Çocuk mu koca mı tartışmasında son nokta

Güncelleme Tarihi:

Çocuk mu koca mı tartışmasında son nokta
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2000 00:00

Haberin Devamı

Eskiden kadınlar çocuk doğurunca, bütün hayatlarını onlara adarlardı. Kocalar tamamen ikinci plana atılırdı. Ama milenyum kadınları bu tutumu değiştiriyorlar. Artık çocukları kadar, evlilikleri de önemli onlar için. İngiliz Woman Dergisi'nde çıkan araştırma da bunu doğruluyor...

Genç anneler, büyük bir olasılıkla karşı çıkacaklar ama batı dünyasında giderek belirginleşen gerçeği de görmezlikten gelmemek gerekiyor. Artık, saçlarını çocuklarına süpürge eden, evde sevgili yavrularından başka kimseyi gözü görmeyen anne tipi tarihe karışmak üzere. Özellikle boşanma olaylarının çok olduğu ülkelerde, evli kadınlar uzun zamandan beri gözardı edilen bir gerçeğin farkına vardılar. Kocalarının varlığını unutup, kendilerini çocuklarına adamanın kaçınılmaz sonucuydu boşanma isteği.

Boşanma davalarında genellikle ihanet ya da bir başka insanla beraber olmak istemek söz konusudur. Kadın, çocuklarının anne ve babalı bir evde büyümelerinin doğru olacağını düşündüğü için büyük bir olasılıkla boşanma isteğine karşı çıkar. Boşanma gerçekleştiği zaman da artık sadece çocukları için yaşamaya karar verebilir.

Bu anlattıklarımızı yakın çevrenizde de yaşadınız ve belki hala yaşıyorsunuz. Ama Avrupa'da başlayan bir eğilim, kısa sürede bizde de etkisini göstereceğe benziyor. Bir süre önce İngiltere'de haftalık Woman Dergisi'nin araştırmacıları evli ve çocuklu okurları arasında bir anket düzenlediler. Annelere ‘‘Sizin için çocuğunuz mu, yoksa kocanız mı önemli?’’ sorusu soruldu. Ankete katılan ve değişik çevrelerde yaşayan farklı yaş gruplarından kadınların büyük bir çoğunluğu ‘‘Kocam’’ cevabını verdi.

Önce koca geliyor

Çocuk sahibi genç kadınların, annelerini ve büyükannelerini kendilerine örnek almaktan vazgeçtikleri ortadaydı. Bu arada genç annelerden bazıları neden çocuklarından çok kocalarına önem verdiklerini de şöyle açıkladılar: ‘‘Çocukların elbette hem annelerine hem de babalarına ihtiyaçları vardır. Erkeğin de eşinin ilgisine, sevgisine ihtiyacı olacağı unutulmuştu. Oysa, evde sürekli ihmal edilen, ilgi görmeyen erkeğin, kurduğu yuvada aradığını bulamadığına inanması, çocuklar açısından da kadının açısından da çok tehlikeli bir durum yaratıyor. Bazı erkekler, eşlerinin sadece çocuklarıyla meşgul olmalarını kabullenemiyorlar. Zamanla erkek, evinin dışında ona ilgi gösterecek bir sevgili aramaya başlıyor. Ve bir süre sonra da erkek aradığı mutluluğu evinin dışında buluyor.’’

Böyle bir durum yuvayı temellerinden sarsıyor. Hayatına başka bir kadın giren erkek, artık çocuklarına da eskisi kadar ilgi göstermiyor. Eğer bu yasak ilişki iyice güçlenirse ve anne, çocuklarıyla uğraşmaktan kocasındaki değişiklikleri anlamazsa, evlilik boşanmayla noktalanıyor. Anne, evliliğinin bu noktaya nasıl geldiğini anlayamadan boşanabiliyor.

Milenyum anneleri

İşte bugünün anneleri, hem çocuklarını mutsuz etmemek hem de evliliğin temel prensibini bozmamak için saçlarını çocuklarına süpürge etmiyorlar. Evde her zaman kocaya da ilgi gösteriliyor. Genç anne, kocasıyla başbaşa kalabileceği süreleri artırmaya gayret ediyor. Kocasının isteklerini ‘‘şimdi çocukların dersleriyle ilgileneceğim’’ ya da ‘‘kızıma masal anlatacağım’’ gibi bahanelerle geri çevirmiyor. Tam tersine, çocuklara, babalarıyla ilgileneceğini söyleyerek onların kendi işlerini halletmelerini sağlıyor.

Kadın da erkek de, çocuklarını ne kadar çok severlerse sevsinler, ikisi arasındaki uyumun herşeyden daha önemli olduğunu bilmek zorundalar. Çocuklar uğruna yapılan fedakarlıklar sonuçta gelip çocuklara zarar veriyor.

Evlilikleri bir ömür boyu sürdürmek için sadece çocuklar uğruna yapılan gereksiz fedakarlıklardan vazgeçmek, elbette yeterli değil. Evlilikleri noktalayan başka bir çok neden olabilir. Ama psikologlar ve evlilik danışmanları, kadının kocasını ikinci plana atıp tüm zamanını ve ilgisini çocuklarına vermesinin evlilik için en büyük tehlikeyi oluşturduğu inancında birleşiyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!