Kitaplarımız sanat eseri gibi görülüyor

Güncelleme Tarihi:

Kitaplarımız sanat eseri gibi görülüyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2011 00:00

Fransız yayınevi Assouline, kendini yayıncılık dünyasının lüksü olarak tanımlıyor. Zengin kütüphane raflarında Assouline imzalı kitaplar bulundurmak prestij sayılıyor, özel basım kitaplar koleksiyonerler tarafından kapışılıyor. Assouline, İstanbul’daki ilk dükkanını geçen yıl Bebek’te açmıştı. Yayınevinin sahipleri Prosper-Martine Assouline çifti geçen hafta yeni çıkacak The Grand Bazaar kitabının tanıtımı için geçen hafta İstanbul’daydı

Her şey, yeni evli bir çiftin 17 yıl önce Güney Fransa’da konakladıkları küçük bir otelle başladı. Dergi yayıncısı Prosper ve büyük markaların iletişim direktörlüğünü yapan Martine Assouline hayran kaldıkları La Colombe d’Or otelinin kitabını yapmaya karar verdiler. Prosper Assouline fotoğrafları toparladı, eşi Martine kısa yazılar yazdı. Amaçları otelin kendinden ziyade temsil ettiği hayat tarzını anlatmaktı... Ertesi yıl, bu sefer Monte Carlo’yla ilgili bir çalışma yaptılar. ‘Monte Carlo Legende’ adlı kitap büyük ilgi çekti. Bundan sonraki süreci Prosper Assouline, “Küçük fikir, büyük fikre giden yolu açtı! Monte Carlo Legende’dan sonra arkadaşlarımızdan başka kitaplar için talepler aldık. ılk kitap yayınlandıktan iki yıl sonra bunu iş haline getirmeye karar verdik, kendi yayınevimizi açtık” diye anlatıyor. Başta yalnızca diğer yayıncılardan telif hakları alıp satan küçük bir yayınevi olarak hayatına başlayan Assouline 10 yılda dünyanın en bilinen yayınevlerinden biri haline geldi. Merkezi New York’a taşındı, geçen 17 yıl içinde dünyanın her yerine dağıttıkları binlerce kitap bastılar.

ASSOULINE HERKESE GÖRE DEĞİL

Prosper Assouline, yayınevinin konseptini, “Herhangi bir kitabevinden farklı olmak bizim tercihimiz. Yalnızca sayfa sayımızla (ki bin sayfalık kitaplarımız var) ya da fiyatımızla değil kitapların enerjisiyle de farklı olmak istedik. Dünya çapındaki başarımız hep aynı tarzı korumamızda gizli. Yalnızca kapağa bakarak bir kitabın bize ait olduğunu anlayabilirsiniz. Assouline kitapları stille ilgilidir. Konu yemekten seyahate her şey olabilir ama mutlaka bizim bakış açımızı gösteren bir tarzı olmalıdır. Kitapların her şeyine kendimiz karar veririz. Martine tüm içeriği, fotoğrafları, yazılar belirler” diye anlatıyor. Martine Assouline de “Asla kolaya kaçmayız. Her kitap bir deneyimdir. Kağıttan kapağa tüm detaylarla tek tek ilgileniriz. Hiçbir şeyi alelade yapmayız. En doğrusunu bulmak için yüzlerce fotoğraf arasından seçim yaparız. Ayrıca herkese hitap etmiyoruz. Belli bir hedef kitlemiz var. Assouline’yi seven insanların bir kültürü vardır; kitapları sanat eseri gibi görürler” diyerek eşine destek veriyor.

