Hem balon hem pilili etek yapan tasarımcı

Güncelleme Tarihi:

Hem balon hem pilili etek yapan tasarımcı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2005 00:00

Onu yalnızca Nişantaşı halkı tanıyor. 5 yıldır tasarladığı kıyafetleri bir apartmanın giriş katındaki atölyesinde satıyor. Ben tasarımcıyım diye ortaya çıkmadığı için tanımayanı çok fazla. Bunca yıl neden sustuğunu ‘Tasarım çizgim netleşene kadar sabrettim’ diye açıklıyor.

Elaidi markasının yaratıcısı Mehtap Elaidi (41) 35 yaşından sonra meslek değiştirdi. Nişantaşı’nda iki mağazası olan tasarımcının ürünleri bugün İngiltere, İrlanda, Kuveyt ve Nijerya gibi ülkelerde satılıyor.

Tasarım, moda gibi kavramlarla 5 yıl önce tanıştı. Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümü mezunu. Okul bitince deniz hukuku ile ilgili işler yaptı. 10 yıl çalıştıktan sonra rutin iş hayatı canına tak dedi ve pes etti. Mayadrom’da bir iki arkadaşıyla birlikte butik açtı. Hayallerini gerçekleştirmek istiyordu: ‘Tasarımcı olmak uzak, erişmesi güç bir hayaldi benim için. Lise yıllarımda sıraların üzerine kıyafetler çizmezdim. Çocukken bebeklerime elbise de dikmiyordum. Bu işi becerebileceğimin sinyallerini tek bir noktada veriyordum. Aldığım hiçbir şeyi aldığım gibi giymezdim. Etekleri çanta yapardım, gömleklerin kollarını keserdim, yakalarına kumaş eklerdim.’

Butik işletmek, sağdan soldan mal toplayıp satmak ilk zamanlarda eğlenceli geldi. Ama bir yıl dolmadan piyasadaki aynılıktan sıkıldı. Farklı bir şeyler üretmek istediği için kendi butiğini açtı. Nişantaşı’nda bir apartmanın giriş katına yerleşti. Camına soyadını yazdı. O zamanlar Elaidi’nin bir marka olacağının farkında değildi. ‘Üç top kumaş, bir makineci ve bir modelistle bu işe başladım. Adım sanım olmadığı için kimse kumaş vermek istemedi. Hayalime doğru koştuğum için önüme çıkan engeller beni sarsmadı. Mücadele ettim. Dikiş dikmeyi bilmiyordum, öğrendim. Ne istediğimi kağıt üzerinde anlatabiliyordum. Çizimim iyidir. Kalıbı kendim çıkaramıyordum ama kalıpçıma neyi nasıl yapması gerektiğini anlatabiliyordum.’

İLK MÜŞTERİLERİM CESUR KADINLARDI

Mehtap Elaidi’ye Elaidi markasının ilk müşterilerini soruyorum. ‘Onlar cesur kadınlardı’ diyor. Nedenini şöyle anlatıyor: ‘5 yıl önce şimdiki gibi apartmanların giriş katına mağaza açmak moda değildi. Önünden geçen herkes içeri bakar ama girmeye cesaret edemezdi. Zili çalıp, içeri giren kadınlar bizim müşterimiz oldu. Onlar cesur kadınlardı. Ben de onlar için kıyafet tasarlıyordum. Hedeflediğim müşteriyle beni mağazanın konumu buluşturdu diyebilirim.’ Mehtap Elaidi sektörün acemisi olarak işe başlamanın çok avantajlı olduğunu düşünüyor. ‘Neyi nasıl yapmanız gerektiği konusunda bir fikriniz olmadığı için çok özgür hareket edebiliyorsunuz’ diyor. Tasarım yaparken trendlere bağlı kalmamış. ‘Ben ne giymek isterim?’ sorusundan yola çıkmış. Günümüz trendlerini kendi bakış açısıyla yorumlamış. Örneğin bu sezon balon ve pilili etekler çok moda. Ben daha önce hem balon hem pilili etek yapan bir tasarımcı görmemiştim. Mehtap Elaidi yapmış. Kalıcı olabilmek için bu tarz enteresan işler yapmak gerektiğine inanıyor. ‘Dünya üzerinde en hızlı trend tüketen toplumlardan biriyiz. Daha kış başlamadan kışa özgü birçok trend öldü. Örneğin bolero. Sezon başında bu kışın en iddialı tasarımı gibi gözüktü. Ama daha şimdiden bıktık.’

ÜST DÜZEY YÖNETİCİ MARKASI

Mehtap Elaidi 1,5 sene önce Teşvikiye’de ikinci Elaidi mağazasını açtı. Nişantaşı ve çevresinde oturan kadınlar başta olmak üzere 25-50 yaş arasında çalışan kadınlar Elaidi markasından giyiniyor. Mehtap Hanım üst düzey yöneticilik yapan kadınlar için piyasada çok fazla alternatif olmadığını düşünüyor. ‘Diyelim ki bir bankanın genel müdür yardımcısısınız. İş kıyafeti alacaksınız. Size sunulan seçenekler hep aynı. Etek-ceket ya da pantolon-ceket. Ama siz biraz da içinizi dışa vurmak istiyorsunuz. Eteğinizin kıvrımıyla, gömleğinizin detayıyla farklılaşmak istiyorsunuz. İşte ben bunu isteyenler için varım.’

