Düğünlerini yüz binlere izlettiler

Nasıl tanıştınız?
- 2006 başlarında Joya, NBC’ye bir iş görüşmesine geldiğinde karşılaştık. Joya işe alındı. Şubat 2009’da ikimizin de sevgilisi yoktu. Yakınında köpek parkı bulunan yeni bir daire arıyordum. Joya, bana yaşadığı Silverlake semtini önerdi. Ona bir e-posta gönderdim ve köpek parkında bana ve köpeğim Echo’ya katılmak isteyip istemediğini sordum. Böylece parkta buluştuk. Uzun uzun konuştuk, köpekle oynadık ve ayrıldık. Joya benden hoşlanmaya başladığını düşünmüş, bense benimle ilgilenmediğini sanmıştım. Ertesi gün, öğle yemeğini beraber yedik ve o hafta içi akşam yemeğe çıktık. Hafta sonu artık beraberdik.

Evlenme teklifini kim, nasıl yaptı?
- Birinci yıldönümümüzün akşamında Vancouver Kış Olimpiyatları sırasında Grouse Dağı üstünde Joya’ya evlenme teklifi ettim.

Düğün klibiniz ilk anda profesyonel oyuncularla çekilmiş bir aşk filmini andırıyor...
- Bunu daha önce söyleyenler çıktı! Hatta bazı kişiler hiç evlenmediğimizi sadece klip çeken iki oyuncu olduğumuzu düşündü. Bu çok komik ve saçma. Gerçekse şu: David Robbin’in öyle başarılı bir kameraman ki düğün günümüzde ekstra bir şey yapmamıza gerek kalmadı. Sadece şarkıyı iki kez söyledik ve günde bir saat prova yaptık bunun için. Geri kalan süredeyse bu özel günümüzü yaşadık ve hiçkimse aynı zamanda bir müzik videosu çekildiğini fark etmedi bile.

Bir aşk filmi için oyunculuk teklifi alsanız, düşünür müsünüz?
- Birçok aktörle tanıştım, teşekkürler almayayım. Joya başarılı bir müzisyen (obua, piyano), dansçı ve şarkıcı. Bence o zaten bir sanatçı. Bense, mevcut teknolojiyi daha önce yapılmamış şekilde kullanmayı, mühendislik sanatını seviyorum. Benim sanatçılığım da böyle.

Klibinizde Black Eyed Peas grubunun ‘The Time’ şarkısını seçtiniz. Bu şarkının sizde özel bir yeri var mı?
- Zamanında çok popüler bir şarkı olduğu için ve sözlerinin kolaylığından ötürü bu şarkıyı seçtik. Gerçi bu sözleri ezberlemekte çok zorlandım.

Düğünden aklınızda kalan en özel an hangisi?
- Başımızın üzerinden uçan kuşlar muhteşemdi. Tam öpüşürken üstümüzden bir kuş akını geçti ve tüm arkadaşlarımız bunu da planlayıp planlamadığımızı sordu. Çok komikti ama aynı anda çok unutulmazdı.

Videonuzun internette bu kadar popüler olmasından ötürü nasıl hissediyorsunuz?
- Klibi evlilik blogları fark eder diye düşünürken, kendimizi bir anda Avustralya, Kanada, ABD ve şimdi de Türk gazete, TV ve radyolarına davet edilir bulduk. Biraz utandık açıkçası...

Bebeğiniz olursa ona da bir doğum klibi çekecek misiniz?
- Düğün fotoğrafçılarımız Callaway Gable ile eğlenceli bir şeyler yapacağımız kesin.

Uğruna derin dalış öğrendim

Ekim ayında İstanbul’da da sizin için bir resepsiyon düzenlenmiş. Nasıl geçti?
- Harikaydı. Hep Los Angeles’a gelememiş Türkiye’deki aile ve arkadaşlarımız için de ayrı bir kutlamak yapmak istemiştik. Parti İstanbul’un en güzel yerindeydi ve son derece şıktı. Bize kulübü kullanmamıza izin verdiği için yakın bir aile Dostumuz Saniye Girit’e özellikle teşekkür ediyoruz. Yemekler ve manzara inanılmazdı.

Türkiye’de yaşamayı düşünür müsünüz?
- ABD’de büyürken bu düşünce çokça aklımdan geçti, ama şimdi iyi kariyerlerimizi bırakıp Türkiye’ye yerleşmek çok zor. Ama bir şey kesin, o da Türkiye’de daha fazla zaman harcamak ve Türkçe’yi yeniden öğrenmek istiyoruz.

En teknolojik millet Türkler

Türkiye’de düğün fotoğrafçılığı çok popüler ama yurtdışında yeni trend video değil mi?
- İşin gerçeği şu: Dijital video sayesinde montaj daha kolay ve daha ucuz. Şu an hemen her akıllı telefonla HD video çekebilirsiniz. Türkler, Amerikalıların dışında gördüğümüz en dijital ve teknoloji meraklısı millet. Facebook’ta çalışan bir arkadaşımla konuştum ve en çok Facebook kullanılan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi. Facebook’taki bu durum, teknoloji kültürü hakkında bir ipucu veriyor: Türkler, teknolojiyi ve aynı zamanda ailelerini ve arkadaşlarını seviyor.