Genelevde intihar ederken bir mektup bırakmış

Güncelleme Tarihi:

Genelevde intihar ederken bir mektup bırakmış
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2002 18:13

Nerede Türk varsa, orayı Türkiye’ye çevirirler, demiş bir Türk büyüğü! Maşallah dünyanın dört bir yanında Türkler var, ve anavatanla iletişimlerini Hürriyetim sayesinde sürdürüyorlar. Lö Temel başlıklı yazı üzerine, Hollanda’dan bir Belçika fıkrası geldi, İsveç’ten de bir askerlik hatırası.

Haberin Devamı

Hollanda’dan selam gönderen Yakup Karahan, bir de “Belçika fıkrası” eklemiş yazısına. 

Fransa’da yaşanmış trafik abukluğunu aktarırken (Lö Temel başlıklı yazı) Belçikalı fıkralarından bahsetmiştim. Fransızlar’ın Temel fıkralarıdır bunlar... 

Karadenizliler de kızmasın, Belçikalılar da... Fransa’da yaşayan meşhur bir Belçikalı şarkıcıya sordular, “Niye Fransızlar sürekli size takılır, Belçikalı fıkraları anlatır?” diye:

- Biz daha zeki ve başarılıyız, kıskanıyorlar da ondan, dedi.

Muhtemeldir...


*
 

Yıllardır genelevde çalışan bir Belçikalı kadın, bir mektup bırakarak intihar etmiş.

Arkadaşları bir mana verememişler, “Hayat doluydu, acaba niye ölümü seçti?” demişler. Ve açıp, bıraktığı mektubu okumuşlar.

Şöyle diyormuş, genelevde çalışan talihsiz kadıncağız son mektubunda :

“Yirmi yıldır bu genelevde çalışıyorum. İnsanlara hizmet aşkıyla, her türlü zorluğa, her acıya katlandım. Ama yıllardır omuz omuza çalıştığım bazı arkadaşlarımın, bu işi parayla yaptıklarını öğrenince, bu utanca dayanamadım!”



*

Fıkra gibi bir askerlik anısı da İsveç’ten, Rasim Duran’dan...

Tuzla Piyade Okulu’nda 4 aylık temel eğitim sırasında, asteğmen adayları koğuş nöbeti tutarlarmış, yatakhanede. Nöbetteyken başka bir şey yapmak yasakmış, öğrencilere iyice tembih ederlermiş.

(... miş diyorum, çünkü ben Tuzla’da krallar gibiydim, komutanın haddine mi düşmüş bana nöbet tutturmak. Bana “abi” derdi zaten... Yandaki fotoğrafta bunun belgesini bulacaksınız!)

Haftasonu, bölük komutanı, Rasim Bey’i ve arkadaşlarını içtima etmiş, kılık-kıyafet, saç-sakal kontrolünden sonra, içlerinden birinin adını okumuş:

- Sen, demiş, cezalısın, hafta sonu çıkmak yasak! Nöbette dalga geçmiş, başka işlerle uğraşmışsın...

Öğrenci itiraz edecek olmuş:

- Komutanım, ben nöbetimi gayet iyi tuttum, başka bir şey yapmadım, ihbar eden yalan söylemiş.

Yüzbaşı, gayet sakin, cebinden bir mektup çıkarıp, okumaya başlamış:

“Sevgili anneciğim, sevgili babacığım, şu an saat gecenin ikisi, nöbetteyim. Hava çok soğuk, ve ben kendimi çok yalnız hissediyorum!”

Asteğmen adayı, asker mektubunun okunduğunu unutmuş meğer!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!