Kocamı Küçük Seniha ayarttı

2002 yılında evlendiği futbolcu Ozan Köprülü'den birkaç ay önce boşanan Soydaş, yuvasını 19 yaşındaki şarkıcının yıktığını söyledi: "Ozan ile Seniha geçen kasımdan beri birliktelermiş, ilişkileri sürüyormuş. Zaten o şahsın eşinden ayırdığı ilk kadın da ben değilmişim. İlahi adalete inanıyorum, kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Onları Allah'a havale ettim."

2002 yılında evlendiği futbolcu Ozan Köprülü’den geçtiğimiz aylarda boşanan İlknur Soydaş, ayrılıktan şarkıcı Seniha’yı sorumlu tuttu. Arkadaşı olarak görüp evini açtığı Seniha’nın eşini elinden aldığını söyleyen Soydaş, "Geçen kasımdan beri birliktelermiş, ilişkileri sürüyormuş. Zaten o şahsın eşinden ayırdığı ilk kadın da ben değilmişim" dedi.

Ozan Bey’le ne zaman ve nasıl tanışmıştınız?

- 5 Aralık 2001’de tanıştım Ozan’la. 14 Şubat’ta o Adanaspor’da oynarken yanına gitmiştim. O da bana sürpriz yaptı ve yıldırım nikahıyla 26 Şubat’ta evlendik. Nikahımızda futbolcu arkadaşlarından başka kimse yoktu.

Evlilik kararı çok çabuk alınmış...

- Tanıştığımız gün 24 saat telefonda konuştuk, 24 saatin sonunda da evlenmeye karar vermiştik. Ruh ikizimi bulduğumu düşünmüştüm. İlk defa evlenmek istediğimi anladım. Çok sevdim, aşık oldum. Sevgi evliliğiydi bizimkisi. Bir buçuk ayda tanışıp evlenen insan ne için evlenebilir ki sevgiden başka? Birçok zorluğa birlikte göğüs gerdik. Ama sevgi ve saygıydı bunların üstesinden gelmeme sebep... Bana "Mesleğini en güzel zamanında bıraktın" dendiğinde gülüp geçiyordum, umrumda bile değildi.

Mutluydunuz yani...

- Evet, çok güzel bir beraberliÄŸimiz vardı. EvliliÄŸimiz süresince ikimiz de çocuk gibiydik. Ama yaÅŸadığım olay beni olgun bir kadın yaptı. Evlilik kurumu çok kutsal, hálá öyle düşünüyorum. Böyle kötü bir deneyim yaÅŸasam da evlilikten soÄŸumadım.Â

Peki Seniha ile nasıl tanıştınız?

- Evlenmeden önce Denizli’ye bir iş için gitmiştim, bu şarkıcı kızla orada tanıştım. Evliliğim sırasında gittiğimiz bir yerde kendisiyle karşılaşınca da onu eşimle tanıştırdım. Arkadaşlarımızla tanışıyor olduğu için sonraları bizim evimize geldi. Benim ekmeğimi yiyip suyumu içti. Ben onun evine gittim, ailesiyle tanıştım. Hatta teyzesinin oğluna aşıktı. Göğsüme yaslanarak onun için ağlamıştı. O ana kadar asla kötü bir şey düşünmedim. Aptallık derecesinde saftım.

Eşinizle birlikte olduğunu nasıl anladınız?

- Evliliğimizin son dönemlerinde bana duyumlar geliyordu "Ozan, Seniha’yla beraber" diye. İnsanlar "Orada gördük, burada gördük" diyorlardı, ben inanmıyordum. Arkadaşım olduğu için bana kazık atacağını düşünmedim. Söylenenlere gülüp geçiyordum. Kaldı ki bizim nasıl büyük bir aşkla evlendiğimizi ve aşkı nasıl yaşadığımızı biliyor, bunu o da dile getiriyordu. Her zaman bize çok özendiğini söylüyordu. Bu şekilde bir darbe alacağımı hiç düşünmedim.

Seniha, Ozan Bey’le ilgili hiç mi şüpeleneceğiniz şeyler söylemedi size?

- Mesela bana Ozan’ı çok sevdiğini söylüyordu. "Bayılıyorum Ozan’a, ne isterse yaparım" diyordu. Yine kötü niyet aramadım. Eşimde gözü olabileceği ihtimalini aklımın ucundan bile geçirmedim. Ozan’ın en yakın arkadaşıyla münasebeti olmuştu. Onun için de aklımdan böyle bir şey geçmiyordu.

