İçinizdeki yaşam koçunu uyandırın

Güncelleme Tarihi:

İçinizdeki yaşam koçunu uyandırın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2014 15:24

Günlük kullanma alışkanlığımız bir hayli azaldı, teknolojinin nimetlerinden yararlanmak birçoğumuza çok daha pratik geliyor. Beslenme ve diyet uzmanı Dilara Koçak dijital dünyanın hayatımıza getirdiği kolaylıkları sevmekle birlikte hâlâ eline defterini alıp yazı yazmanın keyfinden vazgeçemeyenlerden... ‘İyi Yaşam Günlüğü’ adlı bir ajanda hazırlayan Koçak, kadın ve erkekler için ayrı içerik sunuyor

Haberin Devamı

Kitapta bedeni beslemenin sağlık, huzur ve mutluluk için yeterli olmadığından söz ediyorsunuz. Neden yetmiyor?
Bedeni beslemek uğruna sevmediğiniz besinleri yemek ve bu durumdan mutsuz olmak sağlık göstergesi değil. Sağlık, bedenen ve ruhen tam bir iyilik halidir. Bu yüzden içimizdeki çocuk şımarmak istediğinde küçük kaçamaklara izin vermek, duygusal açlıkları yemekle doldurmamaya çalışmak ve bedenimizin muhteşemliğine saygı duyup gerektiği gibi davranmak bir bütündür.

Kalori hesabı yapmadan da sağlıklı yaşayabilir miyiz?
Kalori hesaplayarak yaşamak tercihim değil. Besin grupları ve bir gün içinde tüketmeniz gerekenlerin genel miktarı ve seçimlerin iyiliğine odaklanmak daha doğru. ‘İyi Yaşam Günlüğü’ kadın ve erkek için günlük alınması gereken kaloriye göre beslenme gruplarını anlatıyor. Kendi metabolik hızınızı hesaplayıp günlük ve haftalık yönlendirmelerle bir anlamda ‘kendi kendinizin diyetisyeni’ oluyorsunuz. Önemli olan 365 günün ortalaması çünkü hiçbirimiz robot değiliz. İşte bu noktada yediklerinizi kaydetmek ve eski haftalara bakmak ilerisi için neleri değiştirmeniz gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Mesela üç gün hiç meyve yemediyseniz amaç dördüncü gün bunu fark edip düzeltmek veya bir hafta boyunca tatilde hareketsiz kalıp fazla alkol aldıysanız günlüğün ilerleyen haftaları için kendi hedefinizi belirlemek...

Haberin Devamı

İçinizdeki yaşam koçunu uyandırın

Kitaptaki beslenme şablonunda şöyle maddeler var: ‘Ruhsal durum / Sıvı Tüketimi / Egzersizler.’ Neden mutluyken değil de mutsuzken daha çok yemeye meyilliyiz?
Araştırmalar gösteriyor ki çoğu insanın normalin üstünde yemek yemesinin sebebi, yüzde 75 oranında duygusal duruma bağlı yemek yeme... Yemek yemek kolay ama geçici bir duygusal koltuk değneği olarak kullanılıyor. Yemeğin yarattığı iyi duygular genellikle kısa süreli ve sonuçta kilo aldırdığı için üzüntü, mutsuzluk, stres, kaygı, pişmanlık gibi daha fazla olumsuz duyguların hissedilmesine sebep oluyor. Önemli olan fizyolojik açlıkla psikolojik açlığı ayırt edebilmek.

Haberin Devamı

Bunu nasıl yapacağız?
Duyguya bağlı yemek yeme sendromundan kurtulmanın en önemli anahtarı farkındalık. Bu farkındalığı kazanmak için de kişinin hangi duyguların yemek yeme ihtiyacına sebep olduğunu anlaması gerekir. Bunun en iyi yollarından biri de işte yine günlük yazmak... Çünkü fizyolojik ve duygusal açlığın karıştığı pek çok farklı duygudan bahsedilebilir. Mesela kızgınlık ve öfke, fazla yemeye en sık sebep olan duygudur. Özellikle bastırıldığı zaman çok huzursuz edicidir ve bu huzursuzluk açlıkla karıştırılır. Ya da gece geç saatte yeme eğilimini gösterenler bunu yorgun hissettikleri için ve enerji seviyelerini arttırmak için yapar. Hayal kırıklığı, incinmişlik, insanı yalnız ve gelecek hakkında umutsuz hissettirir. Boşluk da keza... Hayalinize ulaşamamanın verdiği boşluk hissini yemekle doldurmaya çalışanlardan olmamak lazım.

Haberin Devamı

İçinizdeki yaşam koçunu uyandırın

GERGİN MİYİZ BİRAZ?
Bazı kadınlar için ayın kimi günleri kâbus gibidir. O dönemde tahammülsüz, gergin olurlar, bir de bunlara ek olarak iştah canavarı harekete geçer. Regl döneminin yaklaştığının habercileri olan iştahta artış, şişkinlik, huzursuzluk ve stres, ‘premenstruel belirtiler’ olarak adlandırılır. Bu dönemde sakin olup vücudu dinlemek önem taşıyor. Kendinizi daha iyi hissetmek için aşağıdaki önerilere kulak verin:

- Kuru meyveler tercih edin.
- Omega-3 alın.
- Tuzu azaltın.
- Düzenli egzersiz yapın.
- Kafein ve şekerden uzak durun.
- Şişliğe karşı maydanoz tüketin.
- Her gün 8 saat uyumaya çalışın.
- Sıkıntılarınız varsa arkadaşlarınızla paylaşarak rahatlayın.
- Sigaradan uzak durun.
- Magnezyuma ağırlık verin.

Haberin Devamı

TAŞ FIRIN DİYETİ

‘Çocuklar Duymasın’ dizisindeki Haluk’un lakabıydı Taş Fırın Erkeği. Haluk’a göre ‘erkek adam’ diyet yapmaz, az kalorili yiyecekler yemez, light süt içmezdi. Çoğu erkeğin fazla kilo ve yiyecekler konusundaki tavrı da bu. Bu nedenle de kiloya bağlı sağlık sorunlarıyla sıklıkla karşılaşıyorlar. Karaciğer yağlanması, gut hastalığı, prostat, kolon ve akciğer kanseri ve kalp hastalıkları erkeklerin dikkatli olması gereken sağlık problemlerinin başında geliyor. Şişmanlık tüm bu problemleri tetikliyor. Taş fırın erkeklerinin hoşuna gitmese de yeterli ve dengeli beslenme sağlık için çok önemli. Bu yüzden donmuş yağ ve kolesterolü diyette azaltmak; kanserden korunmak için bol sebze ve meyve yemek; süt, yoğurt gibi ürünleri yağsız tüketmek; posa için tam tahıl ürünlerini tercih etmek özellikle orta yaş erkeklerinin temel beslenme biçimi olmalı. ‘Taş Fırın Erkeği’nin dört büyük hatası şöyle özetlenebilir: Her zaman yemeğe hazır olmak, büyük porsiyonları tercih etmek, strese bağlı yemek yemek ve kalorili içecekler içmek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!