Evde kalan kızın vergisi

Güncelleme Tarihi:

Evde kalan kızın vergisi
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2004 00:00

BAŞLIĞI okuyunca ‘‘Ne o, evlenmemiş kızlara da mı vergi geldi?’’ diye düşünmeyin. Başlıktaki vergi, kız arkadaşı olan ve onunla aynı evde kalanlarla ilgili bir vergi. ‘‘Bu da ne zaman çıktı?’’ diye soranlar için yanıtlayalım; böyle bir vergi, yıllardan beri var ancak kimsenin haberi yok...EVDEKİ KIZEvet, evde kalan kızın vergisi var. Oturduğunuz evde, kız arkadaşınız da, sizinle birlikte kalıyorsa, kız arkadaşınızdan dolayı Gelir Vergisi ödeyeceksiniz. Bu vergi, sadece evinde kız arkadaşı kalanlar için değil, diğerleri için de sözkonusu. Yani, erkek arkadaşı kızın evinde kalırsa, bu kez de kız, erkek arkadaşından dolayı gelir vergisi ödeyecek...Belki de ilk kez duyduğunuz bu verginin, hangi kanunun, hangi maddesinde yazılı olduğunu merak edenler için açıklayalım. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 73. maddesinin 3 no.lu bendinde yazıyor.Bu bende göre; mal sahibiyle birlikte, akrabaları dışındaki kişiler aynı evde ya da dairede ikamet ederse, gelir vergisi var.BAŞKALARINA DA VARYazımız ilgi çeksin diye başlığını ‘‘Evde kalan kızın vergisi’’ diye yazdık ama bu vergi, sadece kızlar için değil, evde ikamet eden akrabaların dışında, herkes için var. Evinizde birisi kalıyorsa ve o kişi akrabanız değilse, ‘‘emsal kira bedeli’’ üzerinden kira geliri elde etmiş sayılacak ve evin vergi değerinin yüzde 5'ini, toplam kira getirisi olarak düşünüp, yarısını evde kalandan kira olarak alacaksınız. Almasanız da, almış gibi beyan edip Gelir Vergisi'ni ödeyeceksiniz. Bu hesaplama, evde iki kişi kaldığı varsayımına göre yapılmıştır. Son birkaç yıldır, böyle bir durum sözkonusu ise, geriye doğru birkaç yıl için vergilendirileceksiniz. Vergi hesaplanırken, Gelir Vergisi Yasası'nın 21. maddesinde yeralan bir istisna var, maliye tespit etmeden kendiliğinizden beyanname verirseniz, yıllık 1.5 milyar lira olan bu istisnadan yararlanabilirsiniz.Evinde, akrabası dışında birisi kalıp da bunu beyan etmeyenlerin, bu durumu Maliye tarafından farkedildiğinde, cezalı olarak vergilendirme yoluna gidilir. Ayrıca, gecikme faizi de hesaplanır. Peki, durum tespit edildiğinde, ‘‘Arkadaşım dün geldi ve iki güne kadar gidecek’’ denilirse ne olur? O da, hem sizin ikna becerinize hem de Maliyeci'nin inanmasına bağlı. KURTULMANIN YOLUBu durumda olanlara, pratik bir çözüm yolu önerelim; vergiden kurtulmak istiyorsanız, evinizde kalan kız arkadaşınızdan biraz da bıktıysanız, O'na; ‘‘Bu işin vergisi varmış, yeni öğrendim. Ben bu vergiyi ödeyemem, sen en iyisi eşyalarını topla bir zahmet buradan ayrıl’’ deyip, kurtulun gitsin.Kuşkusuz aynısı, evinde erkek arkadaşı kalan kızlar için de, başkaları için de geçerli..Lokantacının KDV şaşkınlığıLOKANTACILAR ve benzeri işi yapanlar (yemek fabrikaları dahil) meyve ve sebze alımında, ciddi bir KDV şaşkınlığı yaşıyorlar. Lokantacılar;Meyve ve sebzeyi toptancı halden alırlarsa; yüzde 1 KDV ödüyorlar.Manavdan ya da marketten alırlarsa bu kez yüzde 1 değil yüzde 8 KDV ödüyorlar.Aynı meyve ve sebzeyi, müşteriye sunduklarında, müşteriden yüzde 18 KDV tahsil ediyorlar.Sonra da dönüp bakıyorlar, bu işe bir türlü akılları ermiyor!.. ‘‘Aynı meyve ve sebzenin KDV'si, duruma göre yüzde 1, yüzde 8 ya da 18 nasıl oluyor?’’ diye bize soruyorlar.Ne diyelim... Mevzuat aynen böyle!..Bak şu bankacıyaMÜŞTERİ, yüklü tutarda bir kredi almak için banka müdürüne gelir. Müdür de kredi alabilmesi için koşulları söyler ve ilave eder:- Bir de gözünüzün ve arkanızın resmi gerekiyor.Müşteri sebebini sorar, Müdür; - Efendim, banka kuralları böyle. Mutlaka resimler gerekiyor.Bunun üzerine, müşteri bütün koşulları yerine getirir ve resimleri de verir. Aradan bir süre geçer, müşteri banka müdürüne gider. Müdür, müşteriye kredi başvurusunun olumsuz olduğunu söyler. Müşteri sebebini sorar, Müdür cevaplar; - Kredi komitesinin değerlendirme sonucuna göre; sizde krediyi alacak göz var, fakat ödeyecek arka yok!..Taksi şoförüne dokununcaBİR GÜN taksiye binen bir müşteri, şoföre birşey sormak için hafifçe omuzuna dokunur. Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder, bir otobüse çarpmak üzere iken direksiyonu kırar, kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur. Arkaya dönüp müşteriye; ‘‘Bir daha bunu yapmayın!..’’ diye bağırır.Müşteri ise sakince bir ufacık dokunmanın onu bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemediğini söyler. Bu arada kendini toparlamış olan şoför;‘‘ Haklısınız, aslında sizin kabahatiniz yok. Bugün benim ilk taksi şoförlüğüm, 25 senedir cenaze arabası şoförüydüm.’’Kadınların genetik şifreleriOKURLARIMIZDAN Yasemin Topaç'tan, kadınlarla ilgili genetik şifreleri sıralayan ilginç bir mail aldık. Şifreler aşağıdaki gibi...Asla gerçekten düşündüğün şeyi söyleme. Asla!Aylar evvel tartışılmış konuyu gündeme getir. Hır çıkar. Yıllar evvelki bir olayı gündeme getirerek devam et. Her yere ve herşeye geç kal. Adam gecikecek olursa bas bas bağır.‘‘Bilmem anlatabiliyor muyum?’’ de ve adamın gözlerine bak. Sonra adamın söyleyeceği herşeye ‘‘Anlamamışsın’’ cevabını ver.‘‘Bil bakalım canım ne istiyor?’’ diye sor, bilemediğinde azarla.Herşeyi dakikası dakikasına planla, sonra asla o plana uyma.Saçlarının uçlarını düzelttirdiğini adam farketmezse bütün gece somurt.Günün sözüHırs bir teknenin yelkenini şişiren rüzgara benzer. Fazlası tekneyi batırır. Azı da tekneyi olduğu yerde saydırır. Voltaire
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!