Norveç'in en yetenekli seslerinden Susanne Sundfør: “Mutlu sonların bile sonu var”

Güncelleme Tarihi:

Norveçin en yetenekli seslerinden Susanne Sundfør: “Mutlu sonların bile sonu var”
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2015 10:47

İskandinav müziğinin en güzel seslerinden birine sahip olan Susanne Sundfør, 31 Ekim Cumartesi günü, 25. Akbank Caz Festivali kapsamında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnede olacak. Kısa film gibi olan klipleri, barok hissiyatı veren synth pop tınıları ile gönlümüzün sarışını olan Sundfør’la konuştuk.

Haberin Devamı

Güzel olmak yetmiyor. Susanne Sundfør da bunun kanıtı. Sonbaharı renklendiren, içimizin sıkıldığı günlere en uygun konserleri ayağımıza getiren Akbank Caz Festivali’nin kaçırılmaması gereken isimlerinden biri bu Norveçli müzisyen. Bol ödüllü bu müzisyen, 2011 yılında Nobel Barış Ödülleri töreninde de konser vermişti. Şarkılarında şiddet, barış, ölüm, aşk temaları olan ve besteleri oldukça katmanlı, karışık, müzikalleri andıran çeşitliliğe sahip olan Sundfør, yeni nesil kadınların en başarılılarından biri.

Norveçli müzisyenler Avrupa müzik piyasasında adlarını oldukça duyurmaya başladılar. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Bence bu şahane bir durum! Norveç’te çok fazla yetenekli müzisyen var ve uluslararası alanda tanınmaları gerekli.

Wikipedia’ya göre 12 yaşındayken müzik dersleri almaya başlamışsınız ama albüm çıkartıp başarılı olduktan sonra müziği profesyonel olarak yapmayı tercih etmişsiniz. Daha öncesinde sizi durduran şey neydi?
Aslında 8 yaşındayken müzik dersleri almaya başladım. 12 yaşındayken opera şan derslerine başlamıştım. Uzun süre şarkı yazma konusunda yeteneğim olduğunu düşünmemiştim. Hatta 17 yaşıma kadar şarkı yazmayı denememiştim bile. Çok utangaçtım ve insanların beni tanımasından çekiniyordum. Başta arkadaşlarımın zorlaması ve cesaretlenmesiyle sahneye çıkıp seyircilerin karşısında şarkılarımı söyleyebiliyordum. Bugün onlara minnettarım.''

Haberin Devamı

'MÜZİK ELEŞTİRMENLERİ BENDEN NEFRET ETMİŞTİ'

Norveçin en yetenekli seslerinden Susanne Sundfør: “Mutlu sonların bile sonu var”


Albümlerinizdeki şarkılarda bir bütünlük hatta sinema hissiyatı var. Şarkıları yaparken aklınızda önce belli imajlar mı oluyor yoksa önce sözleri mi yazıyorsunuz?
Bazen imajlar, bazen sözler bazen de melodilerle başlıyorum. Genellikle anlatmak istediğim bir duygunun üzerinden ilerliyorum.

Eğer bir film için müzik yapıyor olsaydınız hangi yönetmenle çalışmak isterdiniz?
Terrence Malik veya Jonathan Glazer. Asla şansım yok bunun için ama yine de onlar en sevdiğim yönetmenler. Yeni çekilecek bir filmin müzikleirni yapmayı isterim. Aslında günün birinde bale, dans gösterisi gibi görsel sanatlara dair bir iş için müzik yapmayı istiyorum.

“Darlings” şarkısında “Her şeyin bir sonu olmalıdır” diyorsunuz. Mutlu sonlara inanmıyor musunuz?
Mutlu sonlara inanıyorum ama mutlu sonların bile bir sonu oluyor.

2008’de “En İyi Kadın Şarkıcı” ödülünü aldığınız zaman santçıların kadın/erkek diye ayrılmaması gerektiğini söylemiştiniz. Sene 2015 ve cinsiyetleri ayırmak inanılmaz zorken hala ödüller kadın-erkek diye ayrılıyor her alanda...
Bence herkes kendi kişiliği, yetenekleri ile değerlendirilmeli. Cinsiyeti ile değil. Norveç’te o dönem cinsiyet ayrımcılığı konusunda büyük tartışmalar çıkmıştı. Gazeteciler, müzik eleştirmenleri benden nefret etmişti ama pişman değilim.

Haberin Devamı

Norveç’le ilgili en sevdiğiniz üç şey nedir?
Dağlar, doğası, her insanın eşit haklara sahip olması gerektiğini düşünenlerin çoğunlukta olduğu halk, bir de mizah duygusu.

Son olarak Türk hayranlarınıza bir mesajınız var mı?
Bu Türkiye’deki ilk konserim olacak ve çok heyecanlıyım!

KONSERE GİTMEDEN DİNLEYİN
• Delirious
• Kamikaze
• Accelerate
• Darlings
• Turkish Delight

 

BAKMADAN GEÇME!