Duyguları seyretmek!

Güncelleme Tarihi:

Duyguları seyretmek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2003 19:51

Geçen hafta yazdığım ´Duygular ile baş etmek´ başlıklı yazıda özetle:
``Türk insanının temel dertlerinden birisi de duyguları ile baş edememesidir.
Türk insanı ya duygularının rüzgarına kapılır gider, ya da duygularından ödü kopar`` diye görüş ifade etmiştim.
Bu yazıma çok fazla sayıda olumlu tepki geldi.
Önemli sayıda okur benimle aynı fikirde olduklarını ifade ettiler.
***
Ancak, bazıları da soruyordu:
«MDBO»Duygular ile nasıl baş edilir?«MDNM»
Psikoloji biliminde herhangi bir uzmanlığım olmadığı için bu okurlara ivedelikle bir uzmana başvurmalarını tavsiye ediyorum.
Ancak benim denediğim başka bir metod önerisi var.
Bu hafta onu sizinle paylaşmak istiyorum.
«MDBO»Duygularınızı seyredin!«MDNM»
Duygularınızın dışına çıkın ve onlara bakın!
Nasıl mı?
İçinizde iki adet insan olun ve birisi diğerini seyretsin.
Bu mümkün mü?
Evet!
Zor ama mümkün.
Ben zaman zaman başarı ile deniyorum, bazen de başarısız oluyorum.
***
Önce negatif bir duygu ile başlayalım:
Birisine mi kızdınız, içinizdeki ´birisi´ o kızgınlığı dolu dolu yaşasın; isterseniz kızdığınıza sövsün saysın!
İçinizdeki ´diğeri´ de bu kızgın adamı seyretsin.
Kendinizi bir adet kızgın adam olarak seyredin.
Bir süre sonra göreceksiniz ki, siz esasında dolu dizgin kızan ´birisi´ değil, onu seyreden ´diğeri´ olacaksınız.
Size öyle gelecek.
Giderek kızgın ´birisi´ olan siz kendinize yabancı gelmeye başlayacaksınız.
***
İçinizdeki kızgın ´birisini´ seyrederken, giderek kızgınlık duygusunun size ait bir duygu olmadığını, daha doğrusu size ters gelen bir duygu olduğunu göreceksiniz.
Hatta bir adım sonra ´birisinin´ yaşadığı kızgınlığın kendiniz olan ´diğeri´ni negatif etkilediğini göreceksiniz.
´Birisinin´ esasında ´diğerine´ zarar verdiğini hissedeceksiniz.
Kızgınlığın; kızdığınıza değil, artık ´diğeri´ olan size zarar verdiğini tüm uzuvlarınız hissedecek.
Kızdığınızın, belki de bizzat zarar görmesini istediğiniz kişisinin hiç zarar görmediğini, olanın size olduğunu algılayacaksınız.
Hal bu hale gelince, bu sefer kızmanın ne kadar saçma bir duygu olduğunu görürsünüz.
Bu sizin haklı olmadığınız, karşınızda sizi kızdıran insanın bir dangalak olmadığı veya bir daha hiç başkasına kızmayacağınız anlamına gelmez.
İleride yine kızacak, içinizdeki kızan ´birisini´, ´diğeri´ yine seyredecek, içinizdeki ´diğeri´ bu kızgınlığın sadece size zarar verdiğini defelarca görecek ve kızgınlığınız saçma hale gelecektir.
Giderek kızma duygusundan kaçmaya başlayacaksınız.
Aksi halde de, kızgınlık giderek duyguları ile baş edemeyen insanlarda hem ´birisi´, hem ´diğeri´ içine yerleşir kendini ona devamlı taşıtır.
Bu durumda siz hep size ait olmayan bir yük taşımaktasınız ve bu yük negatif enerji olarak hep baş edemediğiniz duygu kıvamındadır.
***
Bir de pozitif duyguyu irdeleyelim:
İçinizdeki ´birisinin´ başka bir insanı sevdiğini var sayalım.
Eğer becerebilrseniz, içinizdeki ´diğeri´ bu sevgiyi gözlemleyebilir, en azından seyredebilir.
Bu kez seyrederken düşünmenize gerek yok.
Zaten sevgiyi seyrederken düşünemezsiniz.
Düşünmeden/düşünemeden sadece içinizdeki sevgiyi seyredin.
Kızgınlık gibi negatif bir duyguyu seyrederken, bu duygu insan açısından ´palyatif´ olduğu için içinizdeki ´diğeri´:
- Neden, diye sorar.
Ancak, sevgi gibi insan fıtratı için doğal olan ve pozitif enerji yüklü bir duygu, düşünülerek değil seyredilerek fark edilir.
Sevgi bir süre sonra içinizdeki ´birisinden´ içinizdeki ´diğerine´ akar.
Aktığı anda ise içinize ılık, hoş, hafif bir şeyler dolar.
İşte içinize dolan da bizzat siz kendinizsiniz!
***
Eğer duygularınızı seyretmeyi öğrenirseniz; doğal ve doğal olduğu için illa ki pozitif duygular ile palyatif olan ve palyatif olduğu için illa ki negatif - insan bünyesine ters - duyguları ayırt edeceksiniz.
Giderek size ait olanlar kalıcı olacak.
İşte bu kalıcılığın adı da huzurdur!


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!