Dünyayı hangisi yönetecek

Güncelleme Tarihi:

Dünyayı hangisi yönetecek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2008 00:00

Ön seçim sırasında aşağı yukarı bir yıl, "O Demokrat mı olsun öteki Demokrat mı" diye Barack Obama ile Hillary Clinton’ı yarıştırdılar. Asıl seçime, "Bir Demokrat mı olsun yoksa bir Cumhuriyetçi mi" sorusuna ise üç ay zaman bıraktılar. Konuyu ana hatlarıyla artık siz de biliyorsunuz: Biri 72 yaşında, öteki 47. Biri beyaz, diğeri melez. Cumhuriyetçi olanı şahin, Demokrat olanı şahin gibi görünmeyen. Biri Vietnam gazisi, öteki Harvard’lı...

Haberin Devamı

Obama, temmuz ayında Berlin’e gidip Avrupalılara miting yapınca, "ABD Başkanı için bütün dünya oy kullanabilmeli" denmişti. Her ülkeyi etkileyen bir Süper Güç için neden Paris’teki kasabı da dinlemiyorsunuz, neden sadece Ohio köylüsünün söz hakkı var, diye... Tabii oy hakkınız yok ama siz yine de John McCain- Barack Obama karşılaştırmasına o gözle bakın. Etki edemediğiniz ama sonunda etkileneceğiniz bir seçimin kılavuzu gibi. Gerisini Ohio’lu köylüler halledecek.

Harvard’lı genç melez mi

/images/100/0x0/55eab689f018fbb8f891f1f2

RENK, KÖKEN, SOY SOP

Obama:
Türkiye’deki "Sabetayist avcı"larından daha beter, siyah ve Müslüman izi süren geneologlar var Amerika’da. Babası Kenyalı siyah bir Müslüman ve göbek adı Hüseyin diye hakkında üretilmemiş komplo teorisi kalmadı. Hıristiyan olduğunu ispat etmek için artık neredeyse canlı yayında vaftiz olacak. Annesi beyaz, kendi melez.

McCain: Hem İskoç hem İrlandalı hem de İngiliz kanı taşıyor. Hem babası hem dedesi Amerikan Donanması’nda general. Amerikalıların "establishment" dediği devlet geleneği genlerinde var. Bir çeşit "Ari Amerikalı". Yine de babası Panama’da görevdeyken doğduğu için "Amerikan toprağında doğmadı, başkan seçilemez" diye ona bile saldıranlar çıktı.

BOY, POS, ENDAM

Obama:
Rakibinden 25 yaş küçük olunca, her fırsatta genç ve atletik oluşunu öne çıkarıyor. Dar ve kolları sıvanmış gömlekler, pilisiz pantolonlar giyip, Hawaii plajlarında mayolu pozlar veriyor. Asıl lansmanını yapan Oprah Winfrey, bütün Amerikalı kadınlara yeterince methetmiş durumda zaten.

McCain: Tartışmasız en zayıf yönü: 72’ye gelmiş yaşına, aksayan ayağına, işkenceden hasarlı koluna ve 8 yıl önce geçirdiği cilt kanseri hastalığına rağmen devam etmekte kararlı. Bir ara danışmanları, seçilirse ilk dönemin sonunda bırakma sözü vermesini istiyordu ama yanaşmadı.

KİMİN KAÇ PARASI VAR

Obama:
Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi, Harvard’da hukuk okuduktan sonra altı haneli çekleri reddedip Chicago’ya dönen ve yurttaşlık haklarıyla ilgili çalışan bir idealist. Tek malvarlığı sahip olduğu ev.

McCain: Ağustosta politico.com "Kaç eviniz var" diye sordu, cevap veremedi. Sonradan içinde malikanelerin de olduğu yedi evi olduğu ortaya çıktı. Her ne kadar tapular karısının üstüne olsa da, ailece 100 milyon dolarları var.

MÜSTAKBEL FIRST LADY

Obama:
İki kızının şirinliğine rağmen karısı Michelle, hırsıyla, gaflarıyla hep basına itici geldi. Zarif giyimi ve avukat oluşu dışında kampanyaya hep eksi puandı. Sit-comcular, "Faydalı olmak istiyorsa hamile kalsın, Palin’i dengeler" diye artık dalga geçiyorlar. Arada küsüyor. Geçen pazar Detroit’te, "Ben konuşmayacağım" deyip bütün gün bir sandalyede oturdu.

