Kariyerini kızı belirledi

Güncelleme Tarihi:

Kariyerini kızı belirledi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2004 00:10

Pinokyo Anaokulu ve Yüzyıl Işıl Okulları’nın kurucusu Lale Ünaldı, üniversiteyi kazandığında hamileydi. Okulunu birincilikle bitirdi. Üniversitede akademik kariyer yapmayı düşünürken, kızını bıraktığı yuvanın kapanması tüm planlarını değiştirdi ve ‘okulcu’ olmayı seçti.

- Üniversiteye kızınızla gitmek sizi zorlamadı mı?

Ben çok erken yaşta evlendim ve çok da çabuk bir bebeğim oldu. Ne ondan vazgeçebiliyordum, ne de okuma sevdamdan. Çok zordu, ama çok özel bir deneyimdi. Bana çok şey kattığını düşünüyorum. Okulumu çok sevdim ve birtakım insanların ‘Yapamazsın’ demesi beni motive etti. Kucağınızda çocuğunuzla okul birincisi olup ödül almak hakikaten çok hoş bir duygu. Okula kızımla beraber gidiyordum, çünkü ailem Mersin’deydi. Kızım hemen hemen her gün benimle geldi, büyükannem biraz destek oldu. Derse girdik onunla, bazen hocalara ya da arkadaşlarıma bıraktım. Boğaziçi o dönemde daha bir kolej havasındaydı, herkes tanırdı çünkü tek çocuktu. Anonim bir şekilde herkesin çocuğu olarak büyüdü. O da tadını çıkardı Boğaziçi’nin.

- İki sene yöneticilik okuduktan sonra İşletme Bölümü’ne mi devam ettiniz?

Ben zaten İşletme’yi kazanmıştım, ama hamilelik olunca ön lisansa geçtim. Ön lisansa geçerken kimse birşey dememişti, tekrar lisansa girmek istediğim zaman olmaz dediler. Ben bunun için epey mücadele verdim, hatta yatay geçişler de o dönem başladı. Böyle birşeyi talep edebilecek bir öğrenciydim.

- Akademik kariyer yapmayı düşünürken okul işine nasıl girdiniz?

Asistanlık yapıyordum ve üniversitede kalmayı düşünüyordum. Kızımı Pinokyo Çocuk Yuvası’na vermiştim, ama sahibi yuvayı kapatmaya karar verince yeni bir yuva aramaya başladım. Gittiğim yuvaların hiçbiri beni tatmin etmedi. ‘Ben öyle bir okul yapacağım ki...’ demeye başladım. Üniversitedeki görevimi bıraktım ve Pinokyo’nun isim hakkını aldım. Milli Eğitim Bakanlığı’nda işlemlerin gerçekleşmesiyle okulun resmi adı MEB Özel Işıl Anaokulu oldu.

- İlkokul ve sonrasında lise kurmaya nasıl karar verdiniz?

Hayatın karşınıza çıkardığı fırsatları ve yeni ufuk çizgilerini kovalamanız gerekiyor. Ben yaptığım işi çok severek yaptım. Hakikaten benim için bir aşk gibi oldu. Pinokyo’nun ilk günlerinde her sabah benim o gün diploma törenim ya da düğünüm varmış gibi uyandım. Gençken insan cesur ve atılımcı oluyor.

Velilerin inancı ve arzusu çok körükledi. İyi bir iş yapacağımıza inanarak başladık. Ekip çalışmasına çok inanıyorum. Birbirine benzer insanlar bir araya geldiği zaman, çok güzel sinerjiler doğuyor. Çok başarılı oldu Yüzyıl Işıl. Yeni kuşak okullar çok yoktu o zaman. Bir yandan akademik olarak çok tempolu olsun, bir yandan Türkiye’deki bütün sınavları müfredatı fark etsin, ama bir yandan da Avrupa’daki bir okul kadar sosyal faaliyetleri olsun istedik.

- İlk mezunlarınızı verdiğinizde neler hissettiniz?

Gittikçe daha da duygusallaşıyorsunuz. İlki inanılmazdı. Çok heyecanlıydım. Onlara sarılıp kucağımda tutmak istedim. Gurur, sevgi ve ayrılık duygularını çok yoğun yaşadım ve yaşlandıkça daha da çok ağlar oluyorum. Her diploma töreninden önce makyaj yapmayacağım diyorum. Tabii ki sonra birşeyler sürüyorum ve sonra yanımdakilere makyajım aktı mı diye soruyorum. Çocuklar merdivenlerden inmeye başladığında ben de ağlamaya başlıyorum.

- İşin dışında neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Mesleki ve sosyal birtakım derneklere vakit ayırıyorum. Sinemaya gitmeyi çok seviyorum. Büyük kızım şimdi sinema okuyor, onun böyle bir meslek seçmesinin de etkisi var. Okumayı da çok seviyorum. Çiçeklerle ve evimle uğraşıyorum. Kolları sıvayıp fiilen toprakla uğraşıyorum ve bir amatör olarak iyi becerdiğimi düşünüyorum. Aslında çok çalışıyorum, çok çalışınca insana fazla zaman kalmıyor. Bazen çayımı ve gazetemi alıp keyif yapmak bile bana armağan gibi geliyor. Yemek pişirmeye ve misafir ağırlamaya da meraklıyım.

Kızım eskiden beni çocuklarla paylaşmak istemezdi

Kızım her zaman benimle gurur duyduğunu söylüyor. Aslında daha küçükken sinir oluyordu, beni çocuklarla paylaşıyor olmaktan rahatsızdı. Ben ona aslında hep söylerim sen benim hayatımın yolunu çizdin diye. O da benim bu meslekte olmam nedeniyle çok şey öğrendiğini ve çok şey kazandığını düşünüyor. Şu anda 27 yaşında. Küçük kızım da bu sene liseden mezun oldu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!