‘Tanıdıktan sonra ona hayran oldum’

Ampute Futbol Milli Takımı’nın yıldızı Barış Telli’nin hayat hikâyesinin anlatıldığı ‘Hayatla Barış’ filmi
23 Şubat’ta vizyona girecek. Filmde Telli’yi ‘Medcezir’, ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’, ‘Mucize Doktor’ ve ‘Yaratılan’ gibi yapımlarda canlandırdığı rollerle tanıdığımız Taner Ölmez oynuyor. Onunla Şişli’de buluşuyoruz. Sonra Barış Telli de geliyor yanımıza. Ölmez sıcacık bir karşılamayla ona doğru yürürken Telli “Abi hâlâ bacağında protez varmış gibi yürüyorsun” diye espri yapıyor. Gülüyoruz. Önce başrolle, sonra da hayatı film olan başarılı sporcuyla sohbetimize başlıyoruz…
◊ ‘Hayatla Barış’ filminin senaryosunu okuduğunda aklına ilk gelen ne oldu Taner?

Metni ilk gördüğümde açıkçası çok zor bir hikâye olduğunu düşündüm ama asıl zorluk filmin hazırlık sürecinde ortaya çıktı. Ellerime bak, görüyor musun? Kanedyen dediğimiz koltuk değneklerini tutmaktan ellerimde nasırlar oldu. Filme fiziksel olarak hazırlanmak gerçekten inanılmaz bir mücadeleydi.

◊ Kim destek oldu sana?

Barış (Telli) olmasaydı bunu yapamazdım. Beni düştüğüm her anda ayağa kaldırdı. Tatlı diliyle motive etti. Bana ev ödevleri verdi. Çok çalışkandı. Sete çıkmadan önce birlikte antrenman yaptık. Kanedyenleri kullanmak acayip bir güç gerektiriyor. Hiç çalışmayan kaslarınızı çalıştırıyorsunuz. Önce topsuz, sonra toplu dengede kalmayı öğrendim. Barış bazı sahnelerde benim dublörlüğümü de yaptı.

◊ Böyle gerçek yaşamöyküleri izleyicisinde bambaşka bir his bırakır. Başrol oyuncusunda ne gibi izler bıraktı?

Barış ve arkadaşlarının arasına girdikten sonra çok rahatladım. Ampute futbolcuların hayata nasıl baktıklarını, bazı şeylerle nasıl dalga geçip eğlendiklerini gördüm. Öncesinde yanlış bir şey yapar mıyım, söyler miyim diye kafamda bin türlü soru vardı. Ama beni o kadar sıcak karşıladılar ki... Bir süre sonra onlardan biri oldum. Ben çabalayıp bazı hareketleri beceremeyince komik anlar da yaşandı. Benimle dalga geçtiler, şakalar yaptılar. Sadece onlar da değil. Brezilyalılarla maç yapmıştık. Onlar da benimle şakalaşmaya başladı.

◊ Ciddi ciddi maç mı yaptınız film için?

Evet, aynen öyle, hatta sakatlıklar oldu. Bir Avrupa şampiyonası futbol maçı nasıl oluyorsa öyle oynadık. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş nerede maç yapıyorsa bütün şartlar aynı şekildeydi. Ama bu maçta Barış yerine ben oynuyordum. Benim için muazzam bir deneyimdi.

◊ Senin böyle bir yöntemin var. ‘Mucize Doktor’ dizisinde, otizm savant sendromlu Ali Vefa karakterini oynamadan önce de gidip ailelerle zaman geçirmiştin…

Evet, bire bir aynı diyebilirim. Barış’ın ailesi ve arkadaşlarıyla çok vakit geçirdim. Bir role girmeden önceki hazırlık süreci bence en güzel kısım. Yaratım aşaması diyoruz biz buna. Film daha başlamadan önce Barış’la bire bir yaptığımız antrenmanlar çok özeldi.

◊ Barış Telli deyince aklına ilk ne geliyor?

O inanılmaz nahif, çok güzel bir insan. Barış’ı tanıdıktan sonra bu filme daha çok sarıldım. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Çok mesaimiz oldu ve tanıdıktan sonra ona hayranlık duydum.

◊ Futbola ilgin ve yeteneğin var mıydı daha önce?

Okul takımında oynuyordum. Üniversitedeyken mezunlarla maç yapıyorduk ve ciddi bir sakatlık geçirdim. Birkaç ay yürüyemedim. O günden sonra bir daha oynamamıştım ama her Türk gibi futbolu seviyorum. Artık maçlara pek gidemesem de hasta Beşiktaşlıyım.

‘TÜRKÜ, ARABESK...’

◊ Sesin de çok güzel. Oyuncu Serkan Keskin ve müzisyen Fırat İkisivri’yle birlikte kurduğunuz Barabar isimli bir grubunuz var. Bu aralar neler yapıyorsunuz?

