İki Türk erkek evlendi Türkiye birbirine girdi

Güncelleme Tarihi:

İki Türk erkek evlendi Türkiye birbirine girdi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2004 00:00

Ben sadece dikkat çekmiştim. Bu kadar ilgi toplayabileceğini inanın hayal bile etmemiştim. Ama çok sevindim. Destekleyenler, kızanlar, küfredenler, olumlu bulanlar, iğrenç bulanlar, Lut Kavmi'ni hatırlatanlar vesaire vesaire. Büyük çoğunluk ilgisiz değil. İşte bu. Herkes bir şey söylesin, ciğerimi yesin! Herkes, herkesle aynı fikirde olmak zorunda değil ama herkesin bir konuda fikri olsun ve onu söylesin. Sonra da birileri çıkıp, ‘‘Bir sus be Türkiye!’’ desin, ‘‘Bir sus be...’’ Ben yorum katmıyorum, siz ne söylediyseniz size onları aktarıyorum. DESTEKLEYENLERYOK BİRBİRİMİZDEN FARKIMIZBizler, maalesef Türk örf ve adetlerinin baskısı altında, sözde ‘‘sosyal ahlak’’a saygı duyarak kendi içimizde yaşayan, iyi eğitimli, toplum içinde itibar gören, ama gerçek kimliğimizi açıkladığımız anda yerin dibine sokulacağımızı da gayet iyi bilen o malum gruptanız. Evet, eşcinseliz! Tıpkı mason derneği gibiyiz. Herkes birbirini bilir ama kimse bir diğerine söylemez. 32 yaşındayım ben. Benim de bir eşim var. Geçtiğimiz bayram Mısır'da balayındaydık. Birlikte Nil'de güneşin doğuşunu seyrettik. Sabahın ilk ışıklarında ürperen kollarımı saran sevgili eşimdi. Uçakta yanımda otururken, bacağının gizlice bacağıma değmesiyle içimin titrediği de kendisiydi. Sizin sevgilinizle yaşadığınız bütün romantizmi bizler de yaşıyoruz. Heteroseksüel, homoseksüel yok ki birbirimizden farkımız! (İlker A.)ÜÇÜNCÜ CİNSİN VARLIĞI Umarım Hürriyet Gazetesi, halkımıza eşcinselliğin hiç de korkulacak bir tabu olmadığını anlatabilir. En azından üçüncü cinsin varlığını kabul ettirebilir. Biz onaylasak da onaylamasak da böyle bir gerçek var. Kafayı kuma gömeceksin de ne olacak! (Burak)SAYGI DUYULMALIİnsanların cinsel tercihleri tartışma konusu bile olamaz. Önemli olan anlaşmak. Eğer söz konusu çift, kendileri için doğru olanın bu olduğuna kanaat getirmişlerse, saygı duymamız gerekir. (Zeki K.)SEVGİDE AHLAKSIZLIK YOKTURAhlak, yalan söylememek, fakirin ekmeğini çalmamak, insanlara kendine davranılmasını istediğin gibi davranmaktır. 100 yıl önce kadınlara oy hakkı hiçbir ülkede tanınmıyordu. Siyah Amerikalılar beyazlarla evlenemiyordu. Bunlar ‘‘sapkınlık’’ olarak nitelendiriliyordu. İnsanlık ilerledi ve ilerlemeye devam ediyor. İki yetişkin arasındaki uzlaşmaya dayanan beraberliklere başka insanlar; din, ahlak, millet, devlet adına zarar vermemeli. Sevgide, ahlaksız olan hiçbir şey yoktur. Farklı olana saygı duymak da ahlaksızlık değildir. Asıl ahlaksızlık, ahlak adına eşcinselleri, kendine benzemeyenleri dışlamaktır. (Arda)DOĞANIN BİR BİLDİĞİ VARDIRDoğanın eşcinselleri yaratırken elbette bir bildiği vardır. Doğadan daha akıllı olacak halimiz yok ya! Evli çifte tebrikler. Sevgi, ne şekilde olursa olsun sevgidir. (Orhan B.)GAY'LERİ SEVMEM AMAİtiraf ediyorum: Gay'leri çok sevmem. Tamam eğlenceli ve kıvrak bulurum. Ama taa derinlerimde hain ve kötücül olduklarını düşünürüm. Tehlikelidir gay'ler benim için. Ama tuhaf bir hayranlık da beslerim. Yeryüzünde azınlık olmak zordur, bunu bilirim. Savunma mekanizmalarının, haklı olarak, biz düzcinsellerden daha fazla gelişmiş olduğunu düşünürüm. Yılanlıkları, hainlikleri bundan kaynaklanıyor olsa gerek. Benim parolam şu: ‘‘Çok uzak kalma, çok yakın da olma.’’ Ama onlardan çok hazzetmemem, onları lanetlemem anlamına gelmez. Biraz salakça buluyorum, iki erkeğin evlenmesinin bir ahlak meselesi haline getirilmesini! Onlar aşık. Hangi akla hizmet biz aşkın sadece kadın ve erkeğin tekelinde olduğuna inanabiliyoruz? Cemal Süreya'nın aşk tarif açık: ‘‘İki insan arasındaki dayanılmaz çekim...’’ (Candan H.B.)PARİS BELEDİYE BAŞKANI GİBİMühim olan Hürriyet'in manşeti değil, o çiftin medeni cesareti. Onları tebrik etmek gerekir. Bu kadar açık oldukları için. Bu kadar cesur oldukları için. Tıpkı Paris Belediye Başkanı gibi. Seçilmeden önce homoseksüel olduğunu açıkladı, yine de seçildi. (Aslı M.)TÜRKİYE FARKLILIKLARI SEVMİYORBen bir eşcinselim. Ama gereğinden fazla maskulen ve yakışıklı olduğum için herkes beni heteroseksüel zannediyor. ‘‘Hayır değilim’’ diye özellikle altını çizmiyorum. Gizlenmeyi de istemiyorum ama toplumun kalıplaşmış yargılarından korkuyorum. Her an dışlanmak ve hakarete uğramak istemiyorum. Benim Türkiye'de sevdiğim insanla mutlu bir ilişki yaşamam neredeyse imkansız. Şu an Amerika'da eğitim görüyorum. Burada insan gibi muameleye alıştıktan sonra, çok sevdiğim ülkeme söyler misiniz nasıl geri dönebilirim? Bu karşılıksız aşk gibi. Türkiye'yi çok seviyorum. Ama Türkiye kendi evlatlarını ve farklılıkları sevmiyor! Geçenlerde bir internet sitesinde ‘‘Hemcinsiniz size aşkını ilan etse ne yapardınız?’’ diye bir tartışma vardı. Kimileri ‘‘Öldürürüm, ağzını burnunu dağıtırım’’ diyordu. Amerika'da en muhafazakarlar bile böyle bir şey söylemez. Nedir bu nefret? Ben sapık değilim. Kimseye zarar da vermiyorum. Cinsel kimliğime saygı istiyorum, o kadar. (Can K.)GİZLİ EŞCİNSELLER ÜLKESİHani bir insan sürekli ‘‘Ben dürüstüm, ben dürüstüm’’ derse, bir huylanırsın ya, bu niye dürüstlüğün bu kadar altını çiziyor diye. Bu ülkede homoseksüelliğe bakış da aynı hesap. Erkeklerin çoğunluğu geyiğini yapmaktan hoşlanıyor ama iş adam gibi üçüncü cins kavramını konuşmaya gelince ‘‘Aman aman!’’ diyor. Sence neden Ayşe? Bir insanın hayatta en çok korktuğu şey başına gelme ihtimali olan şeydir de ondan. Hem merak eder, hem korkar. Gizli eşcinsellerin ülkesine hoş geldiniz! (Selim K.)LANETLEYENLERİ IRKÇI BULUYORUMBu tartışmaları, kimin ne olduğunu, kimin ne olması ihtimalinin bulunduğunu sadece Allah bilir! Bana sorarsanız merak bile etmiyorum. Ama siz bir insanı sizin gibi değil diye reddederseniz çok büyük bir sorumluluk üstleniyorsunuz demektir. Çünkü sizin vazifeniz bu değil. Siz dünyaya insan olarak geldiniz, insanlarla ilişki kurmak zorundasınız. Ne olurlarsa, nasıl olurlarsa olsunlar. Onları yargılamak, dışlamak size düşmez. Bunları yapanları ırkçı buluyorum. İsteyen istediğiyle evlenir. Afferin onlara! (Kemal Sarı)LANETLEYENLEREVLENMENİN NE MANASI VARİlkokul çağlarında eve Hürriyet Gazetesi alırdık. Çok iyi hatırlıyorum, o zamanlar fiyatı 20 liraydı, tepesinde de sarı üzerine kırmızı harflerle Hürriyet yazardı. Aradan 20 yıl geçmiş. Hiç düşünmezdim, bu geçen süre içinde kendi cinsimden hoşlanacağımı ve bir sabah işyerime gelen gazetemde böyle bir manşetle karşılacağımı! Gerçekten bu ülke değişiyor mu acaba? Evet, ben bir eşcinselim. 