Siz mi boÅŸanmak istediniz yoksa Ozan Bey mi?

- Ben onları birlikte gördükten bir süre sonra Ozan boşanmak istediğini söyledi, dava açmam için diretmeye başladı. Ben de sürekli barışmaya uğraşıyordum. Sonra baktım ki olacak gibi değil, avukatıma gittim. Neden boşanmak istediğimi sorunca yürümediğini, işimi bahane ettiğini söyledim. Bunların bir neden olamayacağını söyleyerek Ozan’ı aradı. Avukatım Ozan’ı arayıp "Merhaba ben İlknur’un avukatıyım" dediği anda, onun ilk lafı "Bizi en yakın ne zaman boşarsın?" oldu. Bunun üzerine avukatım "Herhalde kocan evlenecek ki senden hemen boşanmak istiyor" dedi.

Boşandıktan sonra çevrenizden ne gibi tepkiler geldi?

- Meğer herkes biliyormuş, bir uyuyan benmişim. Boşandıktan sonra gördüğüm bütün ortak arkadaşlarımız bir bir döküldü. "Biz zaten biliyorduk. Ama sana söyleyemiyorduk" gibi birçok şey işte... Geçen kasımdan beri birliktelermiş, ilişkileri sürüyormuş. Zaten o şahsın eşinden ayırdığı ilk kadın da ben değilmişim. Daha yaşı küçük ama meziyetleri büyükmüş, bunları da görmüş olduk. Bu olayda bana koyan arkadaşım dediğim insanın bana böyle bir şey yapmış olması. İlahi adalete inanıyorum, kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Onları Allah’a havale ettim.

Şimdi nerede kalıyorsunuz?

- Boşandıktan sonra o evde kalamayacağımı anladım. Çünkü beni çok yaralamaya başlamıştı. Geçmişe dönük hiçbir iz bırakmadım hayatımda. Ben ona söylemiştim "Bu evden taşındığım gün seni unuttuğum gün olacak" diye. Gerçekten de evimi taşıdım ve hiçbir hatıra bırakmadım. Artık kendim için yaşayacağım.

Yedi ay neden sustunuz peki?

- Bugüne kadar bunalımı üzerimden atmak ve yenilenmek adına sustum. Bugün konuşmamın sebebi, insanların eğriyi doğruyu bilmelerini istemem. Allah bu insanlardan herkesi korusun. Benim düştüğüm hatalara başkaları düşmesin.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

- İnsanlar, özellikle de evli olanlar, arkadaş seçerken çok dikkatli olsunlar. Çünkü hayatta her şey olabiliyormuş. Ben bunu acı bir tecrübeyle öğrendim.

Bardaki baskın

- İnsanlar Seniha ile eşinizin birlikte olduğunu ima ederlerken, siz hiç şüphe duymadınız mı?

Bu duyumları aldığımda evliydik. Gelip pat diye bunu söyleyemiyorlardı ki, ima ediyorlardı. Ama ben kesinlikle kondurmuyordum. Biz 26 Mayıs’ta boşandık. Ondan 2 ay önce Ozan evi terk etmişti. Geri döner diye bekledim. "Olmuyor, boşanmak istiyorum" dedi. Evliliklerde yaşanan kısa süreli bir bunalım sandım. Evdeyken de MSN’de konuşurlardı. Ozan internetten Seniha’nın şarkılarını indirirdi. O zamanlarda bile art niyet aramamıştım. Evi terk ettiği dönemlerde hiç dışarı çıkmıyor, kimseyle görüşmüyordum. Nihal adında bir yakın dostum gelip beni dışarı çıkardtı. Evden çıktık, Polat’ın önünden geçerken ikisi gözüme çarptı. Nihal’i durdurdum, "Mia’ya gideceğiz" dedim. Oranın sahibi Beysun benim çok samimi arkadaşım. Tam kapıya geldim, ikisini barda samimi bir şekilde otururken gördüm. Beysun beni görüp hemen yanıma geldi, beni üst kattaki dairesine götürdü. Orada otururken eşim, Nihal ve Beysun’u aradı. Böyle bir şey olmadığını söyledi. O anki halimi siz düşünün.