İnsanlarımız her geçen gün daha çok yemekkolik oluyor

Güncelleme Tarihi:

İnsanlarımız her geçen gün daha çok yemekkolik oluyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2002 01:42

‘‘Hızlı yemekten kaçının. Mide beyne 12 ila 18. dakikalarda ‘‘doydun’’ sinyali verir. 8. dakikada tabağı bitirirseniz, yemeğe devam edersiniz.’’

Dr. Haluk Saçaklı, denince ilk akla gelen Sibel Can, Nurseli İdiz, Hülya Avşar'dır ama, daha nice starı, sporcuyu, milletvekilini, hatta bakanı gizlice muma çevirmiştir. Çayelili bir ana babanın 1957 İstanbul doğumlu oğlu olan Haluk Saçaklı'yı önce tanıtalım size. Şişli Lisesi'nden sonra İstanbul Spor Akademisi'nin 1979'deki ilk mezunlarından... Spor tıbbının kinesyoloji dalı uzmanı... GS ve FB'nin 800 ve 1500 m lisanslı atleti... Aziz Yıldırım başkanlığındaki Üsküdar Anadolu Kulübü'nde merhum Sabri Kiraz'ın antrenörüydü... Tanju, Metin, Feyyaz'lı Genç Millilerimizi Adnan Dinçer'le birlikte çalıştırdı... Türkiye'nin ilk teknik direktörlük kursunu Şenol Güneş'le birlikte bitirdi... Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde obezite tedavisi üzerine bilim doktorası yaptı... İTÜ'de öğretim üyesi olarak uzun yıllar sağlıklı zayıflama dersleri verdi, zayıflama merkezi açtı... Üniversitelerdeki 19 yıllık bilimsel çalışmasının ardından 3,5 yıl önce kendi adına obezite ve danışmanlık merkezi kurdu... 1.84 m boyunda, 82 kg ağırlığında olup her sabah 2 kaşık bal, yılda 5 kere de kızartma yer... Her akşam televizyon karşısına geçip 12 dakikada tam 1000 (bin) yarım mekik yapar... Yardımcısı Canan hanımla 5 yıldır evlidir, ilk eşinden 9 yaşında Ceylin ve 12 yaşında Gökçen adlı iki kızı var. Esenkent'teki dairelerinde Bayan Saçaklı'nın kendi eliyle yaptığı diyet yemekleri yerken Bay Saçaklı'yı dinlemek pek kolay değil. İkisinin de ağzından bal damlıyor ama, yemeklerde ne bol yağ var, ne tuz, ne de şeker. Ne tereyağlı pilav var, ne patlıcan kızartma, ne sucuk, ne eski kaşar. Hamburger, patates tava, kremalı pasta, kuruyemiş, cips olmadığı gibi. Yemekolizm düşmanı Saçaklı'da öyle tıka basa doyacağınızı sanıyorsanız aldanırsınız. Sağlıklı dengeli beslenme derseniz işler değişir, o zaman yanından ayrılmayın, dediklerini kelimesi kelimesine yapın. Beni ararsanız köşedeki büfedeyim, ılık su içmek için...

Yaşam boyunca 70 bin kere yemek yiyoruz

Vücuttaki yağ oranlarının olması gereken değerlerin üzerine çıkmasına obezite diyoruz. Kendiyle barışık olmayan kişi beslenmek için değil, kendisini iyi hissetmek için yer. Açlıkla tokluğu gösteren bedensel uyarılara aldırış etmeden yemeye ‘‘yemekolizm’’ diyoruz. Ülkemiz insanın büyük çoğunluğu her geçen gün yemekkolik oluyor. Yener bey düşünün, yaşam boyu 70 bin kere yemek yiyoruz, bu 60 ton gıda demektir. Çoğumuz duygusal açlıktan yiyoruz, üzülünce de buzdolabına gidiyoruz, sevinince de. Geçenlerde güneyde bir tatil köyüne gittik, baktım tombul bir hanımla tombul bir bey para verdik diye açık büfeyi yağmalıyor. Tatlı tabaklarını bocalama dolu, hepsini yemelerine imkan yok. Sonra o kilolara vermek, sağlıklarına kavuşmak için daha çok parayı bizlere veriyorlar.

SİHİRLİ DİYET YOK

Dünyada sihirli bir diyet, rejim modeli yok. Var olduğu bilinen 200 diyetten yüzde 90'ı ise şarlatan diyetler. Bazılarının yaptığı gibi kişi adı taşıyan diyet olmaz, benim adıma da yok. Ben zayıflamak isteyen kişilerin yaşam tarzını değiştirme mücadelesi veriyorum. Yaşantısına düzenli ve bilinçli bir egzersiz programı katıp, hayat boyu kalmasını sağlıyorum. Ayrıca davranış düzenleme teknikleriyle onu psikolojik olarak hazırlıyorum. Benim yaptığım bir zayıflama programı değildir, çünkü öyle programlar bir süre sonra çile programına dönüşür. Böyle bir çile sonunda 10 kilo da verseniz hepsi mutlaka geri döner.