7 yıl önce bir erkeğe aşık oldum. Bir yaz gecesi ona ‘‘Seni seviyorum’’ dedim ve göğsünde hüngür hüngür ağladım. Sonrası mı? Hüsran, korku. Benden uzaklaştı. Daha sonraki yıllarda da acılar yaşadım. Hani denir ya, ciğerim yanıyor, ciğerim kanıyor, bunun ne demek olduğunu anladım. Lafı nereyi mi getiriyorum? Ben cinsel kimliğimi itiraf edecek ya da bir erkekle evlenecek kadar güçlü değilim. Bu durumu kimseye açıklamam da gerekmiyor. Özellikle aileme. Ortalıkta ‘‘Ben eşcinselim’’ diye gezmenin manası da yok. Ben bunu özel yaşıyorum. Kimseye zarar vermiyorum. Başkalarının da vermesini istemiyorum. Ne manası var yani insanların gözüne sokmanın, nikah kıymanın? (Semih G.)SEN NUMUNELİKSİNBana bak, sen numuneliksin! ‘‘Bizde o biçim düşünce özgürlüğü var’’ demek için seni oraya koymuşlar. Yalnız şunu anlaman lazım güzelim, burası Türkiye. Ananın doğduğu memleket değil. Yok homoseksüellere özgürlük, yok evlilik dışı çocuk yaparım, yok sevgilimle aynı evde yaşarım. Sen farkında mısın, bu ülkede töre yüzünden namus cinayetleri işleniyor. Sen nasıl olur da, evlilik dışı bir ilişkiyi şahane bir şeymiş gibi yazıyorsun, seksin muhteşem bir şey olduğunu anlatıyorsun. Hamile kalıp kimseler görmesin diye çocuğunu banyo penceresinden atanlar var bu ülkede. Şaşırdın galiba! Bunları onayladığım için yazmıyorum. Sadece toplumun gerçeklerini gör. Yok öyle, eşcinsellerin evlenmesi filan! Çok istiyorsan git ananın memleketinde yaşa. Biz de rahat edelim (Reyhan U.)HER GÜN BİR FİKİR SAVAŞIRahmetli babamdan tek kalan miras Hürriyet Gazetesi. Ama o miras da artık bitti, gitti. Evimizin bilgi odağı, neşemiz bizden uzaklaşıyor. Artık her gün, Hürriyet Gazetesi yüzünden evimizde bir fikir savaşı yaşanıyor. Bakın Ayşe Hanım, ben 57 yaşındayım, 14 yaşında bir oğlum var. Efendim, ne demek iki erkek evlendi! Bu haber nasıl olur da, gazetemin birinci sayfasında yer alıyor ve siz gazetemi bu haberi objektif verdiği için tebrik ediyorsunuz. Olacak iş mi bu? 14 yaşındaki oğlum soruyor: ‘‘Baba, nedir bu?’’ Ne cevap vereceksin? Tamam, ben de sizin gibi yasaklara karşıyım; çocuk, homoseksüelliğin de ne olduğunu bilecek ama bir yere kadar. Eskiden de vardı bu tür şeyler ama gizli kalırdı. Şimdi sizin gibi yazarlar sayesinde ayyuka çıktı. Sorarım size, Allah neden Adem'i erkek, Havva'yı kadın yarattı? Üresinler, çoğalsınlar diye. Öyleyse, iki erkek neden evleniyor? Oğlum bana günün birinde ‘‘Baba, ben bir erkekle evleneceğim’’ derse ben ne ederim? (Okan M.)DEDELERİMİZ GAY MİYDİ?