Sting’den üç ay onay bekledim

Güncelleme Tarihi:

Sting’den üç ay onay bekledim
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2017 14:26

Bir eğitimde duyduğu “Hayaliniz ne?” sorusu hayatını değiştirdi. Kurumsal hayatı geride bırakıp caz şarkıları söylemeye başladı. İlk şarkısı ‘Yalnızlık’ caz listelerinde zirveye çıktı. Şimdi Sting’in ‘Fragile’ şarkısını yeniden yorumladı. Esra Zeynep Yücel’le buluşup hikâyesini konuştuk.

Haberin Devamı

İlk single ‘Yalnızlık’ sonrasında şimdi bir Sting şarkısı olan ‘Fragile’i yeniden yorumladınız ve şarkı dijital platformlarda. Bu kadar bilinen bir şarkıyı cover’lamak cesaret değil mi?
-Evet, bu da benim uçlarda gezmemin göstergesi. Düzenlemeler yapıldı çok hoşuma gitti, hemen stüdyoya girip okudum. Sonra şarkıyı Sting tarafına gönderdik.

Nasıl tepki verdiler?
- Sting’den üç ay onay bekledim. Bestecisi o, onlardan onay geliyor. Eğer onay vermeseydi hiçbir platforma koyamazdım.

Sting’den şarkı almak pahalı mı? Burada iyi bestecilerden şarkıları için 10 bin TL’ler tellaffuz ediliyor...
-Bir Sting şarkısı hem de ‘Fragile’ için, dediğin rakamların çok altında bir ödeme yapıldı. Gerçekten buradaki piyasaya göre ucuzdu.

Popüler şarkıları caz formatında seslendiriyorsunuz. Caz çok popüler bir müzik türü değil. Neden dinlemeyi tercih etmiyoruz?
-Gece dışarıya çıkanların büyük bölümü eğlenmek istiyor ve eğlence müziğini tercih ediyor, caz daha durağan ve sakin. Benim amacım cazın eğlenceli yanını göstermek.

Haberin Devamı

Özellikle pop kültürle yetişenlerde ‘cazcılar sıkıcıdır’ algısı oluyor. Siz nasıl bir kadınsınız?
-Hem sahnede hem özelimde enerjiğim, komik ve pozitifim. Polyanna gibi hayallerimin peşinde koşan biriyim. Ama caz müziğine karşı böyle genel bir algıdan bahsetmek yanlış olur. Mesela sahnede enerjik, pop söyleyen biri, özel hayatında sıkıcı olabilir.

Bankacılıktan ayrılıp sahneye çıkmak bu Polyanna’cılığınızın bir parçası mıydı?
-Müzik serüveni dört sene önce başladı. Biraz daha başa sararsam, işletme okudum. Ekonomi master’ı yaptım, bankada çalıştım. Yeditepe Üniversitesi’nde ekonomi bölümü asistanıydım. Sonra babamın inşaat şirketinde bir süre çalıştım. Ardından yaşam koçluğu eğitimleri aldım. Zaten orada duyduğum ilk cümle “Hayaliniz ne” oldu ve bana bu yolu açtı.

Sting’den üç ay onay bekledim

Stanford Caz Akademi’ye iki şarkı gönderip kabul edildim. 11 öğrenci arasında tek Türk olarak bir ay eğitim aldım. Başarıya odaklı ve çalışkan biriyim. Herkes beni sevsin ya da takdir etsin gibi hırslarım yok. Önemli olan yaptığım işin kendi içime sinmesi...

Haberin Devamı

Sizin cevabınız neydi?
-İnsan bu soruyla karşılaşınca önce tökezliyor. Ben de bir hafta düşündüm ve hayalimin ‘Sahnede şarkı söylemek’ olduğuna karar verdim. Ama hayaline ulaşmak o kadar kolay değil, çok çalışman gerekiyor. Eskiden piyano, gitar, ut çalmışlığım vardı. Bu kararı aldıktan sonra hemen çalışmaya başladım. Zaten sesim güzeldi ama sıkı şan dersleri de aldım.

Maddi rahatlığınız olmasa hayaliniz ne kadar gerçek olurdu?
-Tabii maddi rahatlık kolaylık sunuyor ama sonsuz bir kaynağım yoktu. O imkânım olmasa da hep tırmalardım.

Evlisiniz, iki çocuğunuz var. Bir anda her şeyi bırakıp “şarkıcı olacağım” dediğinizde tepki çektiniz mi?
-Şan derslerinden sonra erkek kardeşime düğününde bir grup kurup sahneye çıkacağımı söyledim: “Sen kafayı mı yedin?” dedi. Eski işletme ve ekonomi altyapımı kullanarak çok iyi müzisyenlerden oluşan bir grup kurdum. Çok çalıştım, üç ay, her hafta prova yaptık. Ve sonunda düğünde çok güzel bir konser verdik. Sonra müzisyen ve aranjör Halil İbrahim Işık’la tanıştık. Bir ekip kurup çalışmalara başladık. Hep farklı bir şey yapmanın hayaliyle ilerledim.

Haberin Devamı

Farkınız ne peki?
-Herkes gibi birinin şarkısını alıp bire bir söylemek istemedim, onu yapan çok insan var. Ama bilinen popüler şarkıları caz cover yaparak söyleyen çok yok. Bizde Bon Jovi’den Bülent Ortaçgil’e birçok ismin şarkılarını yeniden düzenledik. Bizimkiler gerçekten uçuyor. Evimin bir bölümünü stüdyoya çevirdim ve sürekli yazıp çizip müzik yapmaya başladım.

Gerçekten hissettiğim şarkıları seslendirmeyi seviyorum

Hayatımda amaç diye bir şey yok. Ruhumun gittiği yere doğru gidiyorum. Sahnede de gerçekten hissettiğim şarkıları seslendirmeyi seviyorum. Bir yandan söz yazıyorum, şubat ayında çıkacak albümde bazı şarkıların müzikleri de bana ait olacak. Popüler/caz tarzında bir albüm olacak. Gördüğüm bir aşk, izlediğim bir film, içimden gelen her şey benim şarkılarıma yön veriyor. Toplumda yaşananlardan da etkileniyorum. Birbirimize karşı daha anlayışsızız ve negatif bakıyor, herkesi sorguluyoruz. İnsanlar toplumdaki bu değişim yüzünden de kendini kötü hissediyor. Bu yüzden toplumdaki farklılaşmayı anlatan bir şarkı da yazdım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!