Genç Türkler'in gözüyle

Güncelleme Tarihi:

Genç Türklerin gözüyle
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2003 00:00

22. Uluslararası İstanbul Film Festivali'ne yeni bir bölüm daha eklendi bu yıl.Yurdışında yaşayan ve çalışmalarını sürdüren genç Türk yönetmelerin yapıtlarının yeraldığı Dışarıdaki Genç Türkler. Bu bölümde festival seyircisinin önceki yıllardan tanıdığı Fatih Akın'ın yanısıra Bilge Ebiri, Sülbiye V. Günar , Aslı Özge'nin izmasını taşıyan dört film yeralıyor.SOLİNO  Yönetmen: Fatih Akın  Oyuncular: Moritz Bleibtreu, Barnaby Metschurat, Antonella Attili  Fatih Akın’ın son filmi, başka bir yerde daha iyi bir yaşam için anavatanlarını terk edenlere dokunaklı bir saygı duruşu niteliğinde. Film, 1960'lar İtalya'sına götürüyor seyirciyi. Ülkenin  güneyinde iş bulmak çok zordur. Gigi, ağabeyi Giancarlo ve anneleriyle babaları, yoksul ve tozlu kasabaları Solino’yu bırakıp Almanya’ya gider ve Ruhr Bölgesi’ndeki ilk pizzacı dükkânını açarlar. İki çocuk, çevrelerindeki yeni ve yabancı dünyayı keşfe çıkar; Gigi açık ve coşkuludur, Giancarlo ise ihtiyatlı ve kurnaz. Yıllar geçer, çocuklar asi delikanlılara dönüşür. Aralarındaki gizli rekabet, çocukluk arkadaşları Johanna’ya âşık oldukları zaman su yüzüne çıkar. Daha popüler olan küçük kardeşinin gölgesinde kaldığını hep hissetmiş olan Giancarlo, Johanna’yı kendisine ister. Gigi’nin, çocukluğundan beri vazgeçmediği film çekme düşünü gerçekleştirme konusundaki azmini de kıskanır. Tam ilk filmi bir festival için seçilmiştir ki, Gigi geçici olarak Solino’ya döner ve hem Johanna’yı hem de filminin kaderini ağabeyinin ellerine terk eder...İLK GÜN  Yönetmen: Bilge Ebiri  Oyuncular: Kelly Miller, Scott Janes, Jonathan Uffelman  Gregg’in yeni işindeki karabasana dönen ilk günü tuhaf bir biçimde başlar. Bölmesi, daha önce orada çalışan Frank’in arkasında bıraktığı bir Post-It deniziyle kaplıdır. Aslında, yeni bürodaki her şey biraz tuhaf görünür: Bir çalışan, bütün gün faks makinesinin başında kederli bir halde ayakta durur; başka birinin kız arkadaşıyla yaptığı telefon sohbeti bitmek bilmez; iki kız bir kahve makinesinin yanında durup, etraflarında olanı biteni hiç umursamaksızın dedikodu yaparlar. Yetişkin adamlar insan içinde ağlarlar ve bütün şirket bir belaya doğru sürüklenmekteymiş gibi görünür, ama Gregg’in tuhaf bir biçimde dostane şefi Jim, hiç kaygılanıyormuş gibi görünmez. Gregg gün ilerledikçe ve etrafındaki meşum şeyler hakkında daha fazlasını öğrendikçe, hayatından endişe etmeye başlar. Ancak bu arada iş arkadaşlarıyla, baş belası bir kapıcıyla ve üzerine yığılmış onca işle uğraşması ve bir randevuya yetişmesi gerekmektedir. Maalesef birisinin – ya da bir şeyin – Gregg’e dair daha büyük planları vardır...  KARAMUK Yönetmen: Sülbiye V. Günar  Oyuncular: Julia Mahnecke, Anne Kasprik, Adnan Maral  Büyümeye ve kişilik arayışına ilişkin peri masalı benzeri bir öykü. Johanna, Paris’te moda tasarımı eğitimi görmeyi hayal eden, on yedi yaşında, tombulcana bir genç kızdır. Yıllar boyu, giydiği oldukça sıradışı kıyafetleri kendisi diken Johanna okulunu bitirmek istememektedir. Bir yandan tasarımcılık eğitiminde kendisine maddi destek sağlayacak birisini ararken; gerçek babasının, yıllardır ailesiyle birlikte yaşadığı Köln’de lüks bir Türk lokantası işleten Cumhur adında bir Türk olduğunu öğrenir. Johanna, bu yeni durumla ve duygularıyla yüzleşmek yerine, eğitimi için para bulmak amacıyla daha önceki planını sürdürür. Babasına gerçeği söylemeden, lokantanın mutfağında çalışmaya başlar. Cumhur zamanla, bu içine kapanık ve başına buyruk genç kız için babacan duygular beslemeye başlarken, Almanca bilmeyen genç Kürt aşçı Zervan, Johanna’ya âşık olur. Cumhur’un karısı Füsun’un da Johanna’yı sevmesine rağmen genç kız, yeni kimliğini kabullenmeyi şiddetle reddetmektedir... BİRAZ NİSAN Yönetmen: Aslı Özge  Oyuncular Thomas Gerber, Christian Wewerka, Dagmar Gabler  Berlin, aylardan nisan, hava gri, evler boş, duvarlar beyaz, bazen güneşli, bazen yağmurlu... İlişkiler de tıpkı ne olacağı belli olmayan nisan havası gibi... Çocukluğundan beri uyku problemi olan Luka, sürekli rüyalarında gördüğü “o” evi bulma ümidiyle gündüzleri kiralık ev gezmeyi adeta kendine iş edinmiştir. Akşamları da gizlice, gezdiği o evlere girerek “kabussuz” uyuyup uyuyamayacağını test eder. Bu gezilerden birinde yıllar evvel ilişkisi olduğu Vera’ya rastlar. Vera, on yıl önce aniden onu terkedip, kayıplara karışan Luka’yı unutamamıştır. Kırklarındaki başarısız yazar Tim de Luka’nın peşindedir. Luka’nın cazibesi, gizemli ve karanlık hayatı Tim’in ilgisini çeker. Editör olarak çalıştığı zamanlardaki parlak ve zengin hayatının geride kaldığını hazmedemeyen Tim, aslında evinin kirasını aylardır ödeyememektedir. Vera’nın yanında çalışan uçarı Cem ise yeni geldiği büyük şehirde müzisyen olma hayalleri kurmaktadır. Ev arama seanslarından birinde güzel ve saf İsa’yla tanışır. Herkes için yeni bir eve taşınma bir son, ama aynı zamanda yeni bir başlangıçtır... 
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!