Fotoğraf karesinden yansıyan derin hüzün

Güncelleme Tarihi:

Fotoğraf karesinden yansıyan derin hüzün
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2009 00:00

Geçtiğimiz hafta yayımladığımıza benzer bir fotoğraf bu da. Ama tarihi daha yeni ve fotoğrafta yer alan isimler daha tanıdık. Bu nedenle biraz daha nostaljik ve biraz daha hüzünlü. Hüznün sebebi, fotoğraftakilerden sadece Oktay Akbal’ın hayatta olması değil elbette. Hüznün sebebi, bu isimleri bir araya getiren zihniyet ve zarafetin yerinde nicedir yellerin esmesi.

Sefa KAPLAN
GEÇTİĞİMİZ gün Kültür-Sanat sayfasında, ‘İstanbul’un Meşhur Edebiyatçıları’ kitabının kapağında yer alan önemli bir fotoğraf karesine yer vermiş ve “Sanayi-i Nefise’nin Edebiyat Şubesi için Alay Köşkü’nde bir araya gelen edebiyatçıların fotoğrafı, bugün herhangi bir fotoğrafta bile bir araya gelemeyen edebiyatçılara yönelik bir sitem sanki” demiştik. Kitap-lık’ın Aralık sayısı, sanki buradaki ‘sitemi’ yeniden hatırlatmak istercesine çıkıp geliverdi.

Elit Kahvesi:1943

Derginin kapağındaki o ünlü fotoğrafta yer alan isimler, yer alma biçimlerindeki zarafet, günümüzün edebiyat ortamına yönelik kaygıları besler nitelikte. Üstelik, bu kareyi de bir sitem olarak değerlendirecek isek, bu daha yakın devre ait bir sitem. Çünkü bu kare 1943 tarihini taşıyor.
Üstelik bu fotoğraf, birbirini besleyen düşüncelerle birlikte sayısız çağrışımı da getiriyor beraberinde. Elini yanağına yaslayıp uzaklara dalmış olan Oktay Akbal, o hülyalı bakışlarla belki de ‘Önce Ekmekler Bozuldu’ kitabının sayfalarını tahayyül ediyor. Grubun tek gözlüklüsü olarak hemen dikkat çeken ve henüz gözleri gören Cemil Meriç’in dudağının kıyısından hakikaten ‘sarkan’ sigara, ‘Bir Dünyanın Eşiğinde’ ya da ‘Mağaradakiler’in ta içinde olduğunu getiriyor akla hemen. Sait Faik’in sanki yeni briyantin sürülmüş gibi parlayan muntazam taralı saçları ise biraz önce Beyoğlu’nda Eleni’den ayrılmış, biraz sonra Marika ile buluşacakmış izlenimi vermiyor mu?

Peki ya Behçet Necatigil? O her şeyiyle tam bir hüzün abidesi olan Behçet Necatigil, ‘Evlerle savaşımız, Savaşların çetini’ der gibi eğilmiş kendi içerisine. Salâh Birsel ise tıpkı ‘Boğaziçi Şıngır Mıngır’ın ara sokaklarında gezinir gibi müstehzi bir ifade takınmış, Yahya Kemal’in Çengelköy sırtlarındaki İhsan Kongar’ın evine dört hamal tarafından nasıl taşındığını anlatacakmışcasına tebessüm ediyor. Naim Tirali’nin ciddiyeti, fotoğrafçıya bakan tek insan olan İskender Fikret Akdora’nın yüz ifadesiyle birleşince, devre ait bilgilerimizi gözden geçirmemize yol açıyor. Fahir Onger’in kendine güveni ise Sait Faik’in ona dikilen bakışlarının hiç de haksız olmadığını düşündürtüyor ister istemez.

Neden kadın yok

Nihayet, fotoğraftaki tek bıyıklı olan Kenan Harun’un, Kitap-lık’ta yer alan Özdemir Asaf’la ilgili anıları, fotoğraftaki eksiklere de işaret ediyor bir bakıma. Mesela kimler olmalıydı bu fotoğrafta? Elbette Özdemir Asaf, Haldun Taner, onların yanında Attilâ İlhan, hemen ötede Necip Fazıl! Biraz ağabey, biraz üstad edasıyla Peyami Safa, daha genç olmakla birlikte Doğan Hızlan ve edebiyatın sadece erkek ‘iş’i gibi görünmesini yol açan fotoğrafa bir firketeyle iliştirilmiş gibi elbette ki Adalet Ağaoğlu...
Oysa bugün yaşayan mühim şairlerimizden Hilmi Yavuz, İsmet Özel ve Enis Batur’u bir araya getirmek, böyle bir fotoğraf karesine yerleştirmek mümkün olur mu acaba? Olabilir diyen varsa, buyursun, bu sayfalarda öyle bir fotoğraf yayımlamak, edebiyatımıza son derece önemli bir katkı olacaktır hiç kuşkusuz...

