George R.R. Martin: Ejderhalara fısıldayan adam

‘Yüzüklerin Efendisi’ kitabının yazarı ‘J.R.R. Tolkien’in vârisi’ olduğunu söyleyenler de var, kendi tarzını yarattığını iddia edenler de... Kim ne derse desin, 73 yaşındaki Amerikalı yazar George R.R. Martin fantastik edebiyatı sonsuza kadar değiştirdi. 2011’de başlayan ‘Taht Oyunları’ (Game of Thrones) dizisini izleyen herkesi şaşırtmayı başardı. Başrol olduğuna inandığımız bazı kahramanlar, daha birinci sezonun sonunu göremeden şoke edici şekilde öldü. O yarattığı karakterlere hiç acımadı, fanları da ona... Martin’e çok sinirlenen dizinin takipçileri sosyal medyayı hakaretlerle doldurdu. Onun cevabıysa aba altından sopa gösterir cinstendi; dizinin en sevilen karakterlerinden birine istinaden “Bana iyi davranın, yoksa sıradaki Tyrion olur” diyordu. Buna rağmen dizi popülerliğini korudu, ta ki 2019’da final sezonuna kadar...
‘Taht Oyunları’ dizisinin kitaplardan uyarlanan bölümleri heyecanla akıp gitmişti ancak Martin, serinin sonunu aynı hızla yazamadı. Yapımcılar da son iki kitabı beklemeden dizinin finalini çekmeye karar verdiler. Haliyle fanların çoğu yazarın tarzından uzak olduğunu düşündükleri Jon Snow ve Daenerys Targaryen’ın sonunu pek beğenmedi.

Kitaplar hâlâ tamamlanmadı

Ünlü yazarın, isimleri ‘Kış Rüzgârları’ ve ‘Bir İlkbahar Rüyası’ olacak kitaplarını ne zaman bitireceği hâlâ belli değil. Hatta Martin, Vanity Fair dergisine verdiği bir röportajda şöyle söylüyor: “İnsanların ben öldüğümde kitapların geri kalanına ne olacağı hakkında internette spekülasyon yapmalarını biraz ürkütücü buluyorum. Kendimi ölüme yakın hissetmiyorum.”

Neyse ki Martin boş durmadı, Westeros evreninde geçen epik hikâyesinin bir spin-off’uyla (orijinal yapımın yan dizisi) yeniden karşımızda... Daha önce yazdığı ‘Ateş&Kan’ (Fire&Blood) kitabından uyarlanan ‘House of the Dragon’ isimli yeni dizi, izleyenleri ‘Taht Oyunları’nın 200 yıl öncesine götürüyor. Bugün HBO’da gösterime giren, Martin ve Ryan J. Condal’ın ortak imzasını taşıyan yapım, bol ejderhalı sahneleri ve entrikalarıyla şimdiden popüler oldu bile.

‘İyi ve kötü kolay ayrışmıyor’

Doğu Yücel, fantastik roman yazarı

* George R.R. Martin fantastik dünyaları yeniden popüler etmekle kalmamış, bu tür anlatıda devrimsel değişikliklere imza atmış bir yazar. İsmindeki R.R. stilizasyonu tesadüfi değil, kendisi çok büyük bir J.R.R. Tolkien hayranı. Ama Tolkien’vari hikâyeleri güncellemesiyle ve onu bazı kusurlarından arındırmasıyla kendini farklı bir yere koymayı da başardı.

* Martin’in ‘Taht Oyunları’ kitaplarının yazılmış bölümleri bittikten sonra senaristlerin kaynağı tükendi ve dizinin düşüşü başladı. Bence Martin’in yeni kitabı yazmasını beklemelilerdi ama televizyon dünyası sabırlı değildir ve oyuncular yaşlanıyor! Yeni başlayacak ‘House of the Dragon’un en önemli avantajı da bu. Dizinin hikâyesi Martin’in daha önce yazdığı hikâyeye dayanıyor, başı ve sonu belli. Fragmanlar da fotoğraflar da muhteşem görünüyor.

