Mutsuz bir adam neden 73 yaşında kemana başladı?

Güncelleme Tarihi:

Mutsuz bir adam neden 73 yaşında kemana başladı
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2015 02:05

Bugün, kalemimden dökülen mürekkebin okuyuculara kavuştuğu gün... Bugün, ‘yol’ a düştüğümüz gün... Bugün, ruhparçalarımın ‘bir’leştiği gün...Bugün, o gün...

Haberin Devamı

HİÇBİR HAYALİNDEN VAZGEÇTİN Mİ?

Hiç kalbinin derinliklerindeki sese tıkadın mı kulaklarını?

Kendi özel ve profesyonel yaşamım boyunca on binlerce insanla tanışma, çalışma şansı buldum. İnan hiçbiri arasında belirleyici bir fark bulamadım. Kafamı kaşıyıp düşünüyordum. Mutluluğun formülü neydi? İnsanlığın hazinesi nerede saklıydı? Bu kadar maddi olanağın içerisinde mutlu olmayan insan neyi gözden kaçırıyordu? Manevi olarak çöküşe geçen her insan aşırı bir maddi tüketim içerisine giriyordu. Yani maneviyattaki açlığını maddi kaynaklarla doyurmak yanılgısı içinde boğuluyordu.

Ama bir grup insan bütün dertlerine, gözyaşlarına, sıkıntılarına rağmen daha iyi görünüyordu. Bir hayalin peşinde koşanlar...

KİMSE SENİ ALKIŞLAMASA DA ÇAL

Mutsuz bir adam neden 73 yaşında kemana başladı


Yıllar önce seminere katılan yaşlı bir adam bir eğitim sonrası bana hep keman çalmak istediğini anlatmıştı. Eşini kanserden kaybettikten sonra her gününün çok sıradan ve mutsuz olduğunu söyledi. Ona neden hiçbir zaman başlamadığını sorduğumda bir sürü mazeret sıralamaya başladı. Ben de onu durdurup “Yapmak isteyen yol, yapmak istemeyen mazeret bulur” dedim. Bir an durakladı... Gülümsedi, sonra tekrar ‘yetişkin’ diliyle 73 yaşında olduğunu ve hiçbir zaman keman virtüözü olamayacağını, asla öğrenecek zamanı kalmadığını anlatmaya başladı. Bitirdiğinde insanların en büyük hastalığının sürekli kazanç peşinde koşmak, bir şeyi profesyonel olarak icra etmeyecekse ‘saçma’, bir şeyden kâr sağlamayacaksa ‘zaman kaybı’ olarak değerlendirmek olduğunu söyledim. Asıl kazanç ‘an’ı kazanmaktaydı. Asıl ‘kâr’ hayalin için çalışırken kalbinde oluşan histi... Ona döndüm ve “Beni burada bu yaşlı adama mahkûm etme, yetişkinler biraz sıkıcı olur, içindeki çocuk konuşmak isterse onunla konuşmaya hazırım” dedim.

“O kemanı eline al ve dünyanın en kötü keman çalan insanı ol. Yıllar önce yitirdiğin eşinin duyamayacağı bir parça çal. Hiç alkışlanamayacak olsan bile çal...“
Tam bir hafta sonra elinde bir kemanla yanıma geldi... Muzır bir ifadeyle gözleriyle kemanı işaret ediyordu. Ne olduğunu sorduğumda muhteşem bir hikâye anlattı:
O hafta gidip bir keman aldım. O kadar heyecanlıydım ki dükkândan içeri girerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Bir keman bana göz kırptı. Mütevazı ama oldukça da güzeldi. İlk görüşte aşktı. Satıcı adam, torunuma almak için güzel bir hediye olduğunu söyledi. Kafamı kaldırıp ‘Hayır kendime alıyorum’ dedim çocukça bir gururla. Satıcı bunun bir başlangıç kemanı olduğunu, bu yaştaki bir insanın profesyonel bir kemanı tercih etmesine alışkın olduğunu söyledi. Ona 73 yaşında olduğumu ve yeni başlayacağımı söyledim. Yarım asırlık
hasret son bulmuştu.

Haberin Devamı

TAM 67 YIL GEÇ KALDIĞIM DERS...