McCain: Eşi Cindy, kendisinden 18 yaş küçük. İlk karısından daha ayrılmadan birlikte olmaya başlıyorlar, 18 yıldır da evliler. Evlilik öncesi akit yapmışlar, herkes kendi vergisini ödüyor. Cindy McCain de babasının kurduğu Amerika’nın en büyük bira dağıtıcısı Hensley’i yönetmeye devam ediyor. Biri evlatlık üç çocukları var. Seçilirlerse en zengin First Lady olacak.

VATANINI EN ÇOK KİM SEVİYOR

Obama:
Yakasına Amerikan bayrağı takmaması tam iki haftasını meşgul etti. Karısının ağzından çıkan "Ülkemle ilk defa gurur duydum" lafı da bir ayına mal oldu. Demokrat Parti Kongresi’ne kadar "Ben bu ülkeye Başkomutan olabilirim" iddiasını ispat etmekle uğraştı. Tabii sonunda taktılar yakasına bayrağı.
/images/100/0x0/55eab689f018fbb8f891f1f4

McCain: Vietnam Savaşı’nda bulunmuş, esir düşmüş, beş buçuk yıl da güneşin alnındaki kafeste mahkûm hayatı yaşamış bir adamda elbette "vatanseverlik" denen şeyden fazlasıyla vardır. Ama geçenlerde yazar Maureen Dowd soruyordu: "İyi de bu kadar vatanseverlik fazla değil mi, o kafeste beş buçuk yıl kalmış birinin akıl sağlığı ne kadar yerinde olabilir?"

KÜRTAJ, KÖK HÜCRE, EVRİM

Obama:
Amerikalıların "türban meselesi" de kürtaj. Kürtaj hakkını savunuyor. Bir "pro-choice" yani seçim taraftarı, Türkçesi kadının seçme hakkından yana. Kök hücre araştırmalarına uygulanan yasal sınırlamaları da gevşetecek. Evrim teorisinden yana ve okullarda yaradılış teorisinin okutulmasına karşı.

McCain: Kürtaja karşı olmak, Amerika’da bir Cumhuriyetçi geleneği. O da karşı. Bir "pro-life", yani yaşam yanlısı. Ama kök hücre araştırmalarına destek veriyor, o da sınırlamaları gevşetecek. 2000’de "yaradılış teorisinin okutulup okutulmayacağına her okul kendi karar versin" dedi. 2005’te "Okutulsun" dedi. Şimdi soruyorlar, bir şey söylemiyor.

KRİZDE KİM NASIL DAVRANDI

Obama:
En ufak bir sorumluluğu yok, konu ekonomik kriz olunca her fırsatta Bush’u ve onun devamı saydığı rakibini suçluyor ancak hálá konuyu yeterince iyi vurgulamamakla suçlanıyor. Sorumlu davranmadı, 700 milyar dolarlık ekonomik pakete destek olacağını açıklarken popülist çıkışlarla ortalığı velveleye vermedi.

McCain: Ülkeyi sekiz yıldır kendi partisi yönettiğinden Wall Street’te batış dalgası başladığı gün, "Bizim ekonomimizin temeli sağlam" dedi. Sonra "Temelimiz risk altında"ya döndü. Kriz niye çıktı diyenlere de, "CEO’ların açgözlülüğünden" cevabını verdi. Her konuda olduğu gibi ekonomide de sık sık fikir değiştirdiği için yanardöner anlamında "flip flop" diyorlar.

IRAK-AFGANİSTAN BATAĞI

Obama:
Başından beri Irak Savaşı’na karşı. Asker sayısının artırılmasına karşı. Bölgedeki askeri harcamaların yükseltilmesine karşı. Bush Doktrini’ne karşı. "16 ayda Irak’tan çekileceğim" diyor. Oradan çekeceği askerlerden 7 binini Afganistan’a göndereceğini söylüyor. Ancak Pakistan konusunda tavrı farklı. Gerekirse operasyon yapmaktan söz ediyor.

McCain: Irak’ta Amerikan askerinin geri çekilmesini takvime bağlamıyor; bunu yapanı da hatalı buluyor. Baştan beri savaşı destekledi. Irak’ta "barışı korusun" diye kalıcı bir Amerikan askeri varlığından yana. Afganistan’daki stratejileri de destekliyor. Bush Doktrini’nin en büyük destekçisi.

İRAN’LA KİM GÖRÜŞECEK

Obama:
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’la görüşeceğini söylüyordu. Yahudi lobisinden tepki alınca şimdi "Acaba görüşsem bir faydası olur mu" demeye başladı. Yine de İsrail nükleer tesisleri vurmadan, İran’la müzakereye girmekten yana.

McCain: Ortadoğu konusundaki şahin tavrını aynen koruyor. Daha az tavizkár olunmasını ve daha sıkı müeyyideler uygulanmasını istiyor. Ahmedinejad için ise "Tanımam, muhatap alıp görüşmem" diyor.

DÖKÜLEN SAĞLIK SİSTEMİ

Obama:
Bütün çocukları ücretsiz sigorta güvencesine alacak. İşverenlere de, işçilerine memurlara sağlanan genişlikte bir sigorta yaptırma zorunluluğu getirecek. 65 milyar dolarlık ek faturayı, zenginlerin vergilerinden ödemeye niyetli.

McCain: Amerika’nın her yeri dökülen sağlık sisteminde, herkes için 2 bin 500, her aile için de 5 bin dolar sigorta desteği sağlamayı vaat ediyor. İşyerlerine kapsamlı sigorta zorunluluğu getirmeyecek.

EĞİTİME NE AYIRACAK

Obama:
Okul öncesi eğitime 18 milyar dolar yatıracak. Üniversitede kamu hizmetinde çalışacak öğrencilere kredi verecek. Eğitime ayıracağı kaynağın bir kısmını da CEO’ların aldığı paralara uygulanan kurumsal vergi avantajlarını kaldırarak sağlayacak.

McCain: Ne kadar tartışılsa da Bush’tan devralabileceği tek müspet proje herhalde "Geride Çocuk Kalmasın" işidir. 2001’de Bush’un gelir gelmez çıkardığı yasayı devam ettirecek. Özel okullara devlet yardımını kesecek. Onun yerine fakir bölgelerdeki okullara kaynak akıtacak.

NE OLACAK BU BENZİNİN HALİ

Obama:
Ülkenin savaş durumları için sakladığı stratejik rezervden 70 milyon varil petrolü piyasaya sürüp fiyatı düşürmeyi planlıyor. Kıyılarda petrol aramasına sınırlı izin verecek. Petrol şirketlerine ise ilave vergiler koyacakmış.

McCain: Benzini ucuzlatmak için kıyılarda petrol aramasına müsaade edip 2030’a kadar 45 nükleer santral açacak. Bir ara benzinden alınan vergiyi geçici süreliğine kaldırmaktan bahsediyordu ama kimse dinlemedi.

GAY EVLİLİKLERİ CAİZ Mİ

Obama:
Gay evliliklerine izin veren eyaletleri desteklediği gibi evlilik akitlerinin federal yasa nezdinde de tanınmasını istiyor. Eskiden bu kadar değildi. Şimdi, isteyen beraber yaşar isteyen evlenir, Federal Hükümet de tanır, diyor.

McCain: Eyaletler gay’lere evlilik hakkı verebilir ama bu iş sadece o eyalette kalsın, federal yasa evliliği tanımasın, diyor. Evlenmeseler bile beraber yaşayanların miras, sigorta gibi yasal haklarına kavuşmasına destek oluyor.

KÜRESEL ISINMA PROJELERİ

Obama
: 10 yılda yeşil enerji bulmak için 150 milyar dolar harcayacak. Parayı da havayı kirletme kotası satın almak isteyen şirketlere düzenleyeceği açık artırmalardan toplayacak. Hedefi, 2050’ye kadar sera gazı emisyonunu yüzde 80 azaltmak.

McCain: Küresel ısınma Bush’un umurunda bile değildi. McCain öyle değil. Başkan’la ayrı düşüp Senato’da sera gazı emisyonuna sınırlama getiren yasaya destek verdi. Hedefi 2050’ye kadar ülkenin sera gazı emisyonunu yüzde 66 azaltmak.