La Scala’da muhteşem gala

Reha ERUS / ROMA

İTALYA’nın Milano kentindeki ünlü La Scala Operası’nın mevsim açılış galasında George Bizet’in Carmen operası sahnelendi. Carmen, izleyicilerin büyük beğenisiyle karşılandı ve tam 14 dakika alkışlandı. Başrollerini Gürcü Mezzo Soprano Anita Rachvelishvili ile Alman Tenor Jonas Kaufmann’ın paylaştığı eseri Arjantinli orkestra şefi Daniel Barenboim yönetti. Operayı İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano da izledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de galaya davetliydi ancak işlerinin yoğunluğu nedeniyle katılamadı.

Şovalye Jackson 175 bin dolar

AŞIRI dozda ilaç alarak 25 Haziran’da hayatını kaybeden pop kralı Michael Jackson’ın resmedildiği tablo 175 bin dolara satıldı. Jackson tabloda beyaz bir at üzerinde, zırhlı şovalye giysiyle tasvir ediliyor. ABD’nin Florida eyaletindeki Miami kentinde çağdaş sanat eserleri için düzenlenen açık artırmada 175 bin dolara alıcı bulan tablo, Jackson tarafından 2008 yılında New Yorklu sanatçı Kehinde Wiley’e sipariş verilmişti. Ancak pop kralı, tablonun bitmiş halini göremedi. 3,51 metreye 3,10 metre ebatlarındaki tablonun kimin tarafından satın alındığı ise açıklanmadı.

Yunanistanlı udîden saz semaileri

ORTAOKUL yıllarında Yunan geleneksel müziğine ilgi duymaya başlayan Yunanistanlı Georgios Marinakis altı yıl önce bir konser için İstanbul’a geldiğinde Türk musikisine ve ud enstrumanına ilgi duymaya başladı. Öyle ki üniversite eğitimini ve müzik hayatını İstanbul’da devam ettirmeye karar verdi. Ayangil Türk Müziği Orkestra ve Korosu’yla çalışmalarına devam Marinakis, 19 Aralık’ta İstanbul’daki Galata Tanıtım ve Kültür Merkezi’nde saz semaileri icra edecek. Dinleti ücretsiz.

GÖSTERİ

Broadway oyunu Kuşevi İstanbul’da
BROADWAY’in ünlü oyunlarından Birdhouse Factory (Kuşevi Fabrikası), yarından itibaren 13 Aralık’a kadar İstanbul Maslak TİM Gösteri Merkezi’nde sahneleniyor. Amerika’nın ünlü gösteri kumpanyalarından biri olan ‘Cirque Mechanics’in sunduğu oyunda hayvan veya geleneksel üç halkalı sirk düzenini kullanılmıyor. 1930’lu yıllarda geçen hikaye, bir ıvır-zıvır fabrikasındaki gündelik hayatın basit öyküsü üzerine kurulu. Charlie Chaplin’in Asri Zamanlar filminden ilham alan oyun her yaştan seyirciye hitap ediyor. Biletler 40-100 TL arası.

TİYATRO

İki usta aynı sahnede
SABANCI Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde bu akşam, Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün’ün biraraya geldiği “İyi Günde Kötü Günde” oyunu sahnelenecek. Pierre Palmade ve Michel Laroque ikilisinin yazdığı, Fransa’da çok beğenilen bir güldürü, farklı bir stil denemesi olan oyun, Ali Poyrazoğlu’nun uyarlaması. Saat 20:00’de başlayacak oyunun biletleri 7-10 TL, Biletix’te.

KONSER

En iyi genç İtalyan yetenek geldi
İTALYAN caz müzisyenleri Cinzia Roncelli ve Giovanni Mazzarino, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında İstanbul Jazz Center’da. Bugün ve 10-11-12 Aralık’taki konserlerde Cinzia Roncelli’nin seslendireceği parçalara piyanosuyla Giovanni Mazzarino eşlik edecek. İtalya’daki “P. Mazza”, “Dedalo” ve “Sound City Studio” müzik okullarında caz vokal dersleri veren Roncelli, son albümü “My Shining Hour”da, Brodway müzikallerindeki Amerikan caz standartlarını tekrar yorumladı. Giovani Mazzarino ise 2003’te Music Jazz Rusconi dergisinin düzenlediği referandumda “En İyi Genç İtalyan Yetenek” dalında “Top Jazz” ödülünü kazandı.

SİNEMA

Geziciler Ankara’da
15’İNCİ Gezici Festival, il il dolaşmaya devam ediyor. Bu akşamki durağı ise Ankara. Saat 18:45’te Batı Sineması Salon I’de İki Dil Bir Bavul adlı film gösterilecek. Yıldırım Türker ulusal ve uluslararası birçok ödül alan İki Dil Bir Bavul üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzak bir Kürt köyüne atanmış Türk öğretmenin bir yılını, onun okula yeni başlayan ve Türkçe bilmeyen çocuklarla yaşadıklarını anlatıyor. Biletler 6 TL.

SERGİ

Koçan resimleri için son bir hafta
HÜSAMETTİN Koçan’ın “Yüz Göz Resimleri” adlı resimlerini Galeri Işık Teşvikiye’de görmeniz için son bir hafta. 180x180 ebadında 15 resmin yer aldığı sergide Koçan, görmek ve yüzleşmek kavramlarını merkeze yerleştirerek görmenin öte boyutuna işaret ediyor. Tel: 0212 233 12 03.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!