‘Hayallerim için rakiplerimin iki katı çalıştım’

Güncelleme Tarihi:

‘Hayallerim için rakiplerimin iki katı çalıştım’
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2022 07:00

Edirne’de düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin bu yılki başpehlivanı, burma bıyıklarıyla da ilgi odağı haline gelen Cengizhan Şimşek oldu. Yazları Antalya’nın dağlarında, kışları şehir merkezinde yaşayan Şimşek, idmanlar ve müsabakalar dışında kalan zamanında yaylalarda çobanlık yapıyor.

Haberin Devamı

Bu yıl 661’incisi düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri finalinde rakibini yenen Cengizhan Şimşek, başpehlivan unvanını alarak altın kemerin sahibi oldu. Burma bıyıklarıyla dikkat çeken 26 yaşındaki genç pehlivan, finalde “Er meydanının karizmatik başpehlivanı” diye anons edildi. Antalya’nın Serik ilçesi Gebiz Köyü’nden müsabakalara katılan Şimşek, yörük kültüründe mütevazı bir hayat yaşıyor. Yaylalarda çobanlık yapıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Spor kulübü güreşçisi Cengizhan Şimşek’e başpehlivan unvanını aldığı andaki hislerini, yörük hayatını, idmanlarda eşekle çalışmasını, nasıl beslendiğini ve bundan sonraki hedeflerini sorduk...

* Kazandığınız anda neler hissettiniz?
Hedefimiz her pehlivanın da hayal ettiği gibi o altın kemeri kuşanmaktı. O anki duygularım hayal gibiydi. Rüyalarım da gerçek oldu. Beni seven, izleyen, desteklerini hiç esirgemeyen arkadaşlarım ve hocalarımdan Allah razı olsun. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Muhittin Böcek’in ellerinden öpüyorum. O gurur ve mutluluk çok güzel bir duygu. Kendime “Cengizhan sen bu kemeri alacaksın. Senin eksiğin yok, fazlan var” dedim. Bu başarıyı ailem için, kendim için ve bizi izleyen seyirciler için elde ettim.

* Güreşe ilginiz nasıl başladı?
Babam gençlik yıllarında güreş yapmış. Merakım onun fotoğraflarına bakarak ve daha sonra internetten güreş videoları izleyerek başladı. Bu bir ata sporu öncelikle. Dünyanın en zor sporlarından biri. İki rakip var biri yenecek, biri yenilecek. Sıcağın altında güreşiyorsunuz, üzerinizde kıspet var. Yani geçmiş dönemleri de araştırarak “Sen bu sporu yapabilirsin Cengizhan” dedim kendime. Böylelikle güreş hayatıma başlamış oldum. Babam bana çok destek oldu...

Haberin Devamı

‘Hayallerim için rakiplerimin iki katı çalıştım’



* Peki babanız da gençliğinde ‘er meydanı’nda müsabakalar kazanmış mı?
Babam gençliğinde bir dönem piyasa güreşlerinde güreşmiş. Bir derecesi yok çünkü ona destek olacak kimsesi yokmuş. Babam “Oğlum güreşmek benim hayalimdi ama nasip sanaymış. Sen bu güreşi benden daha iyi bir şekilde yapacaksın” dedi. Allah’ın izniyle babamın sayesinde başladık bu işe ve devam ettirip altın kemeri de boynumuza takmayı başardık.

* Başpehlivan olunca babanız size ne söyledi?
“Allah senden razı olsun. Bir başpehlivan oğlum olması, o altın kemeri onun boynunda görmek benim hayalimdi” dedi. Edirne’ye gitmeden önce kamp dönemimiz vardı. Kamp bitince gidin, ailenizi görün diye bize bir günlük süre verdiler. Ben de annemin yanına gidip “Anne sana söz veriyorum, o altın kemeri alıp senin boynuna takacağım” dedim. Verdiğim sözlerin hepsini tuttum. Antalya’ya geldiğimde altın kemeri onun boynuna taktım. Babama “Sizin yüzünüzü kara çıkarmadım” dedim. Onlar da çok duygulandılar.