Elaidi koleksiyonunun yüzde on beşini abiye tasarımlar oluşturuyor. Çünkü Mehtap Elaidi abiyeleri koleksiyona dahil etmektense kişiye özel yapmayı tercih ediyor. Tasarım öncesinde kıyafeti giyecek kişiyi soru yağmuruna tutuyor. Nereye giyeceksiniz? O davete hangi kimlikle katılacaksınız? Uzak akraba mısınız? Yakın akraba mı? Dekolte sınırınız nedir? Özel bir isteğiniz var mı? gibi... Bilgileri aldıktan sonra donatmaya başlıyor. Mehtap Elaidi çıktığı seyahatlerden ilham aldığını söylüyor. ‘Benim için seyahatler çok besleyici oluyor: Çünkü rutin kimliğinizden soyutlanıyorsunuz. Mehtap Elaidi olmanın dışına çıktığımda, turist, kadın ve Türk olarak kaldığımda algılarım açılıyor. Bu seyahatin illa Tibet’e olması gerekmiyor doğuda bir köye de gidebilirim.’

BABASI FİLİSTİNLİ

Mehtap Elaidi’nin babası Filistinli, annesi Türk. ‘Ben hiç oralarda yaşamadım, babam hep gitti, geldi. Filistin Osmanlı’yken dedemler Aydın’a yerleşmişler. El-aidi Aydınlı olmaktan geliyor. Bütün çocukluk tatillerim Suudi Arabistan’da geçti. Babam orada yaşardı. Peyzaj mimarıydı. Arabistan’daki bütün sarayların bahçesini o tasarlamıştır. Aynı zamanda Suudi Arabistan’ın ilk çiçekçisidir. Saraylardaki ihtişam beni çok etkilerdi. Tasarım çizgimde oraların etkisi var.’

BURCU OKUTULMUŞ MANKENLİK YAPTI MERİH AKOĞUL FOTOĞRAFLARI ÇEKTİ

Elaidi markasının fotoğraflarını Merih Akoğul çekti. Sabancı Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi’nde fotoğrafçılık dersi veren Akoğul uzun süredir moda çekimi yapmıyordu. Marka yüzü olarak Burcu Okutulmuş seçildi. Mehtap Elaidi mankeniyle ilgili şunları söylüyor: ‘Hiç dokunulmamış bir yüzü var. Aynen Elaidi markası gibi uzun süredir sektörde olmasına rağmen çok öne çıkmamış. Ona geleceğin Deniz Akkaya’sı diyorlar. Bence önü çok açık.’

BU KIŞIN EN BÜYÜK YENİLİĞİ KAFTANLAR

Elaidi markasının 2005-2006 sonbahar-kış koleksiyonu şimdilik 50 parça. Mehtap Elaidi her hafta yeni bir şeyler eklediğini söylüyor. Koleksiyon sezon sonuna doğru 80-100’ü buluyormuş. Koleksiyonun en büyük yeniliği otantik kumaşlı kaftanlar. Bazı kaftanlar da uzun cekete benziyor. Etek boyları diz altından başlıyor, bileğe kadar inen dört beş versiyon var. Temel renk siyah ve beyaz. Bunun yanında bordo, gri ve yeşil de kullanılmış.

60. yıldönümünde 9 tasarımcı bikini tasarladı

Bikininin yıldönümü, Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenen dünyanın en büyük moda fuarı Mode City’de kutlandı. 9 ünlü tasarımcı tarafından hazırlanan özel bikini koleksiyonunun tanıtımını entegre iplik ve yarı mamul kuruluşu Invista üstlendi. İlk orijinal bikiniyi, Louis Reard Temmuz 1946’da yapmıştı. İkinci Dünya Savaşı Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarıyla yeni sona ermişti. Bu iki parçalı yüzme giysisine ‘patlayıcı’ doğasından dolayı Pasifik’teki atol adası Bikini’nin adı verildi: 1950’de ilk Lycra’lı bikini üretildi. Lycra devrim etkisi yaratarak, o zamana kadar kullanılan lastiğin yerini aldı ve hem erkek hem kadın mayolarına dayanıklılık, konfor ve tarz getirdi.

Invista, bikininin 60. yıldönümü projesi için 3 kıtadan 9 tasarımcıyla işbirliği yaptı: Agua de Coco, Andres Sarda, Manuel Canovas, Olga Cantelli for La Perla, Vannina Vesperini, Lenny, Salinas, Sauvage ve Shan. Yıldönümü koleksiyonunu desteklemek için özel bir etiket de tasarlandı. Bu 9 özel bikini ilkbahar sezonunda internet üzerinden satılacak.

Olga Cantelli for La Perla (İtalya)

Giysiye adını veren adadan ilham alınarak Pasifik’i anımsatan bu bikini, sade bir tasarımı vurgulamak için biçim ve dokuyu kullanıyor. Turuncu zemin üzerinde sarı renkte iğneli küçük şeritlerle kanarya sarısı renkli bu bikini, egzotik bir hava yansıtıyor.

Vannina Vesperini (Fransa)

Bu siyah bikini setinde V şeklindeki güçlü kontürler, tasarımcısının imzası. V’ler markasının logosu ile tamamlanıyor ve bikininin hem üstü hem altında yer alıyor. Tasarımcı, bikini bağcığı olarak ince, saydam, ağ şeklinde bir kumaş kullanmış.

Manuel Canovas (Fransa)

Yandan bağcıklı, deniz atı ile karikatürize edilmiş bu bikininin temasını plaj-stili baskılar oluşturuyor. Zeminde, dalga ve denizaltına ait detaylara yer veriliyor. Bu fotoğrafta, istiridye kabukları da kullanılarak modele daha eğlenceli bir görünüm kazandırılmış.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!