Sinem Öztürk: yaşasın kötülük!

Güncelleme Tarihi:

Sinem Öztürk: yaşasın kötülük
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2015 08:13

Fettan kadın rollerinin aranan ismi, televizyonun yeni kötüsü olarak anılırken yaşadığı boşanma uzun süre magazin gündemini meşgul etti. Sinem Öztürk ile yeni dizisi ‘Kiralık Aşk’ için buluştuk. Sosyal medyadan duyduğu rahatsızlıktan, boşanmasının perde arkasına her şeyi konuştuk.

Haberin Devamı

Kötü olmayı seviyor musunuz?

- Kötüyü canlandırmak çok zevkli. Çünkü çok özgürsün. Normal hayatta yapamayacağın her şeyi yapma şansına sahipsin. İyi karakterlerin tavırları belli; gülümse, ağla, hüzünlü bak... Yedi sene bunları fazlasıyla kullandım.

Kendi içinizdeki kötülüğü keşfettiniz mi?

- Benim kötülüğüm kendime. Bunu da kırmaya çalışıyorum.

Kötü karakterler size insanlar adına ne öğretti?

- Hayatta her an kazık yenebilir. Ve herkes çıkarları doğrultusunda her an tırnaklarını çıkarabilir.

Sosyal medyada size yerden yere vuruyorlar...

- O kadar çok hakaret geliyor ki. “Ağzını asfalta sürmek istiyoruz”, “ishal ol tuvaletten çıkama” diyen de var, “Gerçekte iyi bir insan mısın?” diye soranda. Galiba bedduaları da tutuyor. Şu sıralar başıma kötü şeyler geliyor.





Haberin Devamı

Ekranda kötü karakter olmanın cazibesi ne?

- Kötü ister istemez daha seksi, kadınsı ve fetiş oluyor.

Sizin için de bu geçerli mi?

- Kötü ya da iyiden ziyade, kadın yaş aldıkça daha dişi oluyor. Normal hayatta bazen erkek çocuğu gibiyim. Dolayısıyla rol sayesinde kadınsı olmak hoşuma gidiyor. Aslında ben de kadınlığımı son dönemde canlandırdığım kötü karakterler sayesinde yeniden keşfettim diyebilirim.




Seks konuşmak sizin için tabu mu?

- Hayır. Seks hayatın içinde doğal bir şey. Aşkla da bir bütün. Hem kafanın hem de gönlünün bir olması zor da olsa yakalanabiliniyor. Benim için daha çok eğlenmek ve huzur ön planda. Huzuru bulunca da vücut ritmin kendini buluyor.

ERKEKLERE ARTIK ZOR GÜVENİYORUM

Bir sene önce boşandınız. Sonrasında sebeplerini konuşmadınız. Söylendiği gibi şiddet mi gördünüz?

- Evet. Sözlü şiddet gördüm. Bu durum fiziksel şiddetten de bazen daha ağır olabiliyor.

Boşanma nedeni bu muydu?

- Evet ilişki içindeki sözlü şiddetler. Asla kaldıramayacağım tek şey saygısızlık. Tabii sabırlı davrandım ve bir daha olmaması için uyarıda bulundum. Ama onun tarzı buydu. Hep düzelir diye düşünüp bahaneler buldum. Ama emin ol kimse düzelmiyor. Sonra bir sabah kalkıyorsun ve ‘ben neredeyim bu hayatımı yaşayacağım’ diye düşünüyorsun. Kalp atışların hızlanıyor ve kaçmak istiyorsun!



Haberin Devamı

Bu yaşadıklarınız erkeklere güveninizi etkiledi mi?

-Tabii daha zor güveniyorum artık. Hemen adım atmamaya çalışıyorum. Kendi yalnızlığımı sevmeye başladım.

İki evlilikten sonra bir daha evlenmeye tövbeli misiniz?

- Hayır. Hayatımda kimse yok ama eğer doğru insan olursa yarın evlenebilirim. Yaşadıklarıma üzülmektense kendime yaşam tecrübeleri çıkarıyorum.


GERÇEK AŞK AZ KIRALIK AŞK ÇOK

Yıllardır başrolünde olduğunuz işlerin ana teması aşk. Çözdünüz mü aşkı?

- Aşk karşındankinin seni sevdiğinden emin olana kadar geçen o heyecanlı süre. Mazoşist bir şey. Acısı bile özlenen tek duygu. Mesala ben hayatımda benim olmayan birini çok sevdim. Onun beni sevip sevmemesinin hiç bir önemi yoktu. Hayatımızı farklı yaşamayı seçtiğimiz için de şu an dostum.

Haberin Devamı

Kiralık Aşk’taki gibi artık aşklar kiralık mı?

- Evet. Artık gerçek aşk az, kiralık aşk çok. İnsanlar mutlu görünüyor ama içlerine girdiğinde gerçekler görüyorsun. Kimse sorumluluk almak istemiyor. Her şey kiralık.

Eskiden aşkı kiralayan erkeklerdi şimdi roller değişti mi?

- Evet artık erkek ve kadın yer değiştirdi. Kadınlar erkekleşti. Saf duygular bitti. Her şey menfaate döndü.

Siz kiralık bir aşk yaşar mısınız?

- Hayır. Aşk gelir ve esir alır. Tamamen aşkın elindeyiz bizim ona yapacağımız bir şey yok.

BEŞ YIL REJİM YAPTIM

Mudurnuluyum ama İstanbul’da doğdum. Babam serbest meslekle ilgileniyor, annem ressam. Bir erkek kardeşim var. Ortaokul yıllarımda voleybol oynuyordum. Sonra babam arkadaşının tiyatro grubundan bahsetti. Ve orada başladım. Ardından Marmara Güzel Sanatlar’da sinema okudum. Beş yıl reji yaptım. Televizyonda ‘Arka Sıradakiler’ de beş yıl rol aldıktan sonra sırasıyla ‘Huzur Sokağı’, ‘Hayat Yolunda’ ve ‘Kiralık Aşk’ geldi.

Haberin Devamı

Kendimde en çok omuzlarımı ve bacaklarımı beğeniyorum.

Hiç tek gecelik ilişkim olmadı. Tercih meselesi, insanlar nasıl mutlu oluyorlarsa öyle yaşamalı...

Mekan: CVK Park Bosphorus / Styling: Rutkay Öziş / Kostüm: Bikini Ayşegül Boz couture, pareo Eda Erdoğan

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!