Londra’da yalnız uyanacak olmak kötü

Güncelleme Tarihi:

Londra’da yalnız uyanacak olmak kötü
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2010 00:00

Pop müziğin başarılı ismi Yalın ile Coke’n Music Üniversite Turu’nun dördüncü ayağının yapıldığı Kayseri’de buluştuk. Konser sonrasında bizi kulisinde ağırlayan sanatçı, önce müzik çalışmalarından söz etti ardından özel hayat konusunda içini döktü: “Son üç ayı işlerle geçirip aşksız kalmaktan dolayı mutsuzum. Her ne kadar halimden mutlu olsam da aşk olmayınca bir şeyler eksik kalıyor.”

Haberin Devamı

1,5 aydır konser alanlarından uzaktınız. Neler yaptınız o dönemde?  

- O sürenin yarısı İstanbul’da, şarkı yazmaya çalışmakla geçti. Geri kalanında Londra planları yaptım. Albüm kayıtları için prodüktörüm Alper Erinç’e güzel bir ortam hazırlamakla ve Londra’da yaşamakla ilgili detaylarla ilgilenmekle geçti günlerim. Kasım ayında şarkıları kaydetmeye başlayacağız.

Konserde “Üç aydır aşk bekliyorum” dediniz. Yaşanmışlıklar yeni şarkılara da konu olmuştur.   

- Bu üç ayı işlerle geçirip aşksız kalmaktan dolayı mutsuzum. Her ne kadar halimden mutlu olsam da aşk olmayınca bir şeyler eksik kalıyor. Umarım önümüzdeki zamanlarda bu kısmı dolduracağım. Kapılarım sonuna kadar açık.

Eski aşklar bu albümde de olacak mı?

- Olmaz mı, en beğenilen şarkılarımı hep ayrılıkların sonrasında yazmışımdır. Bu albümde de bu baladlardan olacak.

BU ALBÜM BENİM İÇİN BİR TERAPİ OLACAK

Albümün konsepti şimdiden belli mi?


- Her albümümde bir konsept vardır. Bu albüm için de aklımızda bir şeyler oluştu ama biraz daha çalıştıktan sonra net bir şey söyleyebilirim. şu an için sadece diğer albümlere göre daha eğlenceli olacağını belirtebilirim.

Ruh halinize bakılırsa böyle eğlenceli bir albüm olması biraz ironik değil mi?

- Kendimi terapi etme yöntemi diyelim buna.

Büyük bir ekibiniz var. Merak ediyorum, yine de son sözü hep siz mi söylersiniz?

- Çalıştığım insanlardan bir tanesine fazla güvenirim. ılk üç albümde bu isim Selim Öztürk’tü. Dördüncü albüm itibariyle Alper Erinç ile çalışmaya başladık. Alper’e güveniyorum, tüm fikirleri onunla paylaşıyorum ve olacaklara birlikte karar veriyoruz. Birine güvenince hayat daha kolay oluyor. Orkestradan da müzisyenliğine güvendiğimiz, fikirlerini aldığımız isimler oluyor tabi... Biraz daha grup mantığıyla yapıyoruz çalışmalarımızı. Ama son sözü söyleyen yine benim tabii.

BAZI İLİŞKİLERİN SON KULLANMA TARİHİ BELLİ

Sahneye 23 kişilik bir ekiple çıkıyorsunuz. Size para kalıyor mu?


- Tabii ki.

Peki neden bu kadar kalabalık bir ekip desem?

- Sahnede önce kendim eğlenmem lazım ki izleyicileri de eğlendirebileyim. Bu orkestra uzun zamandır benimle birlikte. Onlara yeni müzisyenler de eklendi. Müzik iyi olunca eğleniyorum. Mesela bu konserde seyirciden fazla eğlenmişimdir kesin...

Bu boşluğu dolduracak yakın arkadaşlarınız yok mu?

