Kadavra yolcusu kalmasın

Güncelleme Tarihi:

Kadavra yolcusu kalmasın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2012 00:00

Türkiye’de bırakın kadavra bağışını, yeterli organ bağışı bile yok. Tıp öğrencileri deyim yerindeyse canlı hastalar üzerinde deneyim ediniyor. Kadavra eksikliği hekimleri yurtdışına kadavra turlarına çıkmaya zorluyor. Bu iş için en uygun yer Viyana Tıp Üniversitesi. Haftasonu için yapılan kadavra turlarının fiyatıysa hekim başına 2 bin 700 Euro

Haberin Devamı

Avusturya’nın başkenti Viyana tıp öğrencileri ve hekimler için çok önemli bir durak haline gelmiş durumda. Alanında Avrupa’nın en iyilerinden Viyana Tıp Üniversitesi’ne her ülkeden kadavra üzerine çalışmak isteyen tıpçılar geliyor. Viyana’yı, öğrenciliğinde kadavra yüzü görmemiş ya da tıptaki yeni buluşları hastalarından önce kadavra üzerinde denemek isteyen Türk hekimler de tercih ediyor.
Viyana Tıp Üniversitesi, bu tip uluslararası organizasyonlar için hafta sonlarını ayırmış. Cumartesi ve pazar sabah 09.00’dan 18.00’e kadar kadavra üzerinde aralıksız uygulama yapılıyor. Hatta üniversitenin takvimi o kadar dolu ki, öyle her isteyen hekim “Hadi atla Viyana’ya gidelim” diyemiyor. Türkiye’den yapılan kadavra turularının öncülüğünü de Ağız Diş Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serhat Yalçın yapmış. Şimdi organizasyonları Yalçın’ın eski öğrencisi Bülent Manav üstleniyor.

Haberin Devamı

En çok ateistler bağışlıyor
PROF. DR. SERHAT YALÇIN (İÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAK. ÖĞRETİM ÜYESİ)

Türkiye’de kadavra kaynakları çok kısıtlı. İnsanlar organ bağışında bile nazlanıyor. Genellikle kimsesizlerin ve kimliksizlerin kadavralarınnı kullanıyoruz tıpta. Ayrıca bizdeki kadavralar kimyasal sıvı formol’de bekletiliyor. Bu yüzden çok kötü kokuyor. Mesela İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciyken gördüğüm kadavra, en az 10 yıllıktı. Kim bilir Anadolu’daki tıp fakültelerinde durum nasıl?
Viyana Tıp Üniversitesi Anatomi Bölümü, cerrahi, ortopedi, çene cerrahisi ve diş hekimliğinin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Çünkü çok sayıda Avusturyalı, öldükten sonra kendisini kadavra olarak bağışlıyor. Başvuranlara, öldükten sonraki muamele anlatılıyor ve bir kontrat imzalatılıyor. Kadavralarını bağışlayanlar genellikle ateistler. “Öldükten sonra bedenimiz bilim ve insanlığın işine yarasın” diyorlar. Hekimlerin yararlandığı bu kadavralar, kontratta belirtilen inanca ve isteğine göre defnediliyor.
Viyana’daki kadavralar genelde 70–80 yaş grubundaki kişilere ait. Doğal yollardan ölmüş ve taze olması gerekiyor. Dolayısıyla koku da yok. Canlı insandan tek farkı, hareketsiz, soluk ve soğuk olmaları. Kadavraları ihtiyaca göre parçalara ayırıyorlar. Biz genelde kafa üzerinde çalıştığımız için saydam torbalarla getiriyorlar.

Haberin Devamı

BİZDE HEKİMLİK HASTA ÜZERİNDE ÖĞRENİLİYOR

Türkiye’deki yaygın gerçek şu: Hekimler maalesef hasta üzerinde deneyerek öğreniyor mesleği. Ya da kurslarda film, vaka fotoğrafları ya da simülasyon modellerinde gösteriyoruz. Koyun çenesinde uygulama yapıyoruz.
Halbuki Viyana’da basitten çok zora çene cerrahisi ve implantla ilgili tüm güncel teknikleri gösteriyoruz. Kadavra kursuna, çoğunlukla doktorasını yapan, güncel gelişmeleri takip edip kendini geliştirmek isteyen ve muayenehane sahibi diş hekimleri katılıyor. Öğrenci katılımı düşük çünkü onların hem parası hem zamanı az. Cumartesi ve pazar günleri, bizim de katıldığımız kurslar düzenleniyor. Avusturya’daki dini bayramlar dışında tüm yıl böyle geçiyor ve bunun pazarlamasını da oradaki üniversite yapıyor.
Kulak Burun Boğaz Bölüm Başkanı arkadaşım, Viyana Tıp Üniversitesi’ni duyduğunda “Oradan kadavra getirelim” dedi. Viyana’da, ihtiyaç fazlası yüzlerce kadavra var. Yetkililere teklif ettik. “Böyle bir şeye yasalarımız uygun değil, ülkeden dışarı çıkaramazsınız”yanıtını aldık. Viyana izin verse bile Türkiye alır mı, yasalarımız buna uygun mu, onu da bilmiyorum.

Haberin Devamı

İki kişiye bir kafa düşüyor
BÜLENT MANAV (VESTİYER GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI)

Dişçilik Fakültesi’ni 20 yılda bitirdim, öğrenciliğim boyunca kadavra yüzü göremedim. Yani bunun eksikliğini iyi bilirim. Viyana Üniversitesi’ndaki kadavra olanaklarını duyunca 2010’da onlarla bağlantı kurduk ve ilk kadavra turumuzu geçen yıl martta yaptık. Sadece İstanbul’dan değil, Türkiye’nin birçok şehrinden diş hekimleri katıldı. İki günü kurs olmak üzere turumuz dört gün sürüyor. Ulaşım, konaklama, yemek dâhil fiyatı 2 bin 700 Euro.
Hocam Serhat Yalçın ve Avusturyalı bir çene cerrahı orada eğitmenlik yapıyor. Kurs için ideal rakam 20 kişilik gruplar. Bir kadavranın başına toplanma durumu orada söz konusu değil. Viyana’da iki kişiye bir kadavra kafası veriliyor. Yüzünü yarı yarıya paylaşıyorlar. Biri asiste ederken diğeri operasyon yapıyor.
Üniversitenin yurtdışından gelenler için ayırdığı hafta sonları için üç yıllık takvim şimdiden dolu. 2014’e kadar boş gün yok. Önceden yaptırdığımı rezervasyonlarımız var: 2012 Aralık, 2013 Nisan ve Ekim’de. Götürdüğümüz gruplarda kadın hekimler çoğunlukta. En son martta götürdüğümüz grupta 60 yaşında iki kadın diş hekimi vardı. Bu durum Viyana’daki profesörlerin de ilgisini çekti. Ben de “Türk kadını cesurdur” dedim.

Haberin Devamı

Viyana Tıp Üniversitesi, Avrupa’nın en büyük kadavra merkezi. Dünyanın dört bir tarafından diş hekimleri, cerrahlar, KKB’ciler, ortopedistler buradaki kadavra kursuna gidip uygulama yapıyor. Türkiye’deki kadavra yokluğundan mustarip hekimler de bu kurs için Viyana’nın yolunu tutuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!