SAĞLIKLI ZAYIFLAMA

Sağlıklı zayıflama ayda 4, haftada 1 kilo vermek demektir. İdeal ağırlığın boy-kilo endeksiyle ölçülmesi de çok yanlış. Bunların hepsi Amerikan sigorta şirketleri tarafından hazırlanmıştır ve Türk insanının genetik yapısına uymaz. Ben hekim değilim, benim yöntemim yaşam programı, dengeli beslenme ve egzersiz.

Sebzelerin püf noktası

VAKUMLULARI ALIN

Sebzeler, meyveler kamyonetlerde uçuşa uçuşa manava gelir, tezgahlarda akşama kadar güneş altında besin içeriklerinin çoğunu kaybeder. Kurumasın diye üzerlerine her su atıldığında suda eriyen vitaminler tezgaha akar. Bu yüzden vakumlu streçler içinde satılan meyve ve sebzeleri tercih edin.

NASIL YIKAMALI

Kıvırcıkları musluktan şırıl şırıl akan suyun altında çamaşır yıkar gibi yıkamayın. Çünkü o suyun tazyikiyle B ve C vitaminleri kanalizasyona gidiyor. Doğrusu bir tasa su koyup sık sık değiştirek yıkayın.

KALIN DOĞRAYIN

Salatalığı sakın doğramayın, çünkü her bıçakta suda eriyen vitaminler gider. Havucu rendelerseniz B ve C vitaminleri gider. Sebzeleri kalın doğradığımız zaman kayıp az olur.

NASIL PİŞİRMELİ

Sebze pişirirken tencereyi ağzına kadar suyla doldurursak kayıp fazla olur. Doğru olan, sebzenin üçte birinin su üzerinde kalarak, kapağı kapalı olarak pişirilmesidir. Kapağı açarsak suda eriyen vitaminler buharla kaçar. Sadece brokoli ve karnıbahar pişirirken sülfür kokusunu gidermek için açın. Pişirilen sebzenin anında tüketilmesinde yarar var, her geçen gün kayıp artar.

VİTAMİN CANAVARI

Sebzeler tarladan koparılınca bir vitamin canavarı oluşur, bu canavar 60 derecedeki pişirimlerde ölmez, vitaminleri yok eder. Eğer 90 derecelik gür ateş olursa hepsi ölür, vitaminler değer yitirmemiş olur.

SALATANIN TAZESİ

Lokantaya gittiğinizde mutlaka o anda hazırlanacak salatayı isteyin. Bir salata doğrandığının ilk 15 dakikasında değerinin yüzde 30'unu yitirir. Bir saat içindeki kayıp yüzde 50 olur, ötesi de posadır.

Sabahları bir bardak ılık su

Yeni doğumuş bir bebeğin yüzde 85'i, bizimse yüzde 60'mızın su olması gerekiyor. Ne yazık ki yağ yüzdemiz arttıkça su oranımız azalıyor. Yener bey, aslında şırıl şırıl akan bir akar su içinde yaşıyoruz. En sert kemik dokusunun bile yüzde 10'u su. ‘‘Beynin sulanmış’’ diyenlere beynimizin yüzde 85in su olduğunu hatırlatırım. En sulu yerimiz gözümüz, yüzde 99. Bunun için sabah kalkar kalkmaz metabolizmanın temizlenmesi için bir bardak ılık su içmek şart. Akşam yatmadan önce de mutlaka bir bardak ılık su içeceğiz.

Çay ve kahve ne zaman içilmeli

Kafeinli içeceklerde vücutta demir emilimini zorlaştıran ‘‘Tanen’’ adlı bir madde var. Bu nedenle çay, kahve, kola gibi içecekleri yemekten en az 2 saat sonra için. Çay demlikte ne kadar uzun süre kalırsa tanen o kadar azalır, ama koyu demli olmamak şartıyla. Çaya limon atarsanız içindeki C vitamini demir emilimini kolaylaştırır, yani kansızlığı engeller. Kafeinli içeceklerin ideal ölçüsü günde 3 büyük fincandır. Özellikle diyabet, ülser, yüksek tansiyon, kalp hastaları güne asla kafeinle başlamamalı.

YARIN: VİTAMİN VE ENERJİ HAPIYLA BESLENME
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!