Grand Slam’siz 3 numara

Güncelleme Tarihi:

Grand Slam’siz 3 numara
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2012 00:00

Kadınlar tenisinin dünyadaki 3 numaralı ismi Agnieszka Radwanska (23) geçen hafta İstanbul’daydı. İki yıldır sürekli yükelişteki Polonyalı tenisçi 2012 TEB BNP Paribas WTA Championships’in tanıtım toplantısı için gelmişti. Meğer Radwanska sade giyim sevse de gizli bir ayakkabı tutkunuymuş.

Haberin Devamı

- Tenise 5 yaşında başladınız. Aileniz mi yönlendirdi?
- Babam da eskiden tenis oynardı. O yüzden benim ve kız kardeşimin de profesyonel oyuncu olmamızı istiyordu. Ama başta eğlencesine oynuyorduk. Zaten iyi veya kötü olduğunuzu hemen anlamıyorsunuz. Yüzlerce iyi oyuncu arasından sıyrılmak için yıllarca çok çalışmak gerekiyor. Benimse tek yapmak istediğim tenis oynamaktı. Her zaman bir numaralı önceliğim bu oldu.
- Bu yüzden gençliğini harcadığınızı düşündüğünüz oluyor mu?
- Tabii. Profesyonel tenis kariyeri için birçok şeyden fedakârlık yapmak gerekiyor. Her gün saatlerce çalışıyorum. Doğum günü ve düğün gibi birçok etkinliği kaçırıyorum. Örneğin 18’inci doğum günümü yalnızca kız kardeşimle kutlamıştım. Hiçbir zaman evde değilim ve bu zor bir durum. Ama bir konuda iyi olmanız gerekiyorsa bu baskı her zaman var. Üstelik en başından itibaren. 16 yaş altı turnuvalarında bile hep profesyonel oyuncu gibi çalışıp çok iyi olmanız gerekiyor.
- Pişman değilsiniz o zaman...
- Hayır. Yaptığım şey, özel hayattan fedakârlık etmeye değiyor.
- Babanız 17 yıl antrenörlüğünüzü yaptı. Ancak geçen nisanda yeni bir isimle, Polonya Fed Cup’ın kaptanı Tomasz Wiktorowski’yle çalışmaya karar verdiniz.
- Evet ama babam hâlâ tüm seyahatlerime katılıyor. Aslında iki antrenörüm var diyebilirim.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb45fff018fbb8f8b68be6

- Kız kardeşiniz Ursula da tenisçi. İleride Williams kardeşler gibi Radwanska kardeşlerin de rekabetini seyeredebilecek miyiz?
- Tabii! Turnuvalarda kız kardeşimin de oynaması benim için harika. Her zaman birbirimize destek veriyoruz. Üstelik yıllarca beraber antrenman yaptığımız için Ursula’yla oynadığımız oyunlar hiç maç gibi gelmiyor. Tek fark, kazandığımız puanlar. Nihayetinde tek kişinin şampiyon olabileceğini bildiğimiz için yenilgide üzülmüyor, bunu olgunlukla kabulleniyoruz.
- Şu an dünya sıralamasında 3 numarasınız ama henüz hiç Grand Slam turnuvası şampiyonluğunuz yok...
- Bazı oyuncular diğerlerinden daha kararlı oynayarak hiç büyük turnuva kazanmadan da bir numara olabiliyor. Tenisin kuralları böyle. Ama tabii ki bu benim için bir üzüntü kaynağı. Amacım bir Grand Slam kazanmak.
- Dört büyük turnuva arasında en çok ve ilk istediğiniz şampiyonluk hangisi?
- Çok tarihi bir turnuva olduğu için Wimbledon. Oradaki kortları ve atmosferi seviyorum. Ama sonunda çok da fark etmez; birini kazanayım da.
- Bir ezeli rakibiniz var mı?
- Benim yok ama beni öyle görenler var mı diye diğer oyunculara sormalısınız. İzlemeyi en sevdiğim ezeli rakiplerse Roger Federer ve Rafael Nadal. Çocukken tüm maçları seyrederdim. Şimdi televizyonda kendi maçlarımın seyrediliyor olmasına hâlâ inanamıyorum. Bu çok heyecan verici.

Haberin Devamı

ÇOK AYAKKABIM VAR AMA MODAYLA İLGİLENMİYORUM

- Kort dışında diğer oyuncularla aranız nasıl?
- Pek fazla aram olduğunu söyleyemem. Özellikle Caroline’nin (Wozniacki) odama gelip kurabiyelerimi yemesinden çok şikâyeçiyim!
- Bu yıl, Doha’da 6-0, 6-2 yenildiğiniz maçta Azarenka’nın çığlıklarından şikâyet etmiştiniz...
- Artık oyuncuların farklı tenis oynama şekillerine alıştım. Sadece oyunuma konsantre olup onları duymamaya çalışıyorum.
- Maçlarda giysilerinize özen gösteriyor musunuz?
- Sponsorum korttaki giysilerimi veriyor. Renkli ve rahat elbiseleri seviyorum. Her kadın gibi çok ayakkabım var ama modayla çok ilgili değilim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!