Daha şimdiden 500 kostüm hazır

Güncelleme Tarihi:

Daha şimdiden 500 kostüm hazır
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2011 00:00

Senaryosunu Meral Okay’a, yönetmenliği Yağmur ve Durul Taylan’a ait ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi 5 Ocak’ta başlıyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta çıkması ve Hürrem’le tanışmasının anlatıldığı yapım, son yılların en yüksek bütçeli dizisi ilan edildi. Sultan Süleyman’ı Halit Ergenç’in, Hürrem’i Meryem Uzerli’nin oynadığı; onlara Nebahat Çehre, Nur Aysan ve Okan Yalabık’ın eşlik ettiği dizinin kostüm tasarımcısı Serdar Başbuğ ile konuştuk

Hadi itiraf edin tasarım yaparken en çok Hürrem ve Kanuni’ye özendiniz değil mi?
- İnanın, bütün karakterler aynı derece önemliydi. Birçok kostüm stili ve başlığı yeniden yorumlandı. Neticede belgesel nitelikte bir proje çekmiyorduk. Senaryodaki farklı coğrafyaların ikliminden tutun da folklorik olabilecek tarzdaki giysilerine kadar araştırıp, 16. yüzyıldaki duruşlarını kendi hislerimizle bulmaya çalıştık. Elbette ki baş roller ön planda olmalı ama diğer karakterlerle belli bir denge içinde. Tek sorun zamana karşı yarışıyor olmak.

Hürrem için dört farklı aşamalı kostüm tasarlamışsınız...
- Hürrem’i farklı evlerinde ve şekillerde tasarladım. Asistanlar, set giydiricileri, terziler, başlık tasarımcıları ve ayakkabı imalatçılarından oluşan çok kalabalık bir ekibimiz var.
/images/100/0x0/55ea35bff018fbb8f87188f3

Toplamda kaç kostüm yaptınız?
- Henüz ilk bölümler olmasına rağmen 500 kostüm hazırlandı.

Kumaşları nereden aldınız? Sıfırdan dokuttuklarınız oldu mu?
- Dokulu yöresel kumaşlar Kapalıçarşı ve civarından, saray kıyafetleri abiye kumaşlar mağazalardan, hatta başka şehirlerden alındı. Dokuma yaptırmadım ama bazı kostümlerde derilere elyaflarla, kapitoneler ve perçinler, troklar çaktırıp neredeyse dokuma yapmış kadar başka bir malzeme ürettik. Üç farklı atölyede imalat yaptırıldı.

El işçiliği ve işlemeye önem verdiniz mi?
- Özellikle Hürrem’in yaşadığı köyün çekimlerinde, elde dikilmiş izlenimi verebilmek için, kostümlere kalın ipliklerle üstten kaba dikişler atıldı. Sarayda işleme ve nakıştan özellikle uzak durdum. Çünkü dekor ve aksesuvarla iç içe geçmesini istemedim. Karakterlerimi yalın mücevherlerle süsledim.

Peki ya taçlar, kavuklar ve ayakkabılar?
- Taçlar, saç aksesuvarları ve telleri; renkli ipliklerle sarılıp değişik formlar kazandırıldıktan sonra değerli ve yarı değerli taşlarla dekore edilip, hazırlandı. Çıkış noktası Osmanlı ve doğu ama tamamıyla stilize, kendimize özgü yorumlanmış başlıklar ortaya çıktı. Saray hayatını sivil, divan ve törenler olmak üzere birbirinden ayırdık. Mesela, karakterlerin kendi özel hayat sınırları içinde yüksek kavuklar kullanmadık.

ERGEÇ VE ÇEHRE FAVORİM

Harem kadınlarının seksapelitesine önem verdiniz mi? Onlar için neler yaptınız?
- Burada en büyük başarılardan biri kast çalışması. Harem için seçilen kadınların hepsi çok güzel. Saç, makyaj ve kostümleri hazırlanıp sete çıktıklarında hepsi sanki oryantalist ressamların tablolarından fırlamış gibi. Buradaki görüntünün başarısı açık ve doğal saçlar, başlarındaki naif ve kırılgan taçlar, yürüdükçe uçuşan şifon etekler ve upuzun şifon kollar... Kostümlerde dekolte de kullandık ama ölçüyü kaçırmadan.

Peki kostümleri en iyi taşıyan oyuncu kim sizce?
- Kostümü iyi taşıyan oyuncu sanırım tasarımcıyı en mutlu eden kişi, çünkü o kadar emek ancak bu şekilde karşılığını buluyor. İlle de çok iyi bir fizik olması gerekmiyor, biraz daha artistik olmalı. Kostümlerine karşı en titiz yaklaşımıyla Halit Ergenç’i ve kostümü muhteşem taşımasıyla Nebahat Çehre’yi favorim ilan ediyorum.

ANADOLU ATEŞİNİ DE O GİYDİRDİ

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne, Dekor ve Kostüm-Tasarımı bölümünü bitirdi. Aynı sene Devlet Opera ve Balesi’nin açtığı sınavı kazandı. Önce dekoratör sonra da kostüm tasarımcısı olarak çalıştı. 19 yıldır birçok opera ve balenin yanı sıra dizi ve sinema kostümü tasarımları yapıyor: Mesela Anadolu Ateşi dans topluluğu. Aynı yıl Fashion TV’den ‘En İyi Kostüm Tasarımı’ ödülü aldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!