Kurtlar dergahı

Güncelleme Tarihi:

Kurtlar dergahı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2004 01:46

Dün akşam sezonun son bölümüyle ekrana gelen Kurtlar Vadisi’nde Polat Alemdar rolünü canlandıran Necati Şaşmaz’ın, Kadiri tarikatının önde gelen müridi olduğu ortaya çıktı.

Oyuncu kardeşler zikirde

Kelebek, Kurtlar Vadisi’nin başrol oyuncusu Polat Alemdar (Necati Şaşmaz), Ali karakterini de canlandıran dizinin senaristi Şaşmaz’ın ağabeyi Raci Şaşmaz ile bazı bölümlerde oynayan Zübeyir Şaşmaz’ın, Kadiri tarikatının önde gelen müritleri olduğunu kanıtlayan bilgi ve fotoğraflara ulaştı. Şaşmaz ailesinin yapılan toplantılara katıldığı, Necati Şaşmaz’ın bu törenlerde özel giysilerle zikir yaptığı fotoğraflarla ortaya çıktı. Necati Şaşmaz, Devran zikri denilen törende ortada dönüyor, çevresinde halka oluşturanlar da tekbir getiriyor.

Birçok yerde dergahı var

Tarikatın başında Şaşmaz kardeşlerin babası Abdulkadir Şaşmaz var. Kadiriler’in başına babası Tayyar Şaşmaz’ın ölümüyle gelen Abdulkadir Şaşmaz ölürse, tarikatın başına dizide Polat Alemdar rolünde izlediğimiz Necati Şaşmaz geçecek. Elazığ-Harput merkezli Kadiriler’in Ankara, İstanbul, Alanya, Gerede, Almanya olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında birçok yerde dergahı bulunuyor. Tarikatın müritleri arasında sanatçı, şarkıcı ve gazeteciler de var.

Senaryo ve başrol Şaşmaz’lara

Fotoğraf karelerinde, Başbakan Erdoğan’ın basın danışmanı Ahmet Tezcan da yer alıyor. Tezcan, bir dönem tarikatın çıkardığı Çağrışım dergisinin yazıişleri müdürlüğünü yaptı. Kurtlar Vadisi dizisi içindeki ‘rol dağılımı’nın değişimi de ilginç bir seyir izliyor. Dizinin reytingi yükselince Ömer Lütfi Mete, koltuğunu Raci Şaşmaz’a bırakır. Oktay Kaynarca da ‘ölünce’, başrol koltuğuna hiçbir oyunculuk tecrübesi olmayan Necati Şaşmaz oturur.

Çakır’ın ölümü Polat yüzünden mi

Oktay Kaynarca’nın canlandırdığı ‘Çakır’ karakterinin ‘ani ölümü’ ile başrol koltuğuna oturan Necati Şaşmaz’ın (Polat Alemdar) hiçbir oyunculuk deneyimi ve eğitimi olmaması, ‘rol dağılımı’ konusunda da bir dizi iddia ve soru işaretini ortaya çıkarıyor. İddialardan en önemlisi, ABD’de okuyan Necati Şaşmaz’ın başrole gelmesinde Kadiri tarikatının şeyhi Abdulkadir Şaşmaz’ın büyük oğlu olmasının belirleyici olduğu yönünde.

Yine dizinin senaristlerinin başlangıçta ‘aynı cemaatten’ Ömer Lütfi Mete ve şeyh Abdulkadir Şaşmaz’ın oğlu Raci Şaşmaz olması da iddialar zincirinin bir başka halkası. Aynı çevrelerde Ömer Lütfi Mete, Raci Şaşmaz’ın ‘manevi ağabeyi’ olarak biliniyor ve senarist koltuğunun daha sonra ağırlıklı olarak Raci Şaşmaz’a bırakılmasında da ‘şeyhin ricası’ etkili oluyor.

Dizide, estetik operasyonla Polat Alemdar kimliğine bürünen Ali karakterinin, babasıyla diyaloglarının bizzat Kadiriler’in başında bulunun Abdulkadir Şaşmaz’ın sohbetlerinden ‘esinlenilerek’ oluşturulduğu da öne sürülüyor.

Dizinin Kadirilik bağlantısıyla ilgili son soru işareti ise Osman Sınav’ın yapımcılıktan ayrılması oldu. Kurtlar Vadisi’nin yapımcısı olan Osman Sınav iki gün önce dizinin yapımcılığını Raci Şaşmaz’a devrettiğini açıklamıştı.

Necati Şaşmaz: Tarikatçı değiliz

Dedem, büyük mutasavvıf Cafer-i Tayyar Şaşmaz’ın soyu Peygamber Efendimiz’in torunu Hz. Hüseyin’e ve Abdulkadir Geylani Hazretleri’ne dayanmaktadır. Abdulkadir Geylani Hazretleri büyük bir mutasavvıftır. Babam Abdulkadir Şaşmaz ise Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur. Hem Seyyid hem Şerif olan soyumuzun sorumluluğunu, yani dedemin vizyonunu misyon edinmiştir. Soy şüphesiz babadan oğula ilerler ve ben işte böyle bir soydan gelmekteyim. Bu soydan geliyor olmak şeyh olmayı gerektirmez.