*  2 Eylül’de seyirciyle buluşması planlanan ‘Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’ (The Lord of the Rings: The Rings of Power) dizisi gibi güçlü bir rakibi var. Bir yanda büyük usta Tolkien’in dünyası genç öykücülere emanet, diğer yanda yaşayan usta Martin’in hikâyesi onun yapımcılığında ekrana yansıyor. Anlayacağınız, fantastik diyarların iki efendisi karşı karşıya. Usta ve eski çırağın düellosu! Bu da her iki eserden bağımsız, başka bir hikâye konusu sanki…

‘Tolkien’den çok farklı’

Sibel Alaş, müzisyen ve serinin çevirmeni

* George R.R. Martin çok sevdiğim bir yazar. Olağanüstü bir yaratıcılığı, odaklanma kabiliyeti, kararlılığı, tutarlılığı ve sabrı var. Dünya tarihine, coğrafyasına, hemen hemen bütün bölgelerin kültürlerine hâkim. Dolayısıyla okuru hemen kendine çeken hikâyeler, karakterler yaratıyor.

* Bazıları Martin’in J.R.R. Tolkien’in vârisi olduğunu düşünüyor ama ben buna katılmıyorum. Martin seriyi yazarken ‘Yüzüklerin Efendisi’ne defalarca başvurduğunu ve kendi deyimiyle ‘dersler aldığını’ birçok röportajında dile getirdi. Fakat biz okur olarak onun kendine özgü yeni bir bakış açısı yarattığını görebiliyoruz. Dili, tavrı, kurgusu, karakterleri Tolkien’den çok farklı.

* ‘House of the Dragon’la ilgili beklentilerim şunlar: Dizide Targaryen Hanedanı’nın sonunun başlangıcını izleyeceğiz ve ‘Taht Oyunları’ serisinde sıkça gönderme yapılan ve ‘Ejderhaların Dansı’ olarak anılan savaşın içyüzünü öğreneceğiz. Bu savaşın bizim şahitlik ettiğimiz dönemi nasıl şekillendirdiğini görmek istiyorum.

‘En ateşli hanedanın doğuşu’

Ertaç Altınöz, illüstratör

* ‘The Rise of the Dragon-An Illustrated History of the Targaryen Dynasty’yi (Ejderhanın Yükselişi-Targaryen Hanedanlığının Resimli Tarihi) ‘Ateş ve Kan’ı zenginleştiren, illüstrasyonlu bir eşlik kitabı olarak tanımlayabiliriz. Bu kitapta George R.R. Martin’e iki yazar, Elio M. Garcia Jr.
ve Linda Antonsson eşlik ediyor. Aegon Targaryen’ın Westeros’u fethinden Targaryen iç savaşına kadar olan dönemin anlatıldığı kitapta ‘en ateşli’ hanedanın gücünün doğuşuna ve yükselişine tanık oluyoruz.

* Altı yıldır ‘Game of Thrones’ temalı çok sayıda kişisel çalışma üretiyorum. Geçen ekimde kitabın yayınevi Penguin Random House-Ten Speed Press bana ‘The Rise of the Dragon-An Illustrated History of the Targaryen Dynasty’ kitabının sayfalarında yer alacak 20’den fazla illüstrasyonu ve kapağı çizmemi teklif etti. Kitapta dünyanın başarılı fantastik çizim ustalarının 180’den fazla yepyeni illüstrasyonu yer alıyor.

* Bugün seyirciyle buluşan ‘House of the Dragon’un en dikkat çekici karakterinin Daemon Targaryen (Matt Smith) olacağını düşünüyorum. En çok merak ettiğim de Rhaenyra Targaryen (Emma D’Arcy) ve Alicent Hightower (Olivia Cooke) arasında geçecek sahneler. Ayrıca oyuncu listesine göre, Tom Glynn-Carney, dizinin birinci sezonunda bir noktada Jon Snow’un atası Aegon Targaryen olarak görünecek.

George R. R. Martin’in ‘The Rise of the Dragon’ illüstrasyon kitabının kapağını ünlü illüstratör Ertaç Altınöz çizdi.