Koleksiyonerim sağolsun!

Güncelleme Tarihi:

Koleksiyonerim sağolsun
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2012 00:00

Seçkin Pirim’in ‘Disiplin Fabrikası’, 29 Ekim’de Londra’daki Saatchi Gallery’de dünya sanatının vitrinine çıkıyor

Haberin Devamı

“Her sanatçının hayalidir yurtdışında fuarlar dışında prestijli bir mekanda sergi yapmak ve oradan yoluna devam etmek. Biz de 12 yıldır bunu hep düşünüyoruz. Uygulamaya geçemememizin en önemli nedeni para.” Seçkin Pirim, bu işlerin çok maliyetli olduğuna dikkat çekiyor. Saatchi’de sergi açabilmesi tesadüfler silsilesi. Bir gün, koleksiyoneri ve dostu Erdal Matraş’la otururken yine bu konu açılıyor. “Sanata bakışı çok obsesif. Benim işlerimle ilgili benden daha fazla bilgi sahibi. Nerede işim var, kimde, hangi koleksiyonda, hepsini araştırmış. Benden önce Ömer Uluç’a karşı böyle bir bağlılığı varmış. Yıllarca sağ kolu olmuş. Uluç’un ölümünün ardından süregelen mahkemelerde bilirkişi olarak onu çağırıyorlar. Ben, ikinci sanatçıyım. Eserlerime bu kadar hayranlığının sebebi kağıttan heykellerim.” Pirim’in kağıtlara verdiği üç boyutlu form ve derinlik onu teknik açıdan etkiliyor. Ve bu işlerin bir istisna olduğunu düşünüyor. Kağıt işler yüzünden tanışıyorlar, “Hâlâ bir tek onlara takıntılı. Sanatçı ve koleksiyonerlik ilişkisinin dışında bir yakınlığımız var. Bir gün Galeri Merkür’de birlikte otururken ‘Yahu neden yurtdışında sergi açılmıyor?’ diye sormaya başladı. Hem maliyetli hem zor olduğundan, biraz da Saatchi’den bahsettik. ‘Başvuralım, arkanızdayım’ dedi. Kabul edileceğimizi ve bu maliyetin altından kalkabileceğimize hiç inanamadık. Çünkü nerden baksanız 100 bin sterlinlik bir maliyet.”
Her şey böyle başladı.  Bundan altı-yedi ay önce Saatchi’ye başvuru dosyalarını gönderdiler ve kısa süre sonra kabul edildiklerine dair haber aldılar. Başvuru dosyasında ağırlığı Erdal Matraş’ın da önerisiyle kağıt işlere verdiler.

Haberin Devamı

FİKİR ASKERDE DOĞDU

Peki bu kağıt işler nereden çıktı? Daha sert formlarla çalışmaya alışık bir heykeltıraş kağıt gibi bir materyale nasıl sardı? Seçkim Pirim “Askerde” diye cevaplıyor. Ve bakın askerliği avantaja çevirmesini, hatta kariyerinde bir dönüm noktası olan kağıt tekniğini keşfetmesini nasıl anlatıyor: “Askerde yazıcıydım. Sıkıntıdan sürekli kağıtlarla oynar ve keserdim. Kese kese, form vere vere bu tekniği keşfettim. Askerde yaptığım ilk iki eseri de Londra’ya götürüyorum. Bir kibrit kutusu, bir de yemekhanedeki su bardağı
niyetine kullandığımız rakı bardağının üzerine binlerce kağıt keserek
heykeller yapmıştım.”
Peki neden ismi ‘Disiplin Fabrikası’ derseniz: “Yaklaşık dört yıl önce Ankara’daki altı aylık askerlik sürecinde çıkan ‘Disiplin Fabrikası’ serisinin işleri kimi zaman kağıt kimi zaman da akrilik malzemeden karşınıza çıkıyor. Akriliklerin bir yüzeyi katmanlı diğer yüzeyi pürüzsüz. Çünkü hayatta bir tarafımız günlük rutine alışık. Heykellerimdeki düzenli katlar gibi tırtıklı, aslında sıkıcı. Diğer tarafımızsa özgürlüğün peşinde yani heykellerimdeki gibi düz ve parlak. Bu serideki işler yaşadığımız ve
istediğimiz hayatın ikilemlerini içeriyor. Aslında işler bu dönemde çıkmış olmasına rağmen askerlik olgusuna gönderme yapan işler değil. Sadece o sürecin hayatımdaki ve yaşamdaki her şeyle ilgili tüm gerçekliklerini ve hallerini sorgulayan işler. Koca bir fabrikada yaşıyor gibiyiz, kuralları konmuş, sistemi kurumlu ama hayallerimiz çok farklı.”

Haberin Devamı

NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

Çünkü Saatchi Gallery’nin sahibi Irak asıllı İngiliz reklamcı Charles Saatchi, hiç kuşkusuz çağdaş sanatın en tartışmalı, sansasyonlu ve zengin patronu… Reklamcılık geçmişinden koleksiyonculuğu alışılagelmişin dışında, reklam ve sansasyona dayalı. Pek çok kimse tarafından eleştirilen Saatchi, her ne şekilde olursa olsun hiç kuşkusuz çağdaş sanatın yaratıcısı ve pazarlayıcısıdır. Ve efsanevi Damien Hirst’i keşfeten adam olarak bilinir.
27 yıldır modern sanatın çekim merkezi olan, ne tam müze ne de tam anlamıyla bir galeri olarak tanınan Saatchi Gallery her yıl 1.2 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan ve 2009, 2010, 2011’de Londra’nın en fazla gezilen 10 sergisinden yedisine ev sahipliği yapan bir galeri. Son derece özenli seçim kriterlerine bağlı olarak her yıl dünyanın dört bir yanından sınırlı sayıda sanatçıyı kişisel sergi açmak üzere kabul ediyor. Galeride bugüne kadar Andy Warhol, Jeff Koons, Damien Hirst gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserleri sergilendi.

Haberin Devamı

GAUGUIN OLMAK İSTEDİĞİNDE 7 YAŞINDAYDI

1977’de Ankara’da doğan fakat “dünyaya geldiğim yer Kuzguncuk” diyen Seçkin Pirim, sanatçı atölyelerinin içerisinde büyümüş. Heykeltıraş olmaya 8 yaşında karar vermiş. 7 yaşında katıldığı bir kıyafet balosuna kendi isteği ile Gauguin kılığında gitmiş. 1995’te Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümünü bitirdikten sonra, Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü’ne onu Nevzat Sayın ve Cengiz Bektaş gibi üstatlar hazırlamış. 2000’de mezun olduktan sonra yüksek lisans yapmış ve devamında da kendi atölyesini açmış. Sanat hayatına 50 tane karma sergi, dokuzu Türkiye’de, ikisi de yurtdışında olmak üzere 11 adet kişisel sergi sığdırmış.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!