ABD’de sürdürdüğüm yaşantımı Osman Sınav’ın başrol teklifi ile sonlandırıp oyunculuk kariyerime adım attım. Dizinin ikinci bölümünden ellibeşinci bölüme, yani bu sezonun finaline kadar dizinin tek başrol oyuncusu ben oldum. ‘Çakır’ karakterini oynayan Oktay Kaynarca’nın diziden ayrılmasının başrol seyrimle hiçbir alakası yoktur.

1991 yılında kurulan Takva Vakfı, Türk Tasavvuf musıkisini ve kültürünü günümüz insanlarına tanıtmak maksadını taşır. Bu vakıf halen Ankara’da faaliyetine devam etmekte olup herhangi bir şehirde veya ülkede bir şubesi yoktur. Fotoğraflarda bahsedilen geleneksel ritüellerin tamamı Emniyet’ten alınan resmi izinler çerçevesinde TRT Ankara Radyosu’nun işbirliği, Kültür Bakanlığı’nın desteği ve dönemin Bakanı, Müsteşarı, idari ve mülki erkanın katılımı ile gerçekleşmiştir.

Benim ailem, kökleri itibarı ile bu zenginliğe, bu kültüre sahip çıkıp yaşatmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla ben de bu ritüellere zaman zaman iştirak ettim; Mevlevi Sema’larına, Bektaşi Semah’larına iştirak ettiğim gibi. Ben de ilk gençlik yıllarımda Sema kurslarına katıldım, ney dersleri aldım. Bu benim özel ilgi alanımdır, zevkimdir, geleneğimdir.

Sonuç olarak;

Bizim ne Elazığ’da, ne Türkiye’nin başka bir ilinde, ne de yurtdışında dergah olarak atfedilecek bir mekanımız yoktur. Babam Abdulkadir Şaşmaz da bir gönül insanıdır. Zaten Tasavvuf kültürünü anlatması, konuşması için bir ‘dergah’a da ihtiyacı yoktur. Bunun dışında söylenenler yalan ve iftiradır. Bu aktardıklarımdan sonra yine de kafanızda bir soru işareti kaldı ise ona da cevap vereyim: TARİKATÇI DEĞİLİZ!

Sevgilerimle,

Necati ŞAŞMAZ

Başbakan’ın danışmanı da zikir ayininde

Şaşmaz kardeşlerin, özel giysilerle zikir yaptığı fotoğraf karelerinde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın basın danışmanı Ahmet Tezcan da (üstte ortada) yer alıyor. Tezcan, bir dönem tarikatın çıkardığı Çağrışım isimli dini derginin yazıişleri müdürlüğünü ve yazarlığını da yaptı. Zikir töreni için, yatsı namazından sonra ‘halkayı saadet’ kuruluyor. Şeyhin gelip dua etmesinin ardından zikir başlıyor.

Oturarak başlayan zikir bir saat sürüyor ve ardından bitiş duası yapılıyor. Sonra ‘Devran zikri’ için ayağa kalkılıyor. Ayaktaki zikirde herkes kol kola giriyor ve sürekli tekbir getirilerek halka dönmeye başlıyor. Bu süreçte sesi güzel olan kişiler ilahiler söylüyor. Bu zikir iki saat sürüyor. Ayrıca Şaşmaz ailesinden birisi ortaya çıkıp tek başına dönerek müritlere rahmet dağıtıyor. Şaşmaz ailesi dışında başkası ortaya çıkamıyor.

Kadirilik nedir?

Kadirilik, Hazreti Muhammed’in soyundan geldiğine inanılan, Hazar Denizi’nin güneyindeki Neyf köyünde 1078 yılında doğan ve Bağdat’ta 1167’de ölen Abdülkadir Geylani’nin yolundan gidenlerin tarikatıdır. ‘Kadiri’ sözü, tarikatın kurucusunun adı olan ‘Abdülkadir’ isminin kısaltılmış şeklinden gelir. Tarikatın inanç temelinde az yemek, az uyumak ve Allah’ın adlarını hiç durmadan anmak, yani ‘zikir’ yoluyla Allah’a ulaşma düşüncesi ve uygulaması yatar. İslam dünyasının en yaygın tarikatlarından olan Kadirilik, Arap ülkelerinde bazı güçlü kabile ve aşiret liderlerinin aynı zamanda ‘tarikat şeyhi’ olmaları sayesinde siyasi bir kimlik aldı ama Türkiye’de daha ziyade bir inanç ve kültür sistemi olarak vároldu. Kadiriler, Nakşibendiliğin aksine siyasete karışmadıkları için Osmanlı döneminde devlet tarafından Mevleviler ile beraber müsamaha ile karşılanan tarikatların ilk sıralarında yer aldılar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!