- Özellikle Londra’da çok var ama hayatı dolduracak özel birilerinin olması güzel olurdu. ıki senelik bir ilişkim vardı. Bitti... Londra çok melankolik ve romantik bir yer aslında. Orada yalnız olmak, yalnız uyanmak ve herhangi bir sıkıntında yanında bir dayanak bulamamak kötü olacak.

Sizin ilişkileriniz hep uzun süreli... Peki bu ilişkileri bitiren kim oluyor? Hata kimde, nerede?

- İlişkinin bitmesi için birinin bir hata yapmasına gerek yok. Bazı ilişkilerin son kullanma tarihi belli oluyor. Ondan sonra iki taraf için de aşk bitiyor. Bunu zorlamak da çare değil. Sonsuza kadar sürecek aşkı bulduğumu anladığımda asla bırakmam.

EN GÜZEL ŞARKILARIMI YURTDIŞINDA YAZDIM

Neden Londra? Biraz da ünün getirdiklerinden kaçış için mi?


- Öncelikle hayallerim var. ıngilizce şarkılar yazmaya çalışıyorum. Bu şarkıları dinletebileceğim kişiler ise hep orada. Haliyle benim de orada bulunmam gerekiyor. Buradan bu kapıyı açmam çok zordu. Kapıyı aralamak için uğraşıyorum. İstanbul’dayken sürekli yapmam gereken bir şeyler oluyor ama oradayken insanlar telefonla arayacakları zaman bile çok yazar diye midir bilmem çekiniyor! Bu da işimi yapmam için konsantre olabileceğim bir alan sağlıyor bana... Kendimle kalıp rahatça düşünecek vaktim oluyor. En sevdiğim şarkılarımı yurtdışında yazdığımı fark ettim.

Londra’ya giden sergiden partiye koşar. Sizde de öyle bir durum var mı?

- Çok... Sergileri geziyor, tüm konserleri takip etmeye çalışıyorum. Tiyatrolara, galerilere gidiyorum. Ufkumu daha da genişleteceğim insanlar var etrafımda. Onlardan da besleniyorum.

DUMAN, TÜRKİYE'NİN EN İYİ ROCK GRUBU

Sahnede eğlenen bir Yalın var, peki evde?


- Ekibimle bir araya geldiğimde, sevdiğim insanlar etrafımda olduğunda mutlu oluyorum ben. Müzik yapmak içinse kendi kendime kalmam gerekiyor. Düşünceli ve melankolik oluyorum o zamanlarda.

Londra’dan ne zaman döneceksiniz?

- Albüm kaydetmek önceliğimiz... Sonrasında İstanbul’da da yapılacak çok iş olduğu için gelip gideceğim. Burayı özlüyorum zaten. Bakalım; bir denge oluşturmaya çalışacağım.

Aile faktörü de önemli tabii...

- Evet, o çok acayip bir durum. İstanbul’a iner inmez ilk onların yanına koşuyorum.

Müzik denince siz Türkiye’den kimleri takip ediyorsunuz?

- Ben daha rock ağırlıklı müzik dinliyorum. Ve Duman bence Türkiye’nin en iyi rock grubu. Mor ve Ötesi’nin son albümünü de beğendim.

Haberin Devamı

SİNEMADA KÖTÜ ADAMI OYNAMAK İSTERİM

Sanki oyunculuk da yapabilirmişsiniz gibi geliyor bana... Hiç düşündünüz mü bunu?


- Düşündüm tabii ama dizi yerine filmlerde olmayı tercih ederim. Beğendiğim birçok yönetmen var. Reha Erdem, Fatih Akın, Ömer Faruk Sorak, Ferzan Özpetek mesela... Onlarla çok güzel projelerde yer alabilirim. Kötü adam oynamayı isterim mesela. Bu arada yeni bir reklam filmi çektik, bu hafta yayına girecek.

Neden dizi değil?

- Çünkü orada çok emek var. O emeği sarfederken şarkı yazmaya ve müziğe zamanım kalmayabilir. Bir de kalıcı bir şey yapmak istiyorum. Dizi bana daha geçici gibi geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!