1250 LİRAYA KİTAP

Assouline’de, sınırlı sayıda üretilen kitapların fiyatı 50 lirayla 1250 lira arasında değişiyor. Peki, Assoulinelerin, kitap okuma oranının yüzde 10’u bulmadığı Türkiye’de şube açarken çekinceleri olmuş mu? Martine Assouline cevaplıyor: “Prosper’le, en eski medeniyetlere ev sahipliği yapmış ıstanbul’un gerçek bir şeye ihtiyacı olduğuna emindik. Evet, son teknolojik gelişmelerle insanların ilgisini yazılara sonuna kadar gömüleceği kitaplara çekmek kolay değil. Dolayısıyla kitaplarımız da sizi resimleriyle yakalıyor. Gözü eğitmek bizim sorumluluğumuz. Daha sofistike bakmalı ve bizi düşünmeye teşvik edecek güzel resimleri görmeliyiz.” Prosper Assouline de kitabın giderek değerlendiğine dikkat çekiyor: “Kitap koleksiyonlarımız, tümüyle el yapımı. Teknoloji geliştikçe, bu tarz el yapımı, emek gerektiren kitaplar değer kazanıyor, pahalılaşıyor ve lüks haline geliyor.”
Assouline Türkiye Marka Sahibi ırem Kınay ise çok iyi bir yıl geçirdiklerini anlatıyor: “Okuma açısından Türkiye en parlak ülke değil ama zaten Assouline olarak farklı bir noktadayız. Kitaplarımız sanat objesi değeri taşıyor, müşterilerimiz de o gözle bakıyor. Ayrıca sadece okurları değil koleksiyonerleri de çekiyoruz.”

THE GRAND BAZAAR ÖZEL VERSİYON LAS VEGAS’TA ÜÇ GÜNDE TÜKENDİ

Assouline’in Türkiye’deki ilk butik mağazası, geçen yıl Bebek’te açılmıştı. Dükkanın birinci yıl kutlamaları, aynı zamanda yayınevinin Kapalıçarşı’yı konu alan yeni kitabı ‘The Grand Bazaar’ın tanıtımına da vesile oldu. ‘The Grand Bazaar’ fikri, Assoulinelerin geçen yıl yaptıkları ıstanbul ziyaretinde ortaya çıkmış. Prosper bu süreci, “Kapalıçarşı’yı keşfettik ve anında aşık olduk. Başlı başına bir şehir gibi; 20 kere gidip her seferinde başka bir deneyim yaşayabilirsiniz. Araştırdığımızda Kapalıçarşı’yla ilgili kitapların genelde turistik olduğunu gördük. Daha farklı bir şey yapmak için yazar Serdar Gülgün’den çarşının mimarisini ve ruhunu yansıtacak bir çalışma istedik. Fotoğraflarıysa Laziz Hamani çekti.”
400 sayfalık kitabın hazırlanması dokuz ay sürdü. Kitapta çarşının günlük ritminden detaylarla birlikte dükkan sahiplerinin kuşaklar boyu taşınan hikayelerine de ortak oluyorsunuz. Tüm dünyada satışa sunan ‘The Grand Bazaar’ın normal versiyonu 595 lira. Yalnızca 100 adet üretilen özel ciltli basımıysa 1200 lira. Özel ciltli basım, Assouline’nin Las Vegas’taki dükkanında üç günde tükenmiş...

S.Pellegrino Bvlgari ile parıldıyor

İtalyanların ‘Suların şampanyası’ olarak tanımladıkları S.Pellegrino, mücevher markası Bulgari ile çok özel bir işbirliği yaptı. İkonik cam şişenin üzerine Bulgari tarafından altın renkli desenlerle süslenen etiketler yapıldı. Ürün Türkiye de satılıyor. İki marka arasındaki işbirliği, Bulgari’nin geçen aralık ayında Paris’teki Retrospektif Sergisi nedeniyle başladı ve daha sonra S.Pellegrino şişesinin tasarımı projesinin uygulanmasına karar verildi. S.Pellegrino’nun CEO’su Stefano Agostini, “En prestijli iki İtalyan markasını bir araya getiriyor ve tüm dünyada en yüksek İtalyan stili standardını ortaya koyuyoruz”diyor. Limitli sayıda üretilen şişeler seçkin restoranlarda ve Harvey Nichols Mağazaları’nda bulunuyor. Şişelerden Türkiye’ye 50 bin adet getirildi ve 5 liradan satılıyor.

Lüks markadan mücevher okulu

Sosyetik, takı meraklılarının dikkatine! Dünyaca ünlü Fransız mücevher markası Van Cleef & Arpels gelecek şubat’ta ilk mücevher okulunu açıyor. Kurslar Paris’te, dünyaca ünlü mücevherlerin konuşlandığı Vendome Meydanı’nda, markanın merkez binasında verilecek. Dünyanın her yerinden kabul edilecek öğrenciler, kursta değerli taşların değerlendirilmesi, mücevherlerin gücü ve sembolleri ve Van Cleef&Arpels tasarımlarıyla ilgili bilinmeyenleri öğrenecek. Dersler hem ıngilizce hem Fransızca olacak. www.lecolevancleefarpels.com

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!