Çapkındım sonradan duruldum

Güncelleme Tarihi:

Çapkındım sonradan duruldum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2008 00:00

"Avrupa Yakası"nın yıldızı Levent Üzümcü, evinin kapılarını Seninle dergisine açtı.

Haberin Devamı

Levent Üzümcü fotoğrafları

Çocuk, aile ve evlilik terapisti Ebru Üzümcü ile çok mutlu bir evliliği olduğunu söyleyen oyuncu, “Önceleri çapkındım, ama Ebru’ya rastladıktan sonra duruldum. Ben işimi ve eşimi doğru seçtim. Mutluluğumu buna borçluyum” dedi.

"Avrupa Yakası" dizisiyle yıldızı parlayan Levent Üzümcü, evinin kapılarını Seninle dergisine açtı. Çocuk ve aile t

Çapkındım sonradan duruldum
erapisti olan eşi Ebru’yla mutlu bir evlilik sürdüren başarılı oyuncu, mutluluğunun sırrını da ona bağlıyor: "İşimi ve eşimi doğru seçtim."

Eskişehir’deki konservatuvar eğitiminin ardından uzun yıllar çeşitli dizi ve tiyatro oyunlarında rol alan Levent Üzümcü’nün yıldızı "Avrupa Yakası" dizisiyle parladı. "O diziye seçilmem tamamen bir şanstı" diyen genç oyuncu, "Benim kadar uzun boylu oyunculara genellikle jön tipleri yakıştırılırdı. Boyu uzunların komedi tarzında başarılı olabileceğini çoğu insan kestiremez çünkü" sözleriyle Avrupa standartlarında bir boya sahip olmanın dezavantajını dile getiriyor. Bu durum aynı zamanda iyi bir aşçı olan Üzümcü’yü mutfakta da sıkıntıya sokuyormuş. "Hemen her tür yemeği çok güzel yaparım. Gelin görün ki, Türk mutfaklarındaki tezgahların boyunu tasarlarken benim boydakileri hiç düşünmemişler" diyerek standart üstü bir boya sahip olmanın sıkıntısını yineliyor. Söz mutfaktan açılmışken, bir dönem ekranlarda rol gereği "aşçı" olarak karşımıza çıktığını ve hanımlara her gün yeni bir yemek tarifi verdiğini hatırlatıyor.

Haberin Devamı

KOVULANA KADAR AVRUPA YAKASI’NDAYIM

Gülse Birsel’in kaleme aldığı "Avrupa Yakası"ndaki Cem karakterini canlandıran Üzümcü, diziyi meslek hayatının dönüm noktası olarak görüyor. "Diğer dizilerden farklı bir projenin içindeyim. İnsanların bu diziyi ne kadar çok sevdiği ortada. Dizideki karakter, benden pek çok farklı özelliklere sahip. Mesela Cem aynı zamanda iyi bir fotoğrafçı. Bense fotoğrafçılıktan hiç anlamam" diyor. Haftanın altı günü dizi setiyle "Can Tarlası" adlı tiyatro oyunu arasında koşturduğunu belirten Üzümcü, "Avrupa Yakası’nın çekimlerinde, herkesin izlediğinden daha fazla eğleniyoruz aslında. Onca yeteneğin arasında olmaktan son derece keyif alıyorum elbette" diyor. Bu arada kendisini şöhrete kavuşturan dizideki rol arkadaşlarından bazıları değişirken "Ben diziden kovulana kadar ayrılmayı düşünmüyorum" diyecek kadar da yüreklilik gösteriyor. Ve ekliyor: "Bu dizi bana çok şey kattı. Her şeyi bir kenara bırakın, yıllardır oyunculuk yapıp kazanamadığım parayı kazanıyorum. Oysa ben tiyatro aşığıyım. Keşke tiyatro da, ona gönül verenlere kaliteli bir hayat sağlayacak kadar iyi kazandırabilse..."

Haberin Devamı

BENZİNCİLİK YAPTI

1972 doğumlu oyuncu, Avrupai bir fiziğe sahip olsa da tam bir Egeli... Her Egeli gibi efe ruhlu ve samimi. Bu arada eşine ilk rastladığı güne gidiyor sohbetimizin yönü. "Bir arkadaşımla birlikte rol aldığım oyunu izlemeye gelmişti. İlk kez o gün görmüştüm ve ilk görüşte aşık olmuştum" diyerek bir itiraf daha yapıyor Üzümcü.

Askerliğini bitirdikten sonra Amerika’da yönetmenlik üzerine yüksek lisans yapan eşinin yanına giden oyuncu, Los Angeles Film Okulu’nda eğitim almış. "Bu arada para kazanabilmek için benzin istasyonunda bile çalıştım" diyor. Sohbetimiz sırasında 4 yaşındaki büyük oğlu Ada tüm ele avuca sığmazlığıyla söyleşiyi gerçekleştirdiğimiz odaya giriyor. Ama ne girmek! Tüm enerjisiyle... Haliyle duraksıyoruz. Bu arada Ada’nın muzırca gülen gözlerindeki ışıltıyı fark etmemek neredeyse imkansız. Biz babasıyla röportaj yapıyoruz ama belli ki evdeki yıldız küçük Ada. "Gözleri aynı ben" diyor Levent Üzümcü ve hemen kalkıp çocukluk resimlerini getiriveriyor önümüze, haklı bir gururla ekliyor: "Aynıyız değil mi?"

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea7d0cf018fbb8f88341da
ÇAPKINLIKLAR GERİDE KALDI

Evine ve eşine son derece bağlı bir erkek olarak gözlemlediğimiz Levent Üzümcü’ye "Şov dünyası ilginçliklerle dolu. Bu camiadan biri olarak gizli bir çapkın olduğunuz düşünülebilir sizin de..." diyerek malum konuya dalmadan geçemiyoruz. Yakışıklı oyuncu kendinden gayet emin tavrıyla yanıt veriyor: "Eskide kaldı onlar. Önceleri çapkındım evet. Ama Ebru’ya rastladıktan sonra duruldum."

Şöhretin sihrine kapılıp kendisini dünyadan soyutlamış bir hali yok Levent Üzümcü’nün. "En çok üzüldüklerim arasında taksiciler var. Ne kadar zor şartlarda para kazanıyorlar bir düşünsenize... Şöyle bir düşününce benim onlardan tek farkım, mesleğim. Popüler bir iş yapıyor olmam, üstünlük anlamına gelmiyor. Şöhretin çok uçucu bir şey olduğunun farkındayım. Birkaç ay televizyonda hiçbir işim yayınlanmasa, kimsenin beni hatırlayacağını bile sanmıyorum. O nedenle ayaklarