Daha medeni yarınlar için

Güncelleme Tarihi:

Daha medeni yarınlar için
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 1998 00:00

Haberin Devamı

Medeni Kanunumuz, 72 yıl sonra yeniden büyüteç altına yatırıldı. Yaklaşık 4 yıl süren yeni düzenleme çalışmaları ile oluşturulan ve Meclis’e sunulan taslak, genelde olumlu karşılandı.

Adı üstünde ‘‘Medeni Kanun’’un evli çiftler için en medeni koşulları taşıması, her iki tarafın da huzuru için faydalı. Tabii kimse yılların birikiminin bir kalemde değiştirilmesini beklemiyor. Ama en azından günümüz koşulları ve beklentilerine yönelik ‘‘ideal’’ sonuca ulaşmak için değişik çevrelerin görüşlerine kulak vermekte yarar var.

Yasada özellikle evin reisinin koca olduğu maddesinin kaldırılması kadınlar açısından oldukça ‘‘medeni’’ bir değişiklik olarak kabul edildi. Bunun yanı sıra evin masrafları, çocukların ve kadının bakımını erkeğin üstlenmesi maddesinin de kadın ve erkek tarafından ortaklaşa üstlenilmesi şekline dönüşmesi erkekler açısından sevindirici.

Konuyla ilgili çevreler, taslağın basına yansıyan kısmını yeterli bulmayarak tüm ayrıntılarını gözden geçirmekte fayda olduğunu düşünüyorlar. Bunu için taslağın en kısa sürede ilgili kadın kurumlarına ulaştırılması ve kadınların önerileri doğrultusunda yasalaştırılması gerekiyor. Çünkü sonucu hepimiz yıllarca yaşamak zorunda kalacağız.

TASARI HAKKINDA HER KESİMDEN FARKLI SESLER VAR

Hiç yoktan iyi

Ayseli Göksoy (DTP Manisa Milletvekili)

‘‘Belki, daha detaylı maddeleri olmasını isterdik, ama hiç değilse eskisine göre kadınlara nefes aldıracak. Öbür kanunun üstünden koskoca bir 72 yıl geçti. 72 yıl bir insan ömrüdür. Her şey gibi bayatlamış, yıpranmış ve eskimiş. Bu kanun kadınlar açısından oldukça sevimsiz bir hale gelmişti. Zinayla ilgili 440 ve 441. maddeler kadını yerden yere çarpıyor, erkeğe de aferin diyor. Sanki ‘‘erkeğin elinin kiri, kadının da alnının karasıdır’’ sözü düşünülerek bu maddeler yapılmıştı. Erkeğe ceza yok, kadına var. Tabii, yeni kanunda da saçma şeyler var. Mesela kadın, eşinin soyadını boşandıktan sonra da kullanabiliyor. Ama erkek kadının soyadını kullanamıyor.’’

Geç bile kalındı

Nejat Arseven (ANAP Ankara Milletvekili)

‘Yeni kanunu fevkalade iyi buluyorum. Aslında, Türkiye Cumhuriyeti'nin çok önemli kanunlarından, ceza kanunu olsun, medeni kanun olsun, uygulanmaya kondukları yıllardan bugüne geçen zaman içinde toplumda, dünyada çok büyük değişiklikler oldu. Ama maalesef, Türkiye bunu günün şartlarına uyarlamak konusunda çok eksik kalıyor. Aslında, bu yanlızca Medeni Kanun için değil, bir ölçüde belki Anayasamız için de geçerli. Ben, Adalet Bakanlığı'nın yaptığı bu tür çalışmaları çok olumlu buluyorum.’

Kadın korunmalı

Ertuğrul Yalçınbayır (RP Eski Bursa Milletvekili \ Bağımsız Milletvekili)

‘‘Ben, taslağı Adalet Bakanlığı'ndan istedim. Onu görmeden bilgi verebilmem oldukça zor. Ama kadının korunması ve eşitliğin sağlanmasına yönelik hükümlere katılmamak mümkün değil. Ama bunların yeni ihtilaflar yaratacak nitelikte de olmaması gerekiyor. Özellikle, boşanma halinde malların paylaşımıyla ilgili getirilen nedir? O mallar evlilik birliği içinde edinildiyse ona bir diyeceğimiz yok. Evlilik birliği dışında olanların objektif kıstasını nasıl buluruz bilemiyorum.’’

Taslağı destekliyorum

Ümran Akkan (DYP milletvekili)

‘‘Biz, o kanuna tasarı halindeyken imza atmıştık. Hazırlanması sırasında arkadaşlarla birlikte çalışmıştık. Destekliyorum. Eskisine göre hem erkeğe hem kadına çok daha iyi düzenlemeler getirmiş. Belki gözümden kaçmış bir şey olabilir, ama şu haliyle yeterli gözüküyor. İstenenlere cevap veriyor. Özellikle de kadınlar açısından son derece faydalı olacağına inanıyorum.’’

Soyadı aynı olmalı

Kadir İnanır Sinema sanatçısı

‘‘Karı-koca yerine kadın-koca denmesi bana garip geliyor. Bu yıllardır böyle benimsenmiş. Karı sözcüğü tek başına kullanıldığında zaman zaman kadınları sanki aşağılamak için kullanılmış gibi görünüyor, ama karı-koca demek çok abes durmuyor. Herkesin kendi vücudu üzerinde söz hakkı vardır. İsteyen istediği değişikliği yapabilir. Dolayısıyla cinsiyetini değiştirmek isteyen de değiştirebilir. Ama kişi önce buna gerçekten ihtiyacı olup olmadığını düşünmeli. Toplumun değerlerini de fazla rencide etmemeli. Kadınlar istiyorlarsa kızlık soyadlarını kullanabilir. Ama o evlilikten doğacak çocuklar hangi soyadını kullanacak? Bence ister kadın erkeğin ister erkek kadının soyadını alsın farketmez, ama ikisinin soyadının aynı olması bana göre önemli.’’

Medeni Kanun’a karşıyım

Gani Müjde Mizah yazarı

‘‘Medeni insanların medeni kanuna ihtiyacı yoktur. Kanunlarla medeni olunmuyor. Benim şahsi fikrim artık bu çağda gerçekten kanunlara gerek olduğuna inanmıyorum. Bugün artık kişi kendi varlığıyla haklarını koruyabilmeli. İnsanların aralarındaki en özel ilişkilere kadar kanunların girmesini doğru bulmuyorum. İnşallah günün birinde insanlar bunlarla yaşamak zorunda kalmaz. Bütün bu kanunları çok mantıksız buluyorum. İnsanlar istedikleri yaşta evlenebilirler, kimsenin kimsenin soyadını almasına gerek yok. Zaten bundan daha saçma bir şey olamaz ben niçin eşimin soyadını ya da o benim soyadımı almak zorunda kalıyor ki buna hiçbir anlam veremiyorum. Her insan cinsiyet değiştiremiyecekmiş. Bu kısmı eğer benim için yaptılarsa beni bağlamaz. İnsanlar cinsel özgürlüklerini yaşarken de devlete mi soracak. Kafamı bozmasınlar onlara inat cinsiyet değiştiririm.’’

Erkeğin reisliğine son

‘‘Ben hiçbir zaman erkeğin reis olduğuna inanmadım. Kadın ne derse ve ne isterse o olur. Erkekler aleyhine çıkan en önemli hüküm zaten evlilikti. Boşanma nedenleri zaten o kadar çok ki her gün bir tane türüyor. Ne kadar arttırsalar yine de demode olacak. Yeni yasaya göre koca karısına ‘‘karı’’ diyemeyecek ise sevgilisine mi karı diyecek? Mal rejimi evlilikteki malları zayıflatır. Erkeğin kadının soyadını kullanması yasada yok ise Özer Bey de Uçuran olacak demektir.’’

Eksizsiz kabul edilmeli

Yurdusev Arığ (KASİDE Genel Başkanı)

‘‘Medeni Kanun'un yeni hazırlanan taslağı uzun süreli bir çalışma neticesinde ortaya çıkmıştır. Hiç aceleye getirilmemiştir. Bu konu da memnuniyet vericidir. Bu taslak ile aile reisi erkektir ibaresinin kalkması, karı yerine kadın kelimesinin getirilmesi, çocuğun sorumluluğuna kadının da katılımı, zinanın boşanma nedeni olması, kadının kızlık soyadını kullanabilmesi, malların eşit paylaşımı ve diğer değişikliklerin hepsini takdirle karşılıyor, Meclis’in gündeminden bir an önce eksiksiz çıkmasını bekliyoruz. Bu yasadan biz KASİDE olarak çok memnunuz.’’

159. madde değiştirilmeli

Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı

‘‘Özellikle 159. maddedeki son değişiklik bizi ihtiyatlı ve uyanık olma konusunda yeterince uyarıyor. Bilindiği gibi kadının çalışmak için kocasının iznini almasını zorunlu kılan 159. madde, kadınların mücadelesi sonucunda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. 1993’teki taslak, bu maddeyi gayet başarılı bir biçimde şöyle düzenliyor: ‘‘Eşlerden her biri, meslek ve sanat seçimi ve yürütülmesinde eşit haklara sahiptir.’’ Yeni taslak ne diyor: ‘‘Eşlerden her biri meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde diğer eşi ve ailenin huzurunu göz önünde tutar.’’ Sadece bu madde bile, kapalı kapılar ardında hazırlanan taslağın kimi maddelerde ciddi birtakım sorunlar getirebileceğini gösteriyor.

Medeni Yasa, kadını erkeğin mutlak bir denetim ve baskısı altına sokan, kadının kimliğini kocasının belirlemesini, emeğine kocanın el koymasını sağlayan tüm hükümleriyle değiştirilmelidir.’’

Tartışmaya açılmalı

Perihan Sarı (Kadın Dayanışma Vakfı Bşk. Yrd.)

‘‘Medeni Kanun, yurttaşlık yasası, kadının yurttaş olarak tanındığının somut bir belgesidir. Zaman içindeki eşitsizliği, içerdiği eşitsiz maddeler bu yasanın anlamını ve önemini değiştirmez. Ancak, bu yasada toplumsal bir gereksinime dönüşmüş değişikliklerin yapılması gecikmiştir. Çünkü toplumsal gelişme yasal düzenlemelerin önüne geçmiştir. Değişiklikle ilgili olarak yapılan açıklamalar uygulamadaki birçok sorunu çözmeyi amaçlamakta. Yine de özellikle mal rejimi ilgili olarak, kadınlar düşünülerek yapıldığı söylenen iyileştirmelerin, serbest piyasanın iyi işlemesine yarayacağına göz ardı etmeden değişiklik taslağının tümünün tartışmaya açılmasını beklemek gerekir.’’

Sonuç önemli

Sündüz Haşar (KADER Başkanı)

‘‘Bu henüz bir tasarı taslağı. Nasıl geçeceğini bilmiyoruz. İçeriği hakkında da çok bir bildiğim yok açıkçası. Basında çıkanlar da çok yüzeysel. Allah razı olsun, öne çıkardığınız bazı şeyler bizi öyle yanıltıyor ki, sonra altından bambaşka şeyler çıkıyor. Doğrusunu isterseniz, çok yayılmadan ve ilgili alanlarda tartışmadan konuşmayı çok doğru bulmam. 84'te de böyle bir paket hazırlanmıştı, ama hiç bir şey olmadı. Yine böyle çok kapsamlı, kadınların ihtiyaçlarını kapsayan bir paketti.’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!