* Antalya’da nasıl bir aile ortamında büyüdünüz?
Ben yörük çocuğuyum. Biz bu hayata yokluktan geldik. Çobanız. Babam annemi yörük çadırından almış. Yörük hayatını hâlâ devam ettiriyoruz. Ben dağ ortamını, çadırda kalmayı, koyunlarla, keçilerle iç içe olmayı tercih ediyorum. Hayvanları çok seviyorum, onlara insanlardan daha çok ilgi gösteriyorum. Hatta kendimiz de hayvancılıkla uğraşıyoruz. Atım, köpeğim, güvercinlerim, tavuklarım var. Göçebe hayat yaşıyoruz biz. Kışları Antalya, Serik Gebiz’deyiz, yazları da hayvanlarımızı otlatmak için yaylada yaşıyoruz. Sekiz günlük bir göç hayatımız oluyor ve hayvanlarla birlikte yaylaya gidiyoruz. Orada bir yörük obamız var, dumanımız her zaman tütüyor. Yörüklük bize atalarımızdan, dedelerimizden kalmış. Altın kemerimi yörük obasına, beni orada bekleyen tüm yörük hemşehrilerime armağan etmeyi düşünüyorum. Kız arkadaşım her güreş sonrası arayıp motive etti

Haberin Devamı

‘Hayallerim için rakiplerimin iki katı çalıştım’

Cengizhan Şimşek, babası Mehmet Şimşek ve annesi Şerife Şimşek’le...

* Pehlivanlık dışında neler yapıyorsunuz? Günlük hayatınız nasıl geçiyor?
İdmanlarım olduğunda Antalya’dayım, boş vaktim varsa kendimi direkt köy hayatına adıyorum. Hayvanlarla ilgilenmeyi ve onlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Koyunları otlatmaya çıkıyoruz. Akrabalarımla hayvanları güderken birbirimizle muhabbet ediyoruz. Günlük hayatım böyle geçiyor. Çok sosyal bir aktivitem yok benim. İdmanlar dışında sadece hayvanlarla uğraşıyorum ve köyde vakit geçiriyorum.

* Evli misiniz?
Bekârım ama bir kız arkadaşım var. Çok sevdiğim, çok değer verdiğim biri. Allah nasip ederse ilerleyen günlerde bir yuva kurmak istiyoruz. Nasip diyelim...

*Peki o ne diyor başpehlivan olma başarınızla ilgili?
O benim iyi günümde, kötü günümde; ağladığımda, güldüğümde her zaman yanımda oldu. Onun güreşle hiç alakası yoktu. Hayatında ilk defa Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni izledi. İki gün boyunca televizyon başındaydı. Çalıştığı için gelemedi. Televizyonda izlerken her güreşten çıktığımda arayıp beni motive etti. O da yanımda, Antalya’da beraberiz. Güreşi benimle öğrendi ama şimdi “İyi ki” diyor, gurur duyuyor.

* Kırkpınar güreşlerine nasıl hazırlandınız?
Edirne Tarihi Kırkpınar Güreşleri, yağlı güreşlerin olimpiyat şampiyonası. Geçen sene kasım ayında girdik hazırlık dönemine. Kendime inandım. “Artık kendini gösterme zamanın geldi. Senin işin bu, bunu en iyi şekilde yapmak zorundasın” dedim. Rakiplerim bir çalıştıysa ben iki çalıştım. Hayallerim için ekstra idman yaptım. Çünkü biliyorsunuz, zirve tek kişiliktir. Rakiplerini yenmek için onlardan bir fazla olman gerekir. Şampiyonu yenmeden şampiyon olunmuyor. Kendimi psikolojik olarak motive ettim. Edirne Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne gittik. Cuma günü Edirne Selimiye Camii’ndeydim. Allah’a defalarca dua ettim. Ailemi, ablalarımı, kardeşlerimi, akrabalarımı düşündüm. Allah nasip etti, er meydanına çıktık. Paşalar gibi güreş yaptık. Dargınlık, küskünlük olmadan, kalp kırmadan rakiplerimi yendim.

