Gündelik sorunlara pratik çözümler

Güncelleme Tarihi:

Gündelik sorunlara pratik çözümler
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2005 00:00

Her gün, aynı derecede sağlıklı olmak ancak robotlara özgü bir özelliktir. Hepimiz zaman zaman önemli, önemsiz sağlık sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Gündelik sorunlarımızı ise pek önemsemediğimiz kesin. Gelin bu ufak tefek sorunları gidermek için uzmanların tavsiyelerine kulak verelim.

Düşük yapınca depresyona girmeyin

Çocuk sahibi olmak için sabırsızlanan genç anne adayı hamile kaldığını öğrenince, yüreğini bir korku sarar. Karnında taşıdığı bebeği düşürmek ihtimali, onun için dünyanın sonu demektir. Oysa pek çok hamile kadın düşük yapar ve de bu olayın belli bir nedeni olmayabilir. Herhangi bir sorun yaşanmadığı takdirde, düşük yapan kadının tekrar hamile kalması ve bu kez bebek sahibi olması da çok sık rastlanan bir durum.

Burada yapılması gereken şey, düşük yapmaktan korkmak yerine jinekolog kontrolü altında hamilelik dönemini geçirmek ve doktorun tavsiyelerini harfi harfine yerine getirmektir. Düşük yapan kadının aşağılık kompleksine kapılması, depresyona girmesi çok yanlıştır. Bu olayı soğukkanlılıkla karşılayıp, bir daha tekrarlanmaması için önlem almak gerekir.

Bebeğini emziren anne hareketli olmalı

Bebeklerin dünyadaki ilk aylarında anne sütüyle beslenmeleri bebeğin sağlığı, gelişmesi ve hastalıklara karşı direnç kazanması açısından çok önemli. Annenin herhangi bir sorunu olmadığı sürece bebek anne sütüyle beslenmeli. Ama bebeğin bu şekilde beslenmesi, anneye yükümlülükler de getiriyor.

Eskilerin iddiasına göre, bebeğini emziren anne fazla hareket etmemeli. Aksi halde, sütünde azalma olur. Bu tür uyarıları sakın dikkate almayın. Genç annenin vücut egzersizleri yapmasında, hiçbir sakınca yoktur. Hareketlilik anne sütündeki yağ asitlerini azaltmaz, uzmanların belirttiklerine göre, tam tersine sütün miktarını çoğaltır.

Gözler vücut sağlığının aynasıdır

Ağrınız sızınız olmadığı için durup dururken bir göz doktoruna başvurmaktan kaçınırsınız. Oysa gözlerin düzenli aralarla doktor kontrolundan geçirilmesi gerekir.

Gözlerin asla ihmale gelmeyeceğini unutmamalısınız. Uzağı iyi göremeyen çocuğunuzu hemen doktora götürürsünüz. Oysa sizin de görme bozukluğu ihtimaliniz olduğunu düşünmeniz gerekir. Özellikle diyabetli kişiler için göz kontrolleri büyük önem taşır. Bu arada gözlerinizin bir anlamda vücut sağlığınızın aynası olduklarını da hatırlatalım.

Diyabet, yüksek tansiyon, karaciğer sorunları, romatizmal artrit ve beyin tümörleri gibi önemli hastalıkların saptanmasında göz muayeneleri de etkili olur. Bu nedenle, hiçbir sıkıntınız olmasa da düzenli aralarla bir göz doktoruna görünmelisiniz.

Bir avuç yerfıstığı her derde deva

Fındık, fıstık, badem, ceviz gibi kuruyemişleri eskiden kilo yapar düşüncesiyle pek fazla tüketmemeye dikkat ederdik. Onların kaderi artık değişti. Yerfıstığı gibi kuruyemiş türlerinin kilo artırmak şöyle dursun, insana kilo verdirdiği bile ileri sürülüyor. Tabii kuruyemişlerin marifeti bu kadarla da sınırlı değil. Örneğin yapılan araştırmalardan alınan sonuçlara göre, fırınlanmış fıstık bir potasyum ve demir kaynağı. Ayrıca stresi önlediği bilinen magnezyum da yerfıstığında bol miktarda bulunuyor. B vitamini eksikliğine karşı yerfıstığı yemeniz öneriliyor. Bir avuç fıstık yetişkin bir kişinin günlük posalı besin ihtiyacını karşılıyor.

Aman çocuğunuz mikrop kapmasın

Bebekleri mikroplardan korumak bir bakıma kolaydır. Ama oyun çağındaki çocukların korunmaları o kadar kolay değil! Belli başlı mikrop kaynaklarını sıralayalım:

- Çocuğunuzun elini tutmanız ona mikrop bulaştırmanız için yeterli olabilir. Gün boyu iş yerinizde çalıştıktan sonra ellerinizi iyice yıkamadan çocuğunuzun elini tutmayın.

- Çocuklar markete gittikleri zaman alışveriş arabalarına oturmayı pek severler. Aslında onların bu merakı annelerin de işine gelir. Çocuğun markette oraya buraya koşmasını önlerler. Fakat o alışveriş arabalarının birer mikrop kaynağı olabileceklerini de unutmayın. Zemine kağıt serin, tutacak yerleri kolonyayla silin.

Tırnak kemirmeye bir son verin

Kıskançlık, korku, endişe gibi nedenler çocukları tırnak kemirmeye yönlendiriyor. Bu kişiler yetişkinlik çağında da aynı alışkanlığı sürdürmekten kendilerini alıkoyamayabilirler.

Tırnak kemirmek bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Tırnak kenarlarında iltihaplanma, tırnakların güçsüz kalması ve diş sağlığında sorunlar yaşanması gibi... Tırnaklarınızı kemirmekten kurtulmayı istiyorsanız, günün hangi saatlerinde ve hangi koşullar altında tırnak kemirdiğinizi saptayın. Endişelerinizi korkularınızı bir yana bırakmaya çalışın. Stres ile savaşın. Ve de tırnaklarınızı her zaman boyayın.

Başağrıları çeşit çeşittir

Başağrısının da pek çok çeşidi var. Ağrının şiddeti, tekrarlama süresi, etkilediği bölge ve başlama zamanları, nedenin anlaşılmasında önemli rol oynar.

Örneğin başınızın bir mengeneyle sıkıldığını düşünürseniz, başınızdaki ağrı, yanlış ilaç kullanmaktan kaynaklanıyor demektir. Kafeinli içecek tiryakisi olup da bu alışkanlığı bırakmak istediğiniz zaman çok şiddetli başağrısı çekebilirsiniz. Cinsel temas sırasında orgazm olurken başınıza şiddetli bir ağrı saplanabilir. Bu ağrıdan daha çok erkekler yakınır. Sinir gerginliğinin başağrısına neden olması da çok doğal. Şakaklarınıza masaj yapmak, bol su ile bir ağrı kesici ilaç kullanmak yeterli olur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!