Her 100 kişiden 20’sinin çenesi ağrıyor

Güncelleme Tarihi:

Her 100 kişiden 20’sinin çenesi ağrıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2006 00:00

Çiğnemede dişe 79 kg basınç uygulayan çene kasları, stresin yol açtığı irade dışı diş sıkmasında 440 kg’a ulaşacak şiddette kasılıyor. Kasılma kimi zaman uykuda gece boyunca sürüyor. Çenedeki yıpranmayla oluşan ağrılar, diş, kulak, başa yansıdığında gerçek nedenini bulmak çok zor.

İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki çene polikliniğinde, diş hekimi, plastik cerrah, psikiyatrist ve fizik tedavi uzmanlarından oluşan ekip bu sorunun çözümü için çalışıyor. Türkiye’nin çene alanındaki ilk polikliniğinde, her yüz kişiden 20’sinde görülen çene hastalıkları tedavi ediliyor.

Eşiyle sorunları vardı genç kadının. İçine atar, çevreye hiç belli etmezdi. Beyni bu bastırılmışlığı aşmanın yollarını aradı, genç kadın geceleri uykusunda dişlerini sıkmaya başladı. Yüz ağrıları gelişti. Bazen yüzünde şimşek çakar gibi oluyor, kulakları tıkanıyordu. Derken çene ekleminden ses gelmeye başladı. Bu arada boyun, baş, göz ağrıları hissetti. Uzman uzman dolaşıp, derdine çare aradı.

Kulak burun boğaz uzmanı sinüzitten, nöroloji uzmanı atipik nevralji ve migrenden, nöroşirürji uzmanı beyindeki bir sorundan, diş hekimi 20 yaş dişinden, fizik tedavi uzmanı ise kas tutulması ve boyun kireçlenmesinden şüphelendi. Sorunun çözümü hepsinin bir araya gelmesiyle gerçekleşebilirdi, olmadı. Nihayet tesadüfler genç kadını İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği’ndeki Çene Eklemi Hastalıkları Tanı ve Tedavi Ünitesi’ne taşıdı. Fizik tedavi, psikiyatri ve plastik cerrahi uzmanlarıyla diş hekiminin bir araya gelerek hasta gördüğü ünitede, doktor doktor dolaşmasına gerek kalmadan derdine derman buldu.

ÖLÇÜLÜYOR, BİÇİLİYOR

Türkiye’de her 100 kişiden 20’si farklı nedenlerden kaynaklanan çene hastalığı yaşıyor. En sık 20’li yaşlarda görülüyor. Kadınlarda erkeklere göre 3-9 kat fazla; farkın hormonal faktörlerden kaynaklandığı düşünülüyor.

Bu kadar sık görülmesine karşın, Türkiye’nin ilk çene hastalıkları polikliniği 1990’da İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı’nda kuruldu. Poliklinikte, kurucusu Prof. Dr. Cihan Aksoy’la birlikte, plastik cerrah Prof. Dr. Ufuk Emekli, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Doç. Dr. Ayşe Karan, diş hekimi Dr. Hanefi Kurt, psikiyatrist Sibel Çakır ve asistanlar hastaları görüyor.

Ekip sadece perşembe günleri, 15 yeni hasta kabul ediyor. Zamanının geri kalan bölümünü bir süredir takip edilen hastalara ayırıyor. Klinikten yararlananların önemli bölümü çevre illerden, doktorlar tarafından yönlendirilen kişiler. Muayenede, öncelikle çenenin ne kadar açılabildiği ölçülüyor. Eklem hareketleri kontrol ediliyor. Yanlış yapılan dolgu bile çene ağrısı yapabileceği için, dişler kontrol ediliyor.

Kimi zaman sorunlar çok basit yöntemlerle çözülebiliyor. Örneğin uykuda diş sıkmayı engellemek için, dişlerin üzerine plastik bir koruyucu takılması öneriliyor. Fizik tedavi uzmanı egzersiz yöntemleri öğretiyor. Gerekirse hastaya psikiyatrist desteği veriliyor. Eklemde ciddi sorunlar oluşmuşsa plastik cerrah tarafından ameliyat planlanıyor.

Çene en fazla hareket eden eklemlerden. Çiğneme, yutma, soluk alıp verme ve konuşma sırasında sürekli hareket ediyor. Günde ortalama 1500 - 2 bin kez kullanılıyor. Bu nedenle eklemin doğru kullanılabilmesi önemli.

DİŞE YARIM TONLUK BASINÇ

Prof. Dr. Aksoy, çene ekleminin aşağı, yukarı, öne ve yanlara doğru hareket edebildiğini, bu düzenin bozulmasının yolunda gitmeyen bir şeylerin habercisi olduğunu söylüyor. Diş eklemini bozan en önemli nedenlerden biri diş gıcırdatma ve sıkma, yani bruksizm: "Sürekli dişleri sıkmak çene kaslarını bozup, ağrıya neden oluyor. Sıkma gündüz istemli olabildiği gibi gece irade dışı olarak da ortaya çıkabilir. Yemekte ısırma kuvveti 27 kg iken, istemli ısırma ve sıkmada bu 79 kg’a çıkıyor. Bruksizmde bu kuvvet 440 kg’ı bulabiliyor. Kasın bütün gece bu güçle kasılması ciddi sorun yaratıyor. Bu aşamada, psikiyatrist yardımı devreye giriyor."

Plastik cerrah Prof. Dr. Ufuk Emekli ise ameliyatı tercih etmediklerini, son çare olarak başvurduklarını söylüyor: "Çene sorunlarının sadece yüzde 5’i ameliyat gerektirir" diyor. Ameliyatın ehil ellerde ve doğru yapılması da çok önemli. Yanlışlar çok ciddi sorunlara yol açıyor.

Sakız, pipo, çekirdek, uzun telefon sohbeti tehlikeli

 Baş ve omuzların önde olduğu pozisyonlar boyun kaslarını zorlayarak çene eklemini bozar ve çiğneme kaslarını yorar.

 Çenenin kapanış bozuklukları ve dişlerle ilgili sorunlar da çeneyi zedeliyor. Bir eksik diş ve yüksek dolgu bile kasları yorup ağrı yapabilir. 

Tek taraflı çiğneme eklemi bozar. 

Stres ve üzüntüler çene ekleminde ağrı yaratır. Bu durum çene civarı ve boyundaki kaslarda yüklenmelere sebep olarak dengesiz bir yük dağılımı oluşturuyor.

 Baş, boyun ve çeneye yönelik darbeler çene sorununu başlatabiliyor. 

Vücuttaki genel bağ dokusu gevşekliği, tırnak yeme, sakız çiğneme, devamlı ağızdan nefes alıp verme, çekirdek yeme, pipo içme, uzun süre telefonda konuşma, keman çalma vb. çene eklemi hastalıklarını kolaylaştıran diğer sebepler. 

Nadir de olsa çene şikayetleri tümör, enfeksiyon, iltihaplı romatizma gibi daha ciddi bir hastalığın habercisi olabilir.

Çeneden ses geliyorsa dikkat!

 En sık görülen şikayet eklem sesleri. Bu çene diskinin yer değiştirmesine bağlı olabildiği gibi eklemi oluşturan diğer yapıların bozukluklarından ve kasların birbiriyle uyumlu çalışmamasından da bozulabilir.

Ayrıca diğer belirtiler:

 Kas hassasiyeti ve ağrıları

 Çene hareketlerinde değişiklik ve kısıtlılık

 Ağızda kayma

 Çiğneme düzeninin bozulması

 Ağzı açamama

 Kulak çınlaması, baş dönmesi ve halsizlik.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!