İki erkeğin cinsel ihtiraslarla bezenmiş o iğrenç duygularına nasıl aşk diyebilirsiniz? Allah aşkına dedelerimizin çağında kaç kişi gay'di? (Mehmet K.)KÜÇÜK BİR ÇOCUK GİBİSİNBilmem farkında mısınız, sizin ‘‘normal’’ diye gösterdiğiniz bu tür ilişkiler, yeryüzündeki ‘‘sistem’’e tamamıyla zıt bir oluşum. Bunları yücelterek doğanın kendi yapısına ‘‘barikat’’ oluşturuyorsunuz. Bilerek ya da bilmeyerek sistemi bozmaya yardımcı oluyorsunuz. Şöyle izah etmeye çalışayım: Bir filarmoni orkestrasını dinlemeye gittiniz diyelim. Vivaldi'nin Dört Mevsimi. Bütün hücrelerinizde o güzel müziği hissediyorsunuz. Birden köşedeki bakkalın çırağı, tahtaya çivi ve misina takarak kendince oluşturduğu kemanla katkıda bulunmak istiyor. Farkında olmadan, o güzel konserin içine ediyor. A) Eğer yaşasaydı Vivaldi buna çok kızardı. B) Salondaki korumalar, bakkalın çırağını kolundan tuttuğu gibi kapı dışarı ederdi. C) Maestro konseri durdururdu. D) Dinleyiciler homurdanmaya başlardı. Ama size kızamıyorum çünkü henüz bilmeyen küçük bir çocuk gibisiniz. Küçük çocuklara kızılmaz ama yanlışlar anlatılır. Yıkılan, tabular değil Ayşe; yıkılan yüce insanın aşağılara layık görülmesini engelleyen insanlık oluşumu. (Ahmet U./Sydney)MECNUN LEYLA'SINA MI KAVUŞTU YANİBu öyle çok da kınalar yakılacak bir durum değil. Bunda sizi bu kadar mutlu eden, coşturan ne var Allahaşkına? Duyan da Kerem Aslı'sına, Mecnun Leyla'sına kavuşmuş zanneder! Enteresan olmak için suni tepkiler veriyorsunuz. (Nevzat Ö.)GAZETE YAZAR, YAZAR YAZAMAZBen eşcinselliğe karşıyım, tasvip etmiyorum. Asla çevremden birinin escinsel olabileceğini hayal bile etmek istemiyorum. Söz konusu haberi okuyup geçtim, sadece içimden ‘‘Evet, toplum değişiyor’’ dedim. Ta ki sizin yazınızı okuyunca kadar. Yazınız yüzünden ‘‘Acaba bu normal bir şey mi?’’ diye düşünmeye başladım. Demek istiyorum ki, gazete bir konuda haber yapabilir, yapacaktır da. Ama siz bir yazar olarak, bu haberi köşenizde çağ atlatan bir haber olarak yorumlayamazsınız. Bizi yanlış yönlendiriyorsunuz. Okuyup geçilecek bir haber üzerine, insanları düşünmeye sevk ediyorsunuz. Merak ediyorum, bir gün oğlunuzu, erkek arkadaşıyla kanepede dudak dudağa öpüşürken yakalasanız ne hissederdiniz? Kolundan tuttuğunuz gibi Schöneberg'de evlenmeyi mi götürürdünüz? Görkemli bir düğün sonrası, balayına gönderip hoş dakikalar geçirmelerini mi sağlardınız? (Aydın K.)TÜRK AYDINI OLARAK SİZİ KINIYORUMAntik Yunan'dan bugüne, her tür etik sistemin ahlaksızlık olarak nitelendirdiği bir davranışı, övücü bir üslupla değerlendirmenizi kınıyorum. Türkiye gibi nüfusunun büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir toplumda, bu tarz marjinalliği övücü yorumlar yapmaya hakkınız yok. Burası İskandinavya değil! Sakın ola estetik, farklı tarz ve dünya görüşleri diye açıklamalara sapmayın, ben Türk Dili ve Edebiyatı üzerine doktora yapmış, estetik ve sanat temel değerlendirme ölçütleri hakkında bilgi sahibi biriyim. Eğitim seviyesi düşük bir topluma ‘‘Bakın, onlar AB'ye böyle girdi. AB vatandaşı olmanın bir yolu da, argo deyimiyle g..çülüktür’’ ilhamını vermek ahlaksızlıktır. Erotizmde bir estetik vardır, ama bu davranış biçimi iğrençliktir. Türk olarak, Türk aydını olarak sizi kınıyorum. (Dr. Kemal Ü.)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!