Hiçbir erkek bana sahnedeki zevki tattıramaz

Güncelleme Tarihi:

Hiçbir erkek bana sahnedeki zevki tattıramaz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2007 00:00

Evlendiği, ayrıldığı, sonra vazgeçip, tekrar barıştığı eşine 15 gün içinde yeniden aşık olduğunu söyleyen Demet Akalın, hakkındaki “reklam yapıyor” söylentilerine cevap verdi.

Haberin Devamı

Demet Akalın'ın fotoğrafları için tıklayın....
 
Evlendiği, ayrıldığı, sonra vazgeçip, tekrar barıştığı eşine 15 gün içinde yeniden aşık olduğunu söyleyen Demet Akalın, hakkındaki “reklam yapıyor” söylentilerine cevap verdi. “En azından evli erkeklerle birlikte olmuyorum, dönüp dolaşıp, kocama gidiyorum” diyen Akalın ile “tuhaf” ilişkisi, geçmişi ve gelecek planlarını konuştuk.

Eski eşiniz Oğuz Kayhan ile yeniden barıştığınız, hatta geçtiğimiz hafta ön balayı için Paris’e gittiğiniz, bu arada 20 bin euro’luk pırlanta yüzük hediye aldığınız söyleniyor. Bütün bunların ne kadarı doğru?


Sadece barıştığımız ve Paris’e gittiğimiz. 20 bin euro’luk yüzük falan almadım. Biraz ortamdan uzak kalmak ve kafa dinlemek istedik. Zaten barışalı sadece bir-iki hafta oldu. 2 aydır ayrıydık.

Haberin Devamı

Nedir bu ilişkideki bu kadar gelgitlere neden olan şey, tam olarak halledemediğiniz nedir?


Öncelikle Oğuz bir türlü benim dışarıdaki halimle ev halimi bağdaştıramadı. Aslında onun beğendiği Demet, dışarıdaki havalı ve güzel kadın. Ama evdeki sevecen ve normal ev kızı, hatta köylü halimi görünce orada film koptu. O öyle diyor. Sonra da kıskançlıklar başladı. Murat Boz’la bir düet yapmak istedim ona bile engel oldu, kıyamet koptu, o kadar kıskançtı. Bir de çocuk olayı. Oğuz hemen çocuk sahibi olmak istiyordu.


Siz neden istemediniz, kariyeriniz daha mı ağır bastı?


Aynen öyle. Çünkü çok iyi gidiyordum, hız kesmek istemedim. Kendimi hazır hissedemedim bir türlü çocuk için. Ben zaten biraz cadıyım. Benden bir tane daha çekilmez olur diye düşündüm. Ama şimdi düşüncelerim değişti, artık çocuk olayına daha sıcak bakıyorum.


Çok ani bir şekilde evlenmeye karar verdiniz, bunun da etkisi olmuş mudur?

Evet mutlaka. Tanışmamızdan sadece iki ay sonra 6 araba beni istemeye geldiler, söz, nişan derken evlendik… Şimdi olsa asla bu kadar çabuk karar veremezdim. Oğuz çok istiyordu evlenmeyi, yoksa ben o kadar delirmedim. Ama yine de etkilendim tabii, neticede her kadın 30 kere evlenme teklifi almıyor. Benim de hayatımda aldığım üçüncü evlilik teklifidir.

Haberin Devamı


EVET, EŞİMİN KIYAFETLERİNE ÇAMAŞIR SUYU DÖKTÜM


Birbirinize hala aşık mısınız?


Hem de nasıl! Zaten bu yüzden kopamıyoruz bir türlü birbirimizden, yoksa başkalarının söylediği gibi reklam kaygım falan yok. Ama işte belli bir yaşa kadar her istediğini yapan biri, karşısına hayatını paylaşmak isteyen biri çıkınca afallıyor.


Oğuz Bey çok mu kısıtlıyordu sizi?


Evet çok. Birçok projeme engel olmuşluğu vardır. Ama artık öyle değil, Altı ay öncesine göre o kadar değişti ki! Şimdi yasaklar olmayınca benim de kafam daha rahat. İşime daha dört elle sarılabiliyorum, yoksa öbür türlü kafan hep meşgul oluyor. Şimdi mesela Murat Boz’la olan projeme “Yap çok güzel olur” diyor. Çünkü artık beni daha iyi tanıyor. Ben de resmen şu son 15 gün içinde ona yeniden aşık oldum. Mesela şu anda başka biriyle onu yan yana görme fikri bile elimi ayağımı titretmeye yetiyor. Ama asla yeniden evlenmeyi düşünmüyoruz.