Geçen sene ‘Her Yer Memleket’ adında bir albüm yaptık, çalışmalarımız devam ediyor. Biz tiyatroda kurulan bir grubuz. ‘Semaver ve Kumpanya’ isimli bir yarı müzikalde oynuyorduk. “Oyunda banttan çalmasın şarkılar, biz söyleyelim. Enstrümanları da çalalım” dedik. Türkü, arabesk, içimizden ne gelirse söyledik. Biraz türkülerin DNA’sıyla oynuyoruz. Batı enstrümanlarını kullanıyoruz. Anonim Yapım isimli YouTube hesabından da yayımlıyoruz.

◊ Müzik eğitimin var mı?

Hayır, yok. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde okudum. Müzik haftada bir dersti. Aslında bizim ailenin müzisyeni abim Taylan Özgür Ölmez’dir. Çok iyidir.

◊ Yakında başlayacak ‘Deha’ dizisinde Aras Bulut İynemli ile ‘Cesur’ karakterini canlandıracağın söyleniyor, doğru mu?

Daha tam netleşmedi. Belki buradan çıktıktan sonra anlaşmış olabilirim ama şu an için kesinleşen bir projem yok.

‘YAVRU ÖRDEK GİBİ EŞİMİN ARKASINDAYDI’

◊ Biraz kızın Zeynep’ten bahsedelim. Babalık nasıl gidiyor?

Mükemmel bir şey, bambaşka bir duygu. Martta 2 yaşına girecek ve bana daha çok yakınlık göstermeye başladı. “Babiş, babiş” diyor ve beni görünce gelip hemen sarılıyor. “Anneşi, anneşi” diye yavru ördek gibi sürekli eşimin arkasındaydı (Ece Çeşmioğlu). “Bu çocuk ne zaman bana ilgi gösterecek” merakıyla bekliyordum. Yavaş yavaş o günler geliyor.

‘TANER’İ HEP KENDİME BENZETİYORDUM’

Milli sporcumuz Barış Telli yaşadığı zorlukların onu nasıl güçlendirdiğini ve Taner Ölmez’le kurduğu abi-kardeş ilişkisini anlattı.

◊ Küçücük bir çocukken başına talihsiz bir kaza geliyor ve sağ bacağını kaybediyorsun. Nasıl oldu bu olay?

4 yaşımdaydım, topun peşinden koşarken minibüsün altında kaldım. Talihsiz olarak gördüğümüz bazı olayların bize neler getireceğini hiç bilemiyoruz. Yıllar sonra o minibüsün şoförüyle de tanışma fırsatım oldu. Dedim ki; “Abi üzülme.” Çünkü o da yıllarca suçluluk duygusuyla yaşamış. Bunu bilerek kim yapar ki?

◊ ‘Ampute Messi’ olarak anılıyorsun ama sen sadece futbola değil, spora tutkunsun…

Küçük yaşlarda spora jimnastikle başladım. Onun avantajını yaşıyorum. Tek ayak üzerinde olsam da dengem çok iyi. Mental olarak da beni güçlendirdi. Aslında bu konuda insanların daha büyük etkisi oldu. “Yapamazsın, edemezsin” sözleri beni motive etti. Annem bana şunu söylemişti: “Seninle dalga geçen ve moralini bozan kişilere cevap olarak gül, geç oğlum.” Ben de gülümsüyorum. Aile çok önemli. Annem, babam, abim, kardeşim bana çok destek oldular.

◊ İlgilendiğin diğer spor dalları hangileri?

Atletizmle ve okçulukla uğraştım. Oturarak teniste ve voleybolda şampiyonluklar yaşadım. Türkiye Milli Ampute Futbol Takımı’yla Avrupa ve Dünya şampiyonlukları gördük. Bu sene Fransa’daki 2024 Avrupa Şampiyonası’na da katılacağız. Gebze Belediyesi Ampute Futbol Takımı’na da imza attım.

◊ Taner Ölmez’le aranız nasıl?

‘Medcezir’ dizisinde rol aldığı dönemde onu hep kendime benzetiyordum. Hemen de kaynaştık, abi-kardeş gibi olduk. Kanedyenleri kullanabilmek kolay değildir ama Taner elleri patlasa bile antrenmandan hiç vazgeçmedi. Ona ev ödevleri verdim. Örneğin “Sağ ayağını kaldır, mutfağa geç, tek ayak üzerinde sekerek karşıya git” gibi çalışmalar yapmasını önerdim. Az önce esprisini yaptım ya, yürüyüşü bile değişti.

◊ Bir de ‘Survivor’ maceran oldu…

Ben insanlara umut olmayı seviyorum. Beni izleyip örnek alacak birçok insan olacağını biliyordum, o yüzden katıldım. “Neden sesin çıkmıyor? Açız, neden isyan etmiyorsun” diye soruyorlardı. Ben mücadeleyi seviyorum, o yarış ruhu benim için inanılmaz güzeldi.

◊ Sen bir de atanan ilk bedensel engelli beden eğitimi öğretmenisin…

Evet, bedensel engelli olduğum için beden eğitimi öğretmenliği değil de antrenörlük ya da yöneticilik yapabiliyordum. Onun çok mücadelesini verdim. Sonunda beden eğitimi öğretmeni olarak atandım. Şimdi takım arkadaşlarım da o bölüm açıldığı için direkt beden eğitimi öğretmenliği yapabilecekler.