Kadınlar birbiriyle yarışıyor

Güncelleme Tarihi:

Kadınlar birbiriyle yarışıyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2011 16:24

Bir dönem modellik ve oyunculuk yapan Alegra Levi, artık güzellik sektöründe... Bünyesinde beş kozmetik markası bulunduran bir şirkette müdür olan Levi, değişen yaşamını, özel hayatını ve tabii ki güzellik konusundaki fikirlerini Hello! dergisine anlattı.

Haberin Devamı

Modanın ardından kozmetik dünyasındasınız. Bu geçişi anlatır mısınız?
- Modadan sonra kozmetiğe geçmem tamamen tesadüf oldu. Patronum Emine Ersan’la zaten tanışıyorduk, görüşüyorduk. Kendisi kozmetik sektörüne girince benim de ekibinde olmamı istedi. Zaten modelliğin getirdiği avantajlardan biriydi modayı ve kozmetiği yakından takip etmem...
Sizce botoks, dolgu, kök hücre tedavisi gibi medikal estetik mi, yoksa cilt bakım ürünleri mi?
- Bence öncelikle cilt bakım ürünleri kullanmalı; ancak gerektiği zaman medikal estetikten faydalanmalıyız. Ben doğallıktan yanayım. Genç yaştaki insanlara, cilt ürünü kullanıp faydalanmadan direkt medikal estetiğe başvurmalarını tavsiye etmem. Belli bir yaştan sonra başvurulmalı estetiğe...

Güzellik kavramına nasıl bakıyorsunuz?
- Görecelidir. Herkesin güzelliğe bakışı farklıdır. Size güzel gelen bana gelmeyebilir. Çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır. Benim için güzellik genel havadır.
 Sürekli “Gençlik” vurgusunun yapıldığı bir çağda yaşıyoruz. Genç kalmanın sırrı nedir?
- Dış güzelliğimizle birlikte içimizdeki yaşam enerjisiyle bağlantılı diye düşünüyorum. Genç kalmanın sırrı bu.

Haberin Devamı

ESTETİK AMELİYATLARIN İLK SEBEBİ MUTSUZLUK

Yurtdışındaki ve Türkiye’deki kozmetik tüketimini, medikal kozmetik ve estetik ameliyatlara bakışı değerlendirir misiniz?
- Yurtdışını kozmetolojide bölgelere ayırmakta fayda var. Ülkelerin bulunduğu konuma göre değerlendirmek gerek. Akdeniz ülkeleri -güneş, nem gibi ortamlardan dolayı- daha yağlıya dönük cilt tipine sahipler, tıpkı ülkemizde olduğu gibi... Bu bölgedeki kadınlar, günlük temizlik dışında dermatolog yerine cilt bakım merkezlerini tercih eden; dermokozmetiğe, gelecekteki görüntülerine yatırım yapan ve para ayıran bir topluluk. Bilinçli bir kesim diyebiliriz. Orta Avrupa ise daha çok dermatolog eşliğinde dönemsel bakım yaptırıyor. Kuzey Avrupa ülkeleri daha çok göz çevresi ve vücutları üzerine yoğunlaşan bir grup.

Bizler ne arıyoruz da bu kadar güzellik peşine düştük?
- Bizler ne yazık ki birbirimizle yarışır hale geldik. ınanın derdimiz kendimizi erkeklere beğendirmek falan değil. Biz kadınlar yarış halindeyiz. Estetik ameliyatlar üzerine yazılan bir kitapta sebeplerin başında kişisel mutsuzluk ve yakın çevrenizdeki kadınların daha çok dikkat çekmesi. Bu, önemli bir uyarı aslında. Bu konularda kendimizi sorgulamak lazım, neşter altına yatmak yerine... Bilinçsiz kozmetik kullanımı da ne yazık ki bir başka önemli etken. Araştırmalara göre kadınların yüzde 36’sı, ki bu çok önemli bir oran, yanlış cilt bakımı ve ürün kullanımı yüzünden estetik yaptırmak zorunda kalıyor.

ANNEMİN ÖLÜMÜ BENİ OLGUNLAŞTIRDI

Kendi bakımınıza nasıl özen gösteriyorsunuz?
- Cilt ve vücut bakımı ürünleri kullanmanın yanı sıra haftada bir cilt bakımı ve masaj yaptırırım. Haftanın üç günü spor yaparım; pilates, cardio ve kinesis. Her sabah 10 dakikamı meditasyona ayırırım. Uykuma ve beslenmeme dikkat ederim.

Moda ve kozmetik dünyası Alegra’nın dönüşümü ve değişimine neler kattı?
- Moda ve kozmetik dünyası hep içimde olan bir dünyaydı. Sadece son beş senedir bu konuda daha bilinçliyim. Kozmetik dünyasıyla ilgili her şeyi okuyup inceliyorum. Dünyada ve Türkiye’de olan yenilikleri takip ediyorum. Etrafımdaki insanları bilinçlendirmeye çalışıyorum.
ıçinizdeki dönüşümlere baktığınızda karşınıza neler çıkıyor?
- Annemi kaybettikten sonra başladı bu dönüşüm. Ölüm pek çok şeyi değiştirebiliyor; beni olgunlaştırdı. Farkındalığım arttı. Kendimi daha iyi tanıdım. Artık daha hoşgörülüyüm ve affediciyim. Her şeyin bir sebebi var. “Hiçbir şey tesadüf değildir” felsefesini yakaladım. En önemlisi huzurluyum ve kendimle mutluyum!

Pozitif yapınızı kalıcı kılmak adına neler yapıyorsunuz?
- İyimser gözlerle hayata bakıyorum. Çevremdeki herkesi anlamaya, hep gülmeye çalışıyorum. Olaylara olumlu yaklaşıyorum. Tabii ki düşünce olarak ne kadar kendimi eğitsem de zaman zaman duygularıma söz geçiremediğim oluyor. Ama biliyorum ki bir tek duyguların, hislerin doğrusu yanlışı olmaz. O yüzden hep affedici yaklaşıyorum. Bu da beni hep pozitif kılıyor. Ayrıca hayata bakış açım hep olumludur. Ruhumu beslemek için nefes ve meditasyon yaparım. Bu yöntemler de beni pozitif kılıyor.

Haberin Devamı


EVRENDEN TORPİLLİYİM
“Evrenden ne isterseniz bir gün mutlaka size gelir” bakış açısına gerçekten inanıyor musunuz?
- Ben her zaman evrenden torpilli olduğuma inanıyorum. Çok şanslıyım. Çok iyi bir ailem, işim, dostlarım ve sosyal çevrem var. Hayatta her şeyi yapabilecek güce sahibim. Sahip olduklarıma şükretmesini biliyorum. ınançlıyım. Evrene teşekkürler...


AŞIK OLUNCA DÜNYAM DURUR

Aşka ve ilişkilere nasıl bakıyorsunuz?
- Aşksız bir yaşam düşünemiyorum. ılişkilerimde beni motive eden şey aşktır. Aşık olunca dünyam durur. Hislerim yoğunlaşır. ılişkileri saygı, sevgi ve sadakat besler. Bu zincir kopunca ilişkiler de bozulur ve biter.
Aşk kavramının içini neler dolduruyor?
- Tutku, sevgi, mutluluk, huzur, hoşgörü, anlayış doldurur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!