Haberin Devamı


Bu anlardan birinde eşinizin kıyafetlerinin tamamına çamaşır suyu döktüğünüz doğru mu?


Evet ama sadece bir bavul kıyafetinin üzerine döktüm, beni aldattığını düşündüğüm için.


Peki doğru muymuş?


Bu konuda yüz göz olmuyoruz ama öyle zannediyorum ki, ayrıldığımız dönemde bir şeyler var. Yine de sormamayı tercih ediyorum. Çünkü deşelersem ben mutsuz olurum. Konuşmadığımız, irdelemediğimiz tek konu budur. Yoksa aslında çok iyi arkadaşız aynı zamanda. Her şeyi konuşabiliyoruz.


Bu kadar işkolik olmanızın karşılığını fazlasıyla alıyor gibisiniz. Yaz şarkıları deyince ilk akla gelen isimsiniz. Bunun için çocuk dışında başka nelerden feragat  ettiniz?

Haberin Devamı


Evliliğimden sanırım, belki bu kadar işkolik olmasaydım daha mutlu bir evliliğim olurdu. Yaz aylarında o kadar yoğun konser programım oluyor ki, kimseye vakit ayıramıyorum.


Bir keresinde 3 milyon YTL gibi bir para kazandığınız haberi çıkmıştı gazetelerde. Bunun aslı astarı var mı?


Bunu söyleyenin hakikaten matematiği yok. Ben 365 gün konser versem bile bu parayı kazanamam. Listede İbrahim Tatlıses bile benden az kazanıyor görünüyordu. Böyle bir şey mümkün değil.


Ama kendiniz de söylediniz “Çok para kazanıyorum ama harcamaya zamanım yok” diye…


Evet söyledim ama o olay şöyle oldu: Bir yaz günü beach partide konser veriyorum. Etraftakiler oh güzel eğleniyor, ben o sıcakta şarkı söylüyorum. Eğlenenlere dedim ki, “Ne güzel eğleniyorsunuz, bakın ben pazar pazar çalışıyorum. İyi de ben bu paraları ne zaman yiyeceğim, herhalde yaşlanınca.” dedim. Hepsi bu, yoksa bu kadar şuursuz bir açıklamam olamaz.

Haberin Devamı


İlk single’ınızı çıkardığınızda şarkıcılık kariyerinizdeki hedeflerinizi tutturdunuz mu, yoksa daha yapacak çok işiniz var mı? 


Çoğunu, hatta fazlasını tutturdum. İtiraf etmelim ki, bu kadarını beklemiyordum. Şu an işin tam krema kısmındayım. En yukarıda! Ama önemli olan tabii pastanın bu kremasını erimeden yine aynı yerde tutabilmek. Benim yerimde olmak için çok hatun olduğundan eminim bu işi yapan.


Şarkıcılık kariyerinizde size en çok destek olan ismi kim?


Emral Avşar. Biz ona “Amiral” derdik. Sağ olsun, en güzel kadrolara koyardı beni hep. O gazino dönemini ucundan kıyısından yakalayabilmiş şanslılardanım.


HER İKİSİNE DE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM


Sonra bir durgunluk dönemi geçirdiniz değil mi?


Evet, şartlar onu gerektirdi. O zamanlar öyle büyük hırslarım yoktu. Başarı geldikçe ben hırslandım. Ama bu da kendi kendine olmadı tabii. Aşk acısı!


O dönemdeki ilişkinizin bitmesi işinize mi yaradı?


Aynen öyle. Eğer ben orada kalsaydım, şu an bir ev kadınıydım. Buradan her ikisine de teşekkürlerimi sunarım o yüzden.
 


SHAKIRA İLE BEYONCE BİLE DÜET  YAPIYOR, BİZ NEDEN HANDE İLE YAPMAYALIM Kİ!


Peki siz de Hande Yener gibi müzik tarzınızı değiştirmeyi planlıyor muzunuz?


Hayır neden öyle bir şey yapayım ki! Benim asıl hedef kitlem, üniversite gençliği. Beni çok tutuyorlar, geçen yıl bir sürü üniversiteden ödül aldım. Bana diyorlar ki, “Bir gün Demet Akalın kaseti alacağımız ölsek aklımıza gelmezdi” İşte başarı bu. Ben mesela “Tatil” şarkısını tamamen yazı atlatmak ve ticari kaygılarla yaptım. Konserlerim kalabalık olsun diye. Çok da tuttu. Bu nedenle tarzımı değiştirmem yersiz olur.


