Güncelleme Tarihi:
Hasan Pulur’un dünkü (Milliyet, 28 Mart) yazısından:
Okurlar köşe yazarlarına mektup yazar, kimi över, kimi de sövmese bile ağır laflar eder. Bunca yıllık yazarız, gazetecilikte elli yılı geride bıraktık, aşağıdaki gibi mektup almadık:
"AKP'den korkundan neredeyse türbanı bırakıp başına don geçireceksin! Neredeyse korkundan altına yapacaksın! Bir de kendini dinci gösterip türban için Kuran'dan sureler veriyorsun. Adam gibi yaz oğlum, adam! Korkma Tayyip'ten o kadar, erkek gibi yaz!"
Bunca yıllık yazarız, elli yılı geride bıraktık, hiçbir okura da aşağıdaki gibi cevap vermedik:
"Ulan hıyar, sen önce mektubuna adını yaz, sonra öt! Senin yerin, her daim ananın donunun içi!
Düşünün, demek ki Hasan Abi’yi (bile) nasıl kızdırmışlar...
Bu arada, son cümle de çok güzeldi:
Böyle yazara, böyle okur, böyle okura böyle yazar!
Hayırlı, uğurlu olsun!
Yani, ‘Beni de bu hale siz getirdiniz’ !
‘Hayırlı uğurlu olsun’ da... ‘Bundan sonra böyle' mi demek acaba?
Not: Hasan Abi aynı yazıda başka okur mektuplarından da alıntı yapıyor, gözünüzden kaçmış olabilir, köşe yazarlarının ‘halini’ anlamanız için, okumanızda fayda var. Linkini vereyim dedim, beceremedim. Bulun okuyun!..