Gençlere ulaşmaya çalışıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Gençlere ulaşmaya çalışıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2012 00:00

Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400. yıl etkinlikleri tüm hızıyla devam ederken Hollanda Başkonsolosluğu, 30 Nisan’da Kraliçe’nin Günü kutlamaları kapsamında İstiklal Caddesi’ni turuncuya boyamaya hazırlanıyor! Ama zaten İstanbul’daki başkonsolosluk Anti-Sevgililer Günü Partisi’nden Burlesk Festivali’ne, albüm lansmanlarından kitap fuarlarına kadar yılda en az 90 etkinliğe destek oluyor. Başkonsolos Onno Kervers’la konuştuk

Haberin Devamı

Bu yılki kutlamalarla çok gündemdesiniz ama aslında hep aktifsiniz. Resmi resepsiyonlarla sınırlı kalmıyorsunuz; renkli etkinliklere destek oluyorsunuz...
- Hollanda, çok çeşitli kültürlere sahip bir ülke ve bundan gurur duyuyoruz. Çok karışık bir toplumuz ve bunu her yönüyle temsil ediyoruz. Mesela sadece Rembrandt sergisiyle sınırlı kalmayıp hip hop etkinliklerini de destekliyoruz. Politik ziyaretleri kültürel veya sportif etknliklerle zenginleştirerek dikkat çekiyoruz. 30 Nisan’da Hollanda Kraliçesi’nin doğumgünü kutlaması var. Konsolosluktaki resepsiyonla beraber Beyoğlu’ndaki The Hall’da bir parti vereceğiz. Türkiye’nin gücü, genç insanlarla dolu olması. Türk-Hollanda ilişkilerine yatırım yapacaksak da genç nüfusa ulaşmamız gerekiyor.
Konuk listelerinizi nasıl belirliyorsunuz?
- Ankara’daki büyükelçilikle ortaklaşa hareket ediyoruz. Geniş bir sosyal ağa sahibiz: Politikacılar, sanatçılar, akademisyenler, STK’lar... İnsan haklarıyla çok ilgiliyiz. Dini azınlıklara önem veriyoruz çünkü İstanbul kozmopolit bir şehir ve eğer Türkiye’yle ilişkilerimizi güçlendireceksek çoğulcu bir ülke olarak çeşitliliğin ne kadar iyi olduğunu göstermemiz gerekiyor.
400 yıllık bir resmi ilişki var ama sizce Hollanda ve Türk kültürleri birbirlerine ne kadar benziyor?
- Hollanda’nın hep dışadönük bir tarihi oldu. Çok küçük bir ülke olduğumuzdan kendimizi sürekli yenilememiz gerekti. Dolayısıyla değişik kültürlerle etkileşimde olmaya alışığız. Türk insanlarındaysa Akdeniz misafirperverliği var. İnsanlara açık olmakla beraber bazen daha muhafazakâr ve duygusallar. Genç nüfusuyla büyük insan potansiyeli barındırıyor. Ama farklılıklarımıza değil ortak yönlerimize bakmalıyız. Ticari kafaya sahip olma özelliklerimizle birbirimize benziyoruz! Tabii futbol da en büyük ortak noktalarımızdan!
Birleşmiş Milletler’in en mutlu ülkeler listesinde üç numaradasınız. Nedir bunun sırrı?
- Tarih boyunca yaşadıklarımızın sonunda geçmişe fazla bakmamayı öğrendik. Onun yerine geleceğe, fırsatlarla dolu yeni hayatlara bakıyoruz. Var olduğumuz yüzyıllar boyunca birçok zorluğun üstesinden geldik. Özgürlüğümüze çok bağlıyız ve son 50 yılda güçlü bir ülke inşa ettik. Çok çalışmayı seven, iyimser bir halkız.
Siz hayatınızdan memnun musunuz? “Ankara’nın ağır gündemli ortamındansa İstanbul’da olmak daha iyi” diyebilir misiniz?
- Ankara’da bulunmak da çok önemli tabii ama İstanbul’da olduğum için şanslıyım! Bu işleri yapmak hem eğlenceli hem de önemli. İstanbul’la ilgili tek sıkıntım trafik. Bir Hollandalı olarak bisiklete binmeyi seviyorum. Bazen cumartesi veya pazarları Boğaz kenarına inip pedal çeviriyoruz. Ama insanlar buna alışık değil, bisiklet sürmek hiç kolay olmuyor!

Haberin Devamı

KENDİ KÜLTÜRÜMÜZÜ DAYATMIYORUZ

Haberin Devamı

Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400. yıldönümünü kutluyoruz. Böyle bir kutlamaya nasıl karar verildi?
- İlişkiler 1518’de başladı ama o dönem hâlâ bağımsızlık için mücadele ediyorduk. Osmanlı İmparatorluğu’nun Hollanda’yı tanıması gerekiyordu. Bunun üstüne Denizcilik Bakanı Halil Paşa, Hollanda’dan resmi bir temsilci gönderilmesini istedi. İlk Hollanda Büyükelçisi Cornelius Haga, 16 Mart 1612’de İstanbul’a vardı! Bu kadar uzun süreli diplomatik ilişki sürdüden çok az ülke var. İlişkiler hep çok özel oldu. Şu an Hollanda’da 400 bin Türk yaşıyor. Yılda 1.2 milyon Hollandalı da Türkiye’yi ziyaret ediyor. Görevde bulunduğum dört yıl boyunca verilen vizeler yüzde 60 oranında arttı. 400. yıl, iyi ilişkilerimizi kutlamak için güzel bir vesile oldu.
Programı nasıl oluşturdunuz?
- Üç buçuk yıl Ankara’daki Büyükelçi’yle plan yaptık; herkese danıştık, neler yapabileceğimize baktık. Türk tarafında da konuyla ilgili heyecan vardı. Kutlamaları üç kulvarda yürütüyoruz: Ekonomi, kültür ve iletişim. Kültür alanında zaten çok aktifiz. Çeşitli kurum ve kuruluşlardan gelen talepleri dikkate aldık; kimseye Hollanda kültürünü dayatmaya çalışmadık. Buradaki Hollandalı işadamlarıyla da yakın ilişkideyiz. Sanat ve ticaret el ele gittiğinden; sanatı desteklediğinizde daha fazla dikkat çekip daha fazla iş imkanına sahip olabiliyorsunuz.
Peki Hollanda’da bu ilişkiyi kutlamak için bir şey yapılıyor mu?
- Sanat ve müzik etkinliklerinin olduğu 50’ye yakın etkinlik yapılacak. Her yıl yapılan TurkeyNow Festivali’nin kapsamı büyütülecek. Resmi ziyaretler artacak. Çok dolu bir yıl olacak!

Haberin Devamı

İSTANBUL’UN TADINI ÇIKARIYORUM

Hollanda’da uluslararası hukuk okudum. 32 yıldır diplomatım. Dört yıldır Türkiye’deyim. Tarihe ve yabancı kültürlere meraklıyım. O yüzden fırsat buldukça etrafı keşfetmeye çalışıyorum. İstanbul, tıpkı New York gibi hiç uyumayan bir şehir. Hollanda da suyla haşır neşir bir ülke olduğundan İstanbul’u daha da çekici buluyorum. Su, bu şehre hayat veriyor. Etrafta yürümeyi seviyorum; Beyoğlu, Cihangir, Nişantaşı, Fatih... Amatör fotoğrafçıyım. İnsanların ve binaların fotoğraflarını çekiyorum. İstanbul’un tadını çıkarıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!