Hande Yener’le karşılıklı davalaşmanız vardı. Son durum nedir?


Davalarımız devam ediyor. Bu nedenle bu konuyla ilgili konuşmam doğru olmaz. Ama seviyorum onu. Herhangi bir garezliğim yok. Geçenlerde bir arkadaşım “Akıllı bir prodüktör olsa da ikinizi bir düet için bir araya getirse” dedi. Düşündüm, hakikaten fena değil, ne biçim tutar! Dünyada Shakira ve Beyonce bile düet yapıyor, biz neden yapmayalım ki! Sonuçta kulüplerde Hande’nin şarkılarıyla dans edebiliyorsam..


BEN BİR DANGALAĞIM


Benim gibi birçok insanın dikkatini çekmiştir, kliplerinizin neden hepsi bikinili ve havuz başında?

Çünkü taş gibi bir kadınım. Neden saklayayım ki! Çünkü bu işi yapan ve gerçekten güzel bir vücuda sahip o kadar fazla kişi yok. Evte belki fotoğraflarda kendinizi dünyanın en güzel kadını gibi gösterebilirsiniz ama kliplerde böyle bir şans yok çok fazla. Her zaman söylerim eğer benim arkamda diğerleri gibi güçlü bir prodüktör olmuş olsaydı, ben şu an kesinlikle bir Avrupa starıydım. Hayatıma dikkat ediyorum, her gün düzenli spor yapıyorum, spora sadece spor yapmak için gidiyorum, makyajlı ve fönlü olarak koca bulmaya gitmiyorum.


Bunu söylerken kimlere taş attınız?


İsteyen üzerine alınabilir. Ama ben sadece kendi kendime var oldum. Kimse bana destek olmadı. Son günlerdeki eşimle olan ayrılma-barışma olaylarımızı da reklama yordular. Benim öyle bir derdim yok ki, en azından evli erkeklerle birlikte olmuyorum, dönüyorum dolaşıyorum, yine kocama geliyorum.


Bir gün siz de oyuncu olacak mısınız?


Hyır hiç niyetim yok. Bir keresinde Alişan’la bir program yapalım dedik, olmadı. Çünkü o işi sevemedim, sırf parası için kabul etmiştim. Sadece dört bölüm yayında kaldı. Fox’ta olması çok yanlış bir seçimdi. Belki başka bir kanalda olsaydı daha uzun sürebilirdi. Benim yapacağım program bu söyleşi gibi olmalı. Çünkü ben bir dangalağım. Ne zaman ne söyleyeceğim belli olmaz, toparlayamam, canlı yayın zor iş.


HİÇBİR ERKEK BANA SAHNEDE HİSSETTİĞİM HEYECANI TATTIRAMAZ


Şu an hayatınızda hangisi ağır basıyor? Aile, aşk, kariyer, huzur…


Şu an elbette aşk ağır basıyor ama genel olarak sorarsan iş derim. Kafam hep “Daha iyi neler yapabilirim?” de. Dün mesela Kevin Costner’ın konserine gittik. 1500 lira vermişiz, en önde oturup bekliyoruz. Ne şov ne bir şey. Yahu biz ne yaptık derken, adam en arkadan milleti öpe öpe sahneye çıktı. Müthiş etkilendim, bunu sahnemde bir gün kullanabilirim. Şimdiye kadar menajerime "Beni insanların içinden geçirme diye çok söylenmişimdir" ama demek ki gerekiyormuş bazen. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, hiçbir erkek bana sahnedeki o hissettiğim heyecanı tattıramadı, tattıramaz. O müthiş bir duygu. Aynı şeyi futbolcu arkadaşlarım söyler, gol atmakla eşdeğer bir şeymiş bu.


İnternet sitenizin günlük girişi 20 bin kişiymiş, bu gerçekten olağanüstü bir rakam. Bu kadar fanı oluşturmak için ne yaptınız?


Özel bir çaba harcamadım ama dedim ya, benim asıl kitlem üniversite gençliği. Zaman içinde şarkılarım tutunca hiç tarzı olmayanlar bile Demet Akalın dinlemeye başladı.


Facebook’la aranız nasıl?


Aman aman. O konuyu kapattık. Oğuz’la ikimiz üye olmuştuk. İlk zamanlar çok iyi olduğunu düşündüm, hatta facebook sayesinde eski arkadaşım İlknur Bozkurt’u buldum. Görüştük falan. Ama baktım ki, Oğuz’u yalnız bırakmıyorlar. Eski sevgilisi falan takılıyor. Derhal ikimiz de çıktık bu alemden. Çünkü bir aileyi dağıtabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!