Tek kelime İngilizce bilmeden geldiği Hollywood'da yıldızlığa yükseldi: Keanu Reeves'den dayak yedim ama şikayetim yok!
Güncelleme Tarihi:
Son birkaç yıldır birçok filmde karşımıza çıktı, hem güzelliğiyle hem de yeteneğiyle sadece hayranlarını değil yapımcıları ve yönetmenleri de kendine hayran bıraktı. En sonunda da çok önemli bir filmle Oscar adaylığı kazanarak adını Hollywood’un “A Listesine” yazdırmayı başardı.
Kimselere benzemeyen güzelliğiyle Hollywood’a ilk adım attığı günden beri çok dikkat çekmişti. Genç yaşlı ayırmaksızın neredeyse tüm yıldız oyuncuları kendine esir eden ve birbirlerinin çok benzeri hale getiren estetik operasyonlardan, o plastik yapay görüntüden çok uzakta duran doğal hali ve sıcak kanlılığıyla yıldızı çabuk parladı.
TEK KELİME İNGİLİZCE BİLMİYORDU, ŞİMDİ BÜYÜK BİR YILDIZ OLDU!
Oysa şimdilerin en çok aranan başrolü olmasıyla Amerika’ya tek kelime İngilizce bilmeden gelmesi arasında geçen süre o kadar da uzun değildi. Ana de Armas’ın ataları İspanya’dan Küba’ya göçmüş, yetenekli aktris de hem güzelliği hem azmiyle ülkesinde sevilen bir oyuncu olmayı başarmıştı.
Ana de Armas, şansını bir de Hollywood’da denemek isteyince 26 yaşında Amerika’ya göçtü. Aslında geç sayılabilecek yaşta geldiği bu yıldız fabrikasında tutunmak çok zor olsa da o hiç yılmadı ve sadece 8 senede Hollywood’un en çok aranan kadın oyuncusu olmayı başardı.
ABD’nin en çok izlenen komedi şovu Saturday Night Live’a (SNL) konuk olan ve programı sunan Ana de Armas, SNL’in açılış konuşmasına İspanyolca başlayan ve sonra “Şaka şaka, elbette İngilizce öğrendim” diye devam eden yıldız oyuncu ülkeye gelince kendi yolunun da her göçmen gibi çizildiğini anlattı.
"DİLİNİZİ TELEVİZYON İZLEYEREK ÖĞRENDİM"
O da Latin Amerika’dan ABD’ye gelen göçmenler gibi tek kelime İngilizce bilmeden atıldığı bu macerada televizyondan yardım almıştı. “İngilizceyi her göçmen gibi sürekli televizyon izleyerek öğrendim. Ve bunu da Friends dizisinin izleyerek başardım. En iyi İngilizce öğretmenimin Chandler Bing olacağını kim tahmin edebilirdi” diyordu yıldız oyuncu.
Allah vergisi güzelliği ve çalışkanlığıyla beklediği roller önüne serilmeye çabuk başladı. Hollywood’a geldikten bir sene sonra Ana de Armas Keanu Reeves’le birlikte rol aldığı Knock Knock adlı gerilim filminde oynadı. Bunu War Dogs ve Hands of Stone gibi beğenilen filmler takip edecekti. Blade Runner 2049’da canlandırdığı yapay zekadan ibaret hologram Joi rolüyle artık herkes adını öğrenecekti.
BOND KIZI OLDU
Daniel Craig’le başrolleri paylaştığı Knives Out’la artık adı ödüllerle anılmaya başladı ve Altın Küre’ye aday gösterildi. Craig’le yolları iki yıl sonra bir daha kesişecekti: Ana de Armas artık bir Bond kızıydı ve Bond serisinin Daniel Craig’li son filmi No Time to Die’da rol aldı. En büyük fırsata bir yıl sonra kapısını çalacaktı.
Blonde adlı biyografik filmde Marilyn Monroe’yu canlandıran Ana de Armas’ın performansı övgülere boğuldu ve güzel yıldız Hollywood’a ayak bastıktan 8 yıl sonra ilk Oscar adaylığını kazanmayı başardı. Üstelik Ana de Armas sadece kendisi için değil ülkesi için de bir ilki başarıyordu ve Oscar adayı olmayı başaran ilk Kübalı kadın oyuncu olarak tarihe geçti.
ROBERT DE NIRO'DAN UNUTULMAZ JEST...
Ana de Armas, çok da uzun sayılmayacak Hollywood kariyerinde sinemanın gelmiş geçmiş en büyük aktörlerinden bir kabul edilen Robert De Niro ile de çalıştı. Ve usta aktör Ana de Armas’a hayatı boyunca unutamayacağı bir jest yaptı. ABD’de çektiği ilk filmde De Niro ile karşılıklı oynama şansına erişen Ana de Armas’a usta oyuncu yakında Küba’ya gideceğini söylemiş, eğer isterse oradayken Ana de Armas’ın ailesine selam götürebileceğini anlatmıştı.
Ana de Armas, dünyanın yaşayan en büyük oyuncusu kabul edilen rol arkadaşına ailesinin telefon numarasını verdi. Ve bunu yaptığını bile hemen unuttu. Çünkü De Niro’nun ailesini arayacağına hiç ihtimal vermemişti. Sonra ise hiç beklemediği o telefonu aldı.
Ana’nın babası telefonda bağırıyor, heyecanlı bir şekilde bir şey anlatmaya çalışıyordu. Kötü bir şey olduğunu düşünen Ana, babası heyecanını yenip sakinleşince durumu anlayacaktı. Robert De Niro gerçekten de verdiği sözü tutmuş, hatta telefon etmekle kalmayıp ana de Armas’ın babasını iş yerinde ziyarete gitmişti. Ana de Armas SNL’De bu anısını “Bu jesti ve Robert De Niro’nun nezaketini hiç unutamayacağım. Böyle şahane oyuncularla çalışmak benim için büyük şans, onlar sayesinde babam benimle gurur duyuyor” diyerek paylaştı.
OSCAR ADAYI OLUNCA TARİHE GEÇTİ
Kendisine Oscar adaylığı getiren Marilyn Monroe biyografisi Blonde’dan sonra işleri iyice açılan ana de Armas bugünlerde John Wick evreninde geçen bir hikâyeyi anlatan Ballerina filmi için harıl harıl çalışıyor. Üstelik Ana de Armas Ballerina filminde onu ilk kez dünyaya tanıtan film olan Knock Knock’taki rol arkadaşı Keanu Reeves’le bir kez daha bir araya gelecek.
Başrolünü Ana de Armas'ın üstlendiği John Wick spin-off filmi "Ballerina", "John Wick: Chapter 3 - Parabellum"da gördüğümüz bale okulunda eğitim alan genç bir suikastçının ailesini öldürenlerden intikam almasını anlatacak.
"KEANU'DAN DAYAK YEDİM AMA ŞİKAYETİM YOK"
Güzel oyuncu, birkaç ay önce ünlü talk şovcu Jimmy Fallon'a konuk olmuş, programda Keanu Reeves ile çektiği bu dövüş sahnelerinde ne kadar zorlandığını anlatmıştı: “Bir süredir filmin çekimlerindeyiz. Ve ben epey acı çekiyorum. Bond’daki rolüm böyle değildi, şimdi sürekli dövüşüyorum, her yerim morarıyor. Ama hiç şikâyet etmeyeceğim çünkü Keanu bunu çok iyi beceriyor. Beni havaya fırlatıp yere deviriyor ama ben bundan memnunum çünkü o bu işte en iyisi”
Çekim arası romantizm: Öpücükle susturdu