EN YIPRANDIĞI OLAY

Obama
: Hem karısıyla nikáhını kıyan hem çocuklarını vaftiz eden hem de Chicago’da her pazar dinlemeye gittiği ayini yöneten Jeremiah Wright diye bir rahip vardı. Mart ayında adamın "Allah Amerika’nın belasını versin" dediği ortaya çıktı. Uzun süre rahibi savundu ama o kadar tepki gördü ki, sonunda rahiple ilişkisini kestiğini açıklamak zorunda kaldı.

McCain: Okkalı bir skandalı yok. New York Times Gazetesi, hakkında her gün yeni bir menfi haber yazıyor ama büyüyen olmadı. Vietnam’dan sonra "cefakár" karısını terk edip bir zenginle evlenmesi, Vicki Iseman adlı lobici bir kadınla birlikte olup müşterilerinden bağış alması, kumarhane sahiplerinden bağış toplaması gibi bu iddialar, günlük suçlamalar.

BAŞKAN YARDIMCISI FAKTÖRÜ

Obama
: Dış politika deneyimi yok, fazla entel konuşuyor, dediler, o da gidip Senato’nun Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, Kongre’nin en agresif üyesini Başkan Yardımcısı adayı seçti. Ama geçen hafta gazeteler, "Joe Biden diye biri vardı, ne oldu ona" yazılarıyla doluydu. Belki de kendi bu kadar medyatikken yardımcısının sönük kalması iyidir.

McCain: Bu sistemde, John Adams’dan beri hiçbir yardımcının hiçbir zaman esamisi okunmamış ama Sarah Palin’den sonra ilk defa bazıları "McCain bu kadın sayesinde seçilecek mi acaba" diyordu. Ekonomik kriz bastırmasaydı Amerikalılar hálá, ağır Evanjelik, ruj sürüp geyik avlayan ve 4 çocuğundan biri evlenmeden hamile kalan Palin’in sarhoşluğunu yaşıyor olacaktı.

TÜRKİYE MESELELERİ

Obama
: Ermenilere sözü var, seçilirse soykırım tasarısını Kongre’den geçirmek için çalışacak. Daha önceki soykırım oylamalarına da destek olmuştu. Ermeni tezlerini savunan, Rum-Yunan eksenine yakın duran yardımcısı Joe Biden’ın ise Türk basınındaki lakabı "Türk Düşmanı".

McCain: Her şeyi kategorize ettiğimiz için onu da "Türk dostu" diye biliyoruz. Ön seçim döneminden beri Ermenilerin en sevmediği aday oldu. "Soykırım" demiyor. Türkiye’ye sık sık geliyor. Bunlardan birinde, 2006 Ağustos’unda Cem Uzan’la Sunset’te yemek yemişti.

72’lik zengin beyaz mı

RENK, KÖKEN, SOY SOP

Obama: Türkiye’deki "Sabetayist avcı"larından daha beter, siyah ve Müslüman izi süren geneologlar var Amerika’da. Babası Kenyalı siyah bir Müslüman ve göbek adı Hüseyin diye hakkında üretilmemiş komplo teorisi

/images/100/0x0/55eab689f018fbb8f891f1f6
kalmadı. Hıristiyan olduğunu ispat etmek için artık neredeyse canlı yayında vaftiz olacak. Annesi beyaz, kendi melez.

Haberin Devamı

McCain: Hem İskoç hem İrlandalı hem de İngiliz kanı taşıyor. Hem babası hem dedesi Amerikan Donanması’nda general. Amerikalıların "establishment" dediği devlet geleneği genlerinde var. Bir çeşit "Ari Amerikalı". Yine de babası Panama’da görevdeyken doğduğu için "Amerikan toprağında doğmadı, başkan seçilemez" diye ona bile saldıranlar çıktı.

Haberin Devamı

BOY, POS, ENDAM

Obama: Rakibinden 25 yaş küçük olunca, her fırsatta genç ve atletik oluşunu öne çıkarıyor. Dar ve kolları sıvanmış gömlekler, pilisiz pantolonlar giyip, Hawaii plajlarında mayolu pozlar veriyor. Asıl lansmanını yapan Oprah Winfrey, bütün Amerikalı kadınlara yeterince methetmiş durumda zaten.

McCain: Tartışmasız en zayıf yönü: 72’ye gelmiş yaşına, aksayan ayağına, işkenceden hasarlı koluna ve 8 yıl önce geçirdiği cilt kanseri hastalığına rağmen devam etmekte kararlı. Bir ara danışmanları, seçilirse ilk dönemin sonunda bırakma sözü vermesini istiyordu ama yanaşmadı.

KİMİN KAÇ PARASI VAR

Obama: Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi, Harvard’da hukuk okuduktan sonra altı haneli çekleri reddedip Chicago’ya dönen ve yurttaşlık haklarıyla ilgili çalışan bir idealist. Tek malvarlığı sahip olduğu ev.

Haberin Devamı

McCain: Ağustosta politico.com "Kaç eviniz var" diye sordu, cevap veremedi. Sonradan içinde malikanelerin de olduğu yedi evi olduğu ortaya çıktı. Her ne kadar tapular karısının üstüne olsa da, ailece 100 milyon dolarları var.

MÜSTAKBEL FIRST LADY

Obama: İki kızının şirinliğine rağmen karısı Michelle, hırsıyla, gaflarıyla hep basına itici geldi. Zarif giyimi ve avukat oluşu dışında kampanyaya hep eksi puandı. Sit-comcular, "Faydalı olmak istiyorsa hamile kalsın, Palin’i dengeler" diye artık dalga geçiyorlar. Arada küsüyor. Geçen pazar Detroit’te, "Ben konuşmayacağım" deyip bütün gün bir sandalyede oturdu.

McCain: Eşi Cindy, kendisinden 18 yaş küçük. İlk karısından daha ayrılmadan birlikte olmaya başlıyorlar, 18 yıldır da evliler. Evlilik öncesi akit yapmışlar, herkes kendi vergisini ödüyor. Cindy McCain de babasının kurduğu Amerika’nın en büyük bira dağıtıcısı Hensley’i yönetmeye devam ediyor. Biri evlatlık üç çocukları var. Seçilirlerse en zengin First Lady olacak.

Haberin Devamı

VATANINI EN ÇOK KİM SEVİYOR

Obama: Yakasına Amerikan bayrağı takmaması tam iki haftasını meşgul etti. Karısının ağzından çıkan "Ülkemle ilk defa gurur duydum" lafı da bir ayına mal oldu. Demokrat Parti Kongresi’ne kadar "Ben bu ülkeye Başkomutan olabilirim" iddiasını ispat etmekle uğraştı. Tabii sonunda taktılar yakasına bayrağı.

McCain: Vietnam Savaşı’nda bulunmuş, esir düşmüş, beş buçuk yıl da güneşin alnındaki kafeste mahkûm hayatı yaşamış bir adamda elbette "vatanseverlik" denen şeyden fazlasıyla vardır. Ama geçenlerde yazar Maureen Dowd soruyordu: "İyi de bu kadar vatanseverlik fazla değil mi, o kafeste beş buçuk yıl kalmış birinin akıl sağlığı ne kadar yerinde olabilir?"

Haberin Devamı

KÜRTAJ, KÖK HÜCRE, EVRİM

Obama: Amerikalıların "türban meselesi" de kürtaj. Kürtaj hakkını savunuyor. Bir "pro-choice" yani seçim taraftarı, Türkçesi kadının seçme hakkından yana. Kök hücre araştırmalarına uygulanan yasal sınırlamaları da gevşetecek. Evrim teorisinden yana ve okullarda yaradılış teorisinin okutulmasına karşı.

McCain: Kürtaja karşı olmak, Amerika’da bir Cumhuriyetçi geleneği. O da karşı. Bir "pro-life", yani yaşam yanlısı. Ama kök hücre araştırmalarına destek veriyor, o da sınırlamaları gevşetecek. 2000’de "yaradılış teorisinin okutulup okutulmayacağına her okul kendi karar versin" dedi. 2005’te "Okutulsun" dedi. Şimdi soruyorlar, bir şey söylemiyor.