Evimin yakınındaki bir alışveriş merkezinde ücretsiz keman dersi verildiğini duydum ve başlamaya karar verdim. O sabah giyindikten sonra aynaya baktım. Bir şey eksikti. Bir keman virtüözü yelek giymeliydi!
Gülümseyerek yeleğimi de giydim ve alışveriş merkezine doğru yola koyuldum. İçeriye girdiğimde gördüğüm manzara dizlerimin bağını çözmeye yetti. Keman dersi alışveriş merkezinin ortasındaki açık alanda veriliyordu! Hayal kırıklığıyla bir anda gözlerimden yaşlar süzüldü. Kemanım elimden kaymaya başlamıştı.

Ama bir nefes üflendi kalbime, bir ses uzandı gönlüme: “Bir hayal bir gönülde demlendiğinde hayalin hakikate dönüşeceği yol belirir.” Kafamı kaldırdım, gözyaşlarımı sildim ve kemanımı sıkıca kavradım. 67 sene her uyandığım gün kendi hayalime ihanet etmiştim. Bugün onlardan biri değildi... Ürkek adımlarla ilerleyip yetişkinlerin şaşkın bakışları arasında çocukların arasına oturdum. Keman hocası ayağa kalkıp bu kursun 6-9 yaş arasındaki çocuklar için olduğunu söyledi. Ben de ona altı yaşından beri keman çalmak istediğimi derse sadece biraz geç kaldığımı söyledim.

Haberin Devamı

EVLAT, BEN 18 YILDIR TREMOR HASTASIYIM...

Etraftaki kalabalığın bakışları altında kemanımı omzuma yerleştirdim, diğer elimle arşeyi sıkıca tutmaya başladım. Tutmasını bile beceremiyordum. Yanımda oturan küçük kız gülümseyerek tutuşumu düzeltmeme yardımcı oldu. Sonra hoca da beni sınıfa almaya kabul ettiğini söyleyerek yanıma geldi. Duruşumu düzeltirken ellerimin titrediğini, gözlerimden yaşların aktığını hatırlıyorum.

Yaşım 73 evlat... Ben 18 yıldır (ellerdeki titreme) tremor hastasıyım. Gözlerimi kapadım ve sadece çalmaya başladım titrek ellerimle... İnan hiç güzel de çalamadım aslında.... O gün yıllar evvel kanserden kaybettiğim aşkıma hiç duyamayacağı ufak bir konser verdim gözlerimi kapatıp... Ama biri duymuştu. Kalbimin derinliklerine hapsettiğim altı yaşındaki kendime bir konser vermiştim. Dünyanın en kötü keman virtüözünün dünyadaki en hayran seyirciye verdiği konserdi bu...

Haberin Devamı

HAFTANIN GÖNÜL SELAMI
(Sen de hayalini yaşamana yardımcı olmuş birine teşekkür et)

Son yıllarda tanıdığım,
hayranlık içinde izlediğim,
aynı yolda yürümekten onur duyduğum,
yaptığı her işe kalbini koyan,
hassasiyetlere önem veren,
ruhunun sesini dinleyen
sevgili dostum Beyza Çataloğlu...
Sana ufacık bir gönülden teşekkür getirdim...
İnsanların kalbine hapsolmuş altı yaşındaki müzisyenleri özgür bıraktığın için...

HAFTANIN AŞK ADIMI
(Hayalini gerçekleştirmek için sen de somut bir adım at)

Cesaret göster. Vazgeçtiğin bir hayali hakikate çevirmek için adım at... Saçma bile olsa, sana kazanç bile sağlamayacak olsa bir adım at... “Ne kazanacağım ki” deme. Kazançların en değerli birimi para veya kariyer değil ‘his’tir. “Yarın” deme lütfen... Yarınlar hiç gelmez ki an’a.... Şimdi gözlerini yum gerçeğe, kulaklarını tıka dışarıdaki ses kirliliğine, aç kalbini ve dinle onu.

Haberin Devamı

HAFTANIN AŞK ATIMI
(Sen de hayalinle ilgili bir cümle yaz)

“Bir hayal bir gönülde demlendiğinde hayalin hakikate dönüşeceği yol belirir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!