Fener’in de Adana kebabın da fanatiğiyim

Güncelleme Tarihi:

Fener’in de Adana kebabın da fanatiğiyim
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2009 16:41

Mardin ve Bursa ile Fenerbahçe USA Derneği’nin de katkılarıyla öğrencilere giysi ve kırtasiye malzemesi yardımında bulunuldu.

Haberin Devamı

Cahit AKYOL

Fenerbahçe Spor Kulübü, önceki hafta Mardin’in Midyat ilçesinde 2 bin çocuğa bayram yaşattı. Midyat’taki törende polar kazağının üzerinde Fenerbahçe USA yazan bir Amerikalı dikkat çekiyordu. New Jersey’den kalkıp Midyat’a gelen bu kişi John Tarapata... ABD’deki Fenerbahçeliler tarafından kurulan, yaklaşık 2 bin üyesi bulunan Fenerbahçe USA Derneği’nin tek Amerikalı üyesi.

John Tarapata (41), Arjantinli bir baba ve Polonya asıllı bir annenin çocuğu olarak New York’ta doğdu. Spora küçük yaşlardan itibaren sevgisi vardı, amatör olarak birçok spor branşıyla uğraştı. Buluğ çağından itibaren de vücut geliştirme ve dövüş sporlarına gönül verdi. İlk gençlik yıllarında boyu 1 metre 90 santimi geçmişti. Polis Akademisi’ne girdi. Okuldan mezun olduktan sonra 5 yıl süreyle akademideki çaylak polislere dövüş, kendini koruma konusunda eğitimler verdi.

Haberin Devamı

SEMİH’İN İMZALADIĞI KRAMPON BAŞUCUMDA

Ardından, New Jersey’in ünlü Union County hapishanesinde gardiyan olarak görev yaptı. 20 yıl burada çalıştıktan sonra emekli oldu.
John Tarapata New Jersey’de yaşarken 1989 yılında sevgilisine kolye almak amacıyla bir dükkâna gitti. Dükkân sahibi Türk’tü. Duvarında Fenerbahçe bayrağı ve futbolcuların fotoğrafları asılıydı. Spor merakı nedeniyle dükkân sahibiyle ahbaplık kurdu. FB’li dükkân sahibi vasıtasıyla kısa sürede birçok Türk arkadaşı oldu. Birçoğu futbol fanatiği olan bu Türklerin tuttukları takıma duydukları sevgiye hayran kaldı. Ama bu dostlukların onu aynı zamanda Fenerbahçe fanatiği yapacağından o sıralarda haberi bile yoktu. “Kolye almaya gittim Fenerbahçeli oldum” diye
anlatıyor Tarapata...
“Yaşadığım bölgede birçok Türk arkadaşım vardı. 2001 yılında Fenerbahçe USA Derneği’ni kurdular. 2003 yılında faaliyete geçen derneğe üye oldum. Dernekle birlikte Fenerbahçe sevgim fanatikleşmeye başladı. Saat farkı olmasına karşın takımımın maçlarını kaçırmıyordum. Son zamanlarda da Semih’in hastasıyım. O gol attıkça yerimden zıplıyorum. Geçtiğimiz yıl Amerika’ya gelen bir yönetim kurulu üyesi benim bu halimi duymuş, Semih’in kramponlarını imzalatmış bana getirdi. Evimin en değerli köşesinde duruyor. Hatta ilk günler yatağımın başındaki komidinin üzerinde tutuyordum. Fener o kadar hayatıma girdi ki Mercedes marka otomobilimin kaputunun üzerine Fenerbahçe yazdırdım. Bu arada çalıştığım şirketin, üzerinde dev bir Fenerbahçe arması olan kamyonetini de gururla kullanıyorum.”

Haberin Devamı

HER ÖĞLEN 2 PORSİYON ADANA VE ACILI EZME

Fenerbahçe ile başlayan Türkiye hayranlığının daha sonra Türk yemekleriyle devam ettiği söyleyen Tarapata, Kanarya’nın ardından Adana kebap fanatiği de olduğunu anlatıyor: “İşyeri çevremizde birkaç Türk lokantası var. Üzerinde Fenerbahçe yazılı şirket otomobiliyle gidince burada çalışanlar bana tezahürat yapıyor. Onlar da beni Adana kebap yemeye alıştırdı. 2 yıldır her öğlen sadece 2 porsiyon Adana kebabı ve acılı ezme yiyorum. Hatta üzerine de bir çorba kaşığı pulbiber dökerek. ‘Artık sen de bizdensin’ dediklerinde hoşuma gidiyor. Fenerbahçe USA’nın Mardin ve çevresinde yaşayan 2 bin çocuk için giysi ve kırtasiye ürünlerinden oluşan yardım paketleri vereceğini duyunca ben de Türkiye’ye geldim. İlk olarak İstanbul’da kulüp binasını ve Şükrü Saracoğlu Stadı’nı ziyaret ettim. Futbolcularla tanıştım. Dünyalar benim oldu.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!