Destan savaşları kızışıyor

‘Mehmetçik’in yapımcısı Bozdağ Film çok bereketli bir formül tutturdu. Aynı kalıptan onlarca dizi çıkarabilirler bu gidişle. ‘Diriliş Ertuğrul’un oyuncularını, tarihi meselesini, kostümleri, azıcık da seti değiştirerek Malazgirt’ten İslamiyet’in doğuşuna, her türlü Osmanlı padişahından, Selçuklu sultanına hikayeleri klonlayabilir. Türkiye gazetesine verdiği 2015 tarihli röportajında “Bizim memlekette her birey Fatih olmak ister” diyor. Bu katıksız inanmışlığın ürünleri, neo-Osmanlıcı fantazyalar çok tutuyor.

Hikâyenin kalbinde aşk var

Diğer tarafta da ‘Vatanım Sensin’ var. Dizi seküler AB grubu için epey yüksek kalite bir iş çıkarıyor ortaya. ‘Mehmetçik Kut’ül-Amare’nin ilahiyat vurgusunun yerine, özgürlük, hürriyet, şeref, bağımsızlık, umut gibi Cumhuriyet tarihine ait ideolojik değerlere yaslanıyor.Üstelik büyük bir aşkı hikâyenin tam kalbine yerleştirerek. ‘Mehmetçik Kut’ül-Amare’de aşk meseleleri nasıl olur henüz bilemiyoruz ama Mehmet Bozdağ’ın ‘Diriliş’ için “Bizim medeniyet coğrafyamızda aşk nasıl olması gerekiyorsa, dizide de öyle yansıtılıyor” sözünden feyz alırsak yine kadın, romans, tutku, aşk gibi dramatik öğelerin minimumda tutulmasını bekleyebiliriz. Yani perşembe ekrandaki en net kutuplaşmaya şahit olabilir. Üstelik çarşamba da Kanal D’de ‘Mehmed, Bir Cihan Fatihi’ ile TRT’de ‘Diriliş’in karşı karşıya gelme ihtimali var. Yani destan savaşları iyice kızışacak gibi görünüyor.

 

Sinemalar komediye doyuyor!