/images/100/0x0/55eab689f018fbb8f891f1f8

KRİZDE KİM NASIL DAVRANDI

Obama: En ufak bir sorumluluğu yok, konu ekonomik kriz olunca her fırsatta Bush’u ve onun devamı saydığı rakibini suçluyor ancak hálá konuyu yeterince iyi vurgulamamakla suçlanıyor. Sorumlu davranmadı, 700 milyar dolarlık ekonomik pakete destek olacağını açıklarken popülist çıkışlarla ortalığı velveleye vermedi.

McCain: Ülkeyi sekiz yıldır kendi partisi yönettiğinden Wall Street’te batış dalgası başladığı gün, "Bizim ekonomimizin temeli sağlam" dedi. Sonra "Temelimiz risk altında"ya döndü. Kriz niye çıktı diyenlere de, "CEO’ların açgözlülüğünden" cevabını verdi. Her konuda olduğu gibi ekonomide de sık sık fikir değiştirdiği için yanardöner anlamında "flip flop" diyorlar.

IRAK-AFGANİSTAN BATAĞI

Obama: Başından beri Irak Savaşı’na karşı. Asker sayısının artırılmasına karşı. Bölgedeki askeri harcamaların yükseltilmesine karşı. Bush Doktrini’ne karşı. "16 ayda Irak’tan çekileceğim" diyor. Oradan çekeceği askerlerden 7 binini Afganistan’a göndereceğini söylüyor. Ancak Pakistan konusunda tavrı farklı. Gerekirse operasyon yapmaktan söz ediyor.

McCain: Irak’ta Amerikan askerinin geri çekilmesini takvime bağlamıyor; bunu yapanı da hatalı buluyor. Baştan beri savaşı destekledi. Irak’ta "barışı korusun" diye kalıcı bir Amerikan askeri varlığından yana. Afganistan’daki stratejileri de destekliyor. Bush Doktrini’nin en büyük destekçisi.

İRAN’LA KİM GÖRÜŞECEK

Obama: İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’la görüşeceğini söylüyordu. Yahudi lobisinden tepki alınca şimdi "Acaba görüşsem bir faydası olur mu" demeye başladı. Yine de İsrail nükleer tesisleri vurmadan, İran’la müzakereye girmekten yana.

McCain: Ortadoğu konusundaki şahin tavrını aynen koruyor. Daha az tavizkár olunmasını ve daha sıkı müeyyideler uygulanmasını istiyor. Ahmedinejad için ise "Tanımam, muhatap alıp görüşmem" diyor.

DÖKÜLEN SAĞLIK SİSTEMİ

Obama: Bütün çocukları ücretsiz sigorta güvencesine alacak. İşverenlere de, işçilerine memurlara sağlanan genişlikte bir sigorta yaptırma zorunluluğu getirecek. 65 milyar dolarlık ek faturayı, zenginlerin vergilerinden ödemeye niyetli.

McCain: Amerika’nın her yeri dökülen sağlık sisteminde, herkes için 2 bin 500, her aile için de 5 bin dolar sigorta desteği sağlamayı vaat ediyor. İşyerlerine kapsamlı sigorta zorunluluğu getirmeyecek.

EĞİTİME NE AYIRACAK

Obama: Okul öncesi eğitime 18 milyar dolar yatıracak. Üniversitede kamu hizmetinde çalışacak öğrencilere kredi verecek. Eğitime ayıracağı kaynağın bir kısmını da CEO’ların aldığı paralara uygulanan kurumsal vergi avantajlarını kaldırarak sağlayacak.

McCain: Ne kadar tartışılsa da Bush’tan devralabileceği tek müspet proje herhalde "Geride Çocuk Kalmasın" işidir. 2001’de Bush’un gelir gelmez çıkardığı yasayı devam ettirecek. Özel okullara devlet yardımını kesecek. Onun yerine fakir bölgelerdeki okullara kaynak akıtacak.

NE OLACAK BU BENZİNİN HALİ

Obama: Ülkenin savaş durumları için sakladığı stratejik rezervden 70 milyon varil petrolü piyasaya sürüp fiyatı düşürmeyi planlıyor. Kıyılarda petrol aramasına sınırlı izin verecek. Petrol şirketlerine ise ilave vergiler koyacakmış.

McCain: Benzini ucuzlatmak için kıyılarda petrol aramasına müsaade edip 2030’a kadar 45 nükleer santral açacak. Bir ara benzinden alınan vergiyi geçici süreliğine kaldırmaktan bahsediyordu ama kimse dinlemedi.

