motosiklet sağlayıcısı oldu. Formula 1, MotoGP, WTCC, FIA GT, DTM gibi dünyanın önde gelen yarışlarının yapılacağı İstanbul Park«da, Honda SCV 100 F Beat scooterlar tüm saha içi aktivitelerde kullanılacak.

Haftaya Deauville

Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’da Türkiye pazarına yeni girecek Honda Deauville MT 700 V, CBF 1000 ve Silver Wing 400’ü kullanma şansım oldu. Harika bir asfaltta, 3 gün boyunca sabahtan akşama kadar tepelerinde dolaşmak sureti ile haklarında çok şey öğrenecek ve keşfedecek fırsatım oldu. Önümüzdeki haftalarda test yazılarını sizlerle paylaşacağım...

Şimdi eğitim zamanı

BMW Motorrad standartlarına göre Borusan Oto İstinye tesislerinde inşa edilen ve 2004 yılı Mayıs ayında faaliyete geçen BMW Rider Academy, motosiklete yeni başlayanlardan ileri seviyeye kadar geniş bir yelpazede motosiklet severlere kaliteli güvenli sürüş programları alma olanağı sağlıyor. Sürüş alanı, yol ve enduro pistleri bulunan BMW Rider Academy’de, sadece BMW kullanıcılarına değil tüm motosiklet severlere hizmet veriliyor. BMW Rider Academy, sürüş programların dışında da çeşitli aktiviteleri ile de motosiklet severlerin buluşma noktası.

Supersport Şampiyonası’ndaki bayrağımız: Kenan Sofuoğlu

Hastasıyım, hastasıyım, hastasıyım bu çocuğun... Umarım onu MotoGP’de de izleme şansımız olacak. Kenan Sofuoğlu, Dünya Supersport Şampiyonası’na fırtına gibi başladı. Sofuoğlu, sezon öncesi takımı Ten Kate Racing’in katıldığı test dışında, herhangi bir tecrübesinin olmadığı Katar’ın Losail pistindeki ilk yarışında, takım arkadaşı Fransız Sebastien Charpentier ile Yamaha pilotu Kevin Curtain’ın ardından üçüncü sırayı alarak podyuma çıktı. Ten Kate yarış takımının menejeri Ronald Ten Kate’nin sonuçla ilgili değerlendirmesi ise Kenan’ın başarısını gayet net olarak açıklar nitelikte: "Sebastien’in yarışı kazanması birçoklarına göre çok büyük bir sürpriz değil belki, ama Kenan’ı podyumda görmek bizim için gerçekten çok özel bir şey oldu. Kazanamayacağını anlayınca güvenli bir şekilde yarışı bitirmeyi hedefledi ve bunu da başardı. Üstüne yeni şeyler ekleyebileceğimiz şahane bir sonuç bu."

KENAN SUPERSPORT’U SEVDİ

Kenan ise yarışın başında liderleri zor da olsa takip etmeyi başardığını, ilerleyen turlarda ise Kevin Curtain’i yakalayabilecek durumda olduğu halde yarışı bitirmeyi hedefleyerek hızını düşürdüğünü belirtti. "Çok güzel bir sonuç aldık" diyerek yeni takımına teşekkür eden sürücümüz, geçen yıl kullandığı superstock motosikletine kıyasla supersport klasmanının tamamen farklı olduğunu, başta süspansiyon olmak üzere motosiklet ayarları seçeneklerinin çok daha fazla olduğunu belirtti. Anlaşılan Kenan Supersport’u sevmişti.

İKİNCİ YARIŞTA ŞANSIZDI

Superbike Şampiyonası takvimini takip eden Supersport Dünya Şampiyonası’nın ikinci yarışı da geçtiğimiz hafta sonu Avustralya’nın Philip Island pistinde yapıldı. Kenan için pek şanslı bir hafta sonu değildi. Kenan, yine kendisine yabancı olan bir pistte yarışa sıkı başlayıp, dördüncülük için beşinci sırada giderken, 12’nci turda Honda virajında düştü. Yarışa devam edemeyen Sofuoğlu’nun sağ el bileğinde incinme olduğu, ancak sonraki yarışlar için bunun sorun teşkil etmediği açıklandı. Kenan şu anda genel klasmanda 16 puanla 6’nci sırada. Takım arkadaşı Sebastien Charpentier ise yarışı birinci sırada tamamlayarak genel klasman birinciliğini devam ettiriyor.

MOTOGP 30 NİSAN’DA TÜRKİYE’DE

Şampiyonaya, bu yarıştan sonra bir süre ara verip, 28-30 Nisan tarihlerinde Valencia pistindeki yarışla devam edilecek. Kenan, Avrupa pistlerini daha iyi tanıdığı için bundan sonraki yarışlarda şüphesiz daha rahat edecek. Valencia’daki yarışlarla aynı tarihte, 30 Nisan’da İstanbul Park pistinin MotoGP Şampiyonası’nın üçüncü ayağına ev sahipliği yapacağını da şimdiden hatırlatalım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!