Eşcinsel sempozyumunda ‘homofobik’ tartışması
Güncelleme Tarihi:
Miraç Zeynep ÖZKARTAL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2004 01:53
Romancı Mehmet Murat Somer, eşcinsel sempozyumunda Duygu Asena’yı son romanı ‘Paramparça’dan ötürü ‘homofobik’ olmakla suçladı. Selim İleri ise eşcinsel bir dinleyici tarafından eşcinsel kimliğini saklamakla suçlanınca sinirlendi.
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kültür Araştırmaları Bölümü’nün 19-20 Nisan tarihlerinde düzenlediği ‘Queer, Türkiye ve Kimlik Sempozyumu’ polemiklerle geçti. Toplum tarafından dışlanmaktan şikayetçi eşcinsellerin kendilerine yakıştırdığı yeni isim olan ‘queer’in sözlük anlamı ise ‘tuhaf’.
Sempozyumun konuşmacılarından Mehmet Murat Somer, Türk edebiyatındaki queer yazarlara rağmen queer karakterlere az rastlandığını, bu karakterlerin romanın sonunda bir şekilde ‘topluma kazandırılmaları’nın da bir mutlu son diye empoze edilmesinin hazin olduğunu söyledi. Somer, bu kimliği hálá horgörenler çıktığını, örneğin son romanı ‘Paramparça’da iki eşcinsel erkeği anlatan Duygu Asena’nın bunlardan biri olduğunu ileri sürdü. Murat Somer’e göre Duygu Asena bir homofobik.
Romanlarında kendi yarattığı travesti karaktere kalburüstü bir hayat yaşatan Somer, eşcinsel kimliğin Türkiye’ye Özal döneminde Çikita muz ve deodorantla birlikte girdiğini, bugünlerde ise bir bombardıman haline geldiğini düşünüyor.
Selim İleri’yi kızdıran soru
Sempozyumun ikinci gününde iki kadının ilişkisini anlatan son romanı ‘Yarın Yapayalnız’ üzerine bir konuşma yapan Selim İleri, heteroseksüelliğin ya da homoseksüelliğin aşırı dışa vurumunu estetik bulmadığını söyledi. İleri, sadece tek bir cinsel tercihin olduğuna inanmadığını ve bunların arasında bir geçiş bulunduğunu söyledi. İleri’ye göre bir tarafa daha eğilimli olanlar, yalnızlığa ve mutsuzluğa mahkumlar. Bu arada söz alan, eşcinsel sivil toplum örgütü ‘Lambadaistanbul’ üyesi bir dinleyici, Selim İleri’nin eşcinsel olduğunu ileri sürdü ve ‘Sizin gizlemek istediğiniz eşcinsel kimliğiniz olduğunu düşünüyorum. Bu da beni mutsuz ediyor’ dedi. Buna İleri’nin cevabı netti:
‘Sizi mutlu etmek için çabalamak zorunda değilim. Dinlemem bile bir çabadır.’
Sempozyumun konuşmacılarından Mehmet Murat Somer, Türk edebiyatındaki queer yazarlara rağmen queer karakterlere az rastlandığını, bu karakterlerin romanın sonunda bir şekilde ‘topluma kazandırılmaları’nın da bir mutlu son diye empoze edilmesinin hazin olduğunu söyledi. Somer, bu kimliği hálá horgörenler çıktığını, örneğin son romanı ‘Paramparça’da iki eşcinsel erkeği anlatan Duygu Asena’nın bunlardan biri olduğunu ileri sürdü. Murat Somer’e göre Duygu Asena bir homofobik.
Romanlarında kendi yarattığı travesti karaktere kalburüstü bir hayat yaşatan Somer, eşcinsel kimliğin Türkiye’ye Özal döneminde Çikita muz ve deodorantla birlikte girdiğini, bugünlerde ise bir bombardıman haline geldiğini düşünüyor.
Selim İleri’yi kızdıran soru
Sempozyumun ikinci gününde iki kadının ilişkisini anlatan son romanı ‘Yarın Yapayalnız’ üzerine bir konuşma yapan Selim İleri, heteroseksüelliğin ya da homoseksüelliğin aşırı dışa vurumunu estetik bulmadığını söyledi. İleri, sadece tek bir cinsel tercihin olduğuna inanmadığını ve bunların arasında bir geçiş bulunduğunu söyledi. İleri’ye göre bir tarafa daha eğilimli olanlar, yalnızlığa ve mutsuzluğa mahkumlar. Bu arada söz alan, eşcinsel sivil toplum örgütü ‘Lambadaistanbul’ üyesi bir dinleyici, Selim İleri’nin eşcinsel olduğunu ileri sürdü ve ‘Sizin gizlemek istediğiniz eşcinsel kimliğiniz olduğunu düşünüyorum. Bu da beni mutsuz ediyor’ dedi. Buna İleri’nin cevabı netti:
‘Sizi mutlu etmek için çabalamak zorunda değilim. Dinlemem bile bir çabadır.’