GAY EVLİLİKLERİ CAİZ Mİ

Obama: Gay evliliklerine izin veren eyaletleri desteklediği gibi evlilik akitlerinin federal yasa nezdinde de tanınmasını istiyor. Eskiden bu kadar değildi. Şimdi, isteyen beraber yaşar isteyen evlenir, Federal Hükümet de tanır, diyor.

McCain: Eyaletler gay’lere evlilik                  hakkı verebilir ama bu iş sadece o eyalette kalsın, federal yasa evliliği tanımasın, diyor. Evlenmeseler bile beraber yaşayanların       miras, sigorta gibi yasal haklarına kavuşmasına destek oluyor.

KÜRESEL ISINMA PROJELERİ

Obama: 10 yılda yeşil enerji bulmak için 150 milyar dolar harcayacak. Parayı da havayı kirletme kotası satın almak isteyen şirketlere düzenleyeceği açık artırmalardan toplayacak. Hedefi, 2050’ye kadar sera gazı emisyonunu yüzde 80 azaltmak.

McCain: Küresel ısınma Bush’un umurunda bile değildi. McCain öyle değil. Başkan’la ayrı düşüp Senato’da sera gazı emisyonuna sınırlama getiren yasaya destek verdi. Hedefi 2050’ye kadar ülkenin sera gazı emisyonunu yüzde 66 azaltmak.

EN YIPRANDIĞI OLAY

Obama: Hem karısıyla nikáhını kıyan hem çocuklarını vaftiz eden hem de Chicago’da her pazar dinlemeye gittiği ayini yöneten Jeremiah Wright diye bir rahip vardı. Mart ayında adamın "Allah Amerika’nın belasını versin" dediği ortaya çıktı. Uzun süre rahibi savundu ama o kadar tepki gördü ki, sonunda rahiple ilişkisini kestiğini açıklamak zorunda kaldı.

McCain: Okkalı bir skandalı yok.                   New York Times Gazetesi, hakkında her gün yeni bir menfi haber yazıyor ama büyüyen olmadı. Vietnam’dan sonra "cefakár"           karısını terk edip bir zenginle evlenmesi,    Vicki Iseman adlı lobici bir kadınla birlikte  olup müşterilerinden bağış alması,  kumarhane sahiplerinden bağış toplaması   gibi bu iddialar, günlük suçlamalar.

BAŞKAN YARDIMCISI FAKTÖRÜ

Obama: Dış politika deneyimi yok, fazla entel konuşuyor, dediler, o da gidip Senato’nun Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, Kongre’nin en agresif üyesini Başkan Yardımcısı adayı seçti. Ama geçen hafta gazeteler, "Joe Biden diye biri vardı, ne oldu ona" yazılarıyla doluydu. Belki de kendi bu kadar medyatikken yardımcısının sönük kalması iyidir.

McCain: Bu sistemde, John Adams’dan beri hiçbir yardımcının hiçbir zaman esamisi okunmamış ama Sarah Palin’den sonra ilk defa bazıları "McCain bu kadın sayesinde seçilecek mi acaba" diyordu. Ekonomik kriz bastırmasaydı Amerikalılar hálá, ağır Evanjelik, ruj sürüp geyik avlayan ve 4 çocuğundan biri evlenmeden hamile kalan Palin’in sarhoşluğunu yaşıyor olacaktı.

TÜRKİYE MESELELERİ

Obama: Ermenilere sözü var, seçilirse soykırım tasarısını Kongre’den geçirmek için çalışacak. Daha önceki soykırım oylamalarına da destek olmuştu. Ermeni tezlerini savunan, Rum-Yunan eksenine yakın duran yardımcısı Joe Biden’ın ise Türk basınındaki lakabı "Türk Düşmanı".

McCain: Her şeyi kategorize ettiğimiz için onu da "Türk dostu" diye biliyoruz. Ön seçim döneminden beri Ermenilerin en sevmediği aday oldu. "Soykırım" demiyor. Türkiye’ye sık sık geliyor. Bunlardan birinde, 2006 Ağustos’unda Cem Uzan’la Sunset’te yemek yemişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!