Haberin Devamı

‘Hayallerim için rakiplerimin iki katı çalıştım’

Fast food nedir, tadını bilmem. Sabah kalkınca 10 yumurta yerim

* Güçlü olmak adına nasıl besleniyorsunuz? Soframda olmazsa olmaz dediğiniz besinler neler?
Genelde günlük iki öğün kırmızı ve beyaz et yiyorum. Yörük hayatı yaşadığımız için bizim soframıza gelen her yiyecek doğal. Koyun yoğurdu, keçi peyniri, kendi zeytinimizi üretiyoruz... Domatesimizi seracılıkla uğraşan eniştelerim gönderiyor. Dışardan
hiç katkılı madde almıyoruz. Fast food nedir, tadını bilmem.

* Sabah: İdmanlarım varken, sabah kalktığımda 10 tane yumurta, tereyağı, bal, beş-altı zeytin, keçi peyniri, domates, salatalık yerim. Yanında maydanoz, yeşillik olur. Ekmek hiç yemem.
* Öğlen: Ağır bir spor yaptığımız için kırmızı et ve protein ağırlıklı beslenirim. Bir öğünde en fazla 600 gram et yerim. Et haşlama, kavurma veya kızartma olur… Yanında bir tabak pirinç pilavını çok severim. Tere, roka yeşillik eksik etmem. Yanında mevsimine göre bir tabak sebze yemeği olur.
* Akşam: Öğlen kırmızı et yediğim zaman, akşam beyaz et yerim. Haftada 3 gün balık... Pirinç pilavı hep masamdadır. Yanında yine yeşillik ve çorba olur. Sebze yemeği de tüketirim. Mangal vazgeçilmezimdir. Oturdum mu
bir mangal dolusu pirzola yerim.

Haberin Devamı

Bıyıklarıma badem yağı kullanırım “Rahmetli dedelerimde de aynı bıyıktan varmış. Ben de denemek istedim.Sonra dahoşuma gitti.Bakımı için badem yağı kullanırım.”

Bizim için eşek arabadan çok daha değerlidir

* Eşeği kaldırarak antrenman yaptığınıza dair haberler çıktı...
Sosyal medyaya yanlış yansıtılmış. O bizim eşeğimiz. Yörüklerin zaten eşeği, katırı eksik olmaz. Yaylamızda arabanın gitmediği yerde eşekle yük taşırız. Bizim için eşek, arabadan çok daha değerlidir. O video iki sene önce hemşehrilerimizle göç yaparken çekilmişti. Eniştem “Bunu kaldırabilir miyiz” demişti. Ben de onu tartmak için eşeği kaldırdım. Yani herhangi bir art niyet yoktu. Sosyal medyada bazı yorumları okudum, güldüm. Eşeği sadece bir kez kaldırdım ve indirdim.

‘Güzel imaj oldu, er meydanına yakıştı’ dediler

* Artık bıyığınız sizin simgeniz haline geldi...
Er meydanına ilk çıktığım zamanlar bıyıklarım yoktu. Yanaklarımda da genetik olarak sakal çıkmıyor zaten. Ustalarım, abilerim “Bıyık bırakalım” dediler. Tarihte özellikle Yeniçeriler’de ve Osmanlı’da böyle bıyıklar olurmuş. Rahmetli dedelerimde de aynı bıyıktan varmış. Ben de denemek istedim. Bıyıklarım uzamaya başladıktan sonra değişik bir imaj oldu. Ben de beğendim, hoşuma gitti. Er meydanında bir simge haline geldi. Hakemlerimiz, ustalarımız “Güzel bir imaj oldu, er meydanına yakıştı” dediler. Bazısı palabıyık, bazısı burma bıyık, kimisi de kaytan bıyık diyor.

* Bıyık bakımı için yaptığınız herhangi bir şey var mı?
Berberim düzenleyip onarır. Ben de bıyıklarımın bakımı için badem yağı kullanırım. Onun dışında özel bir şey yapmıyorum.

 

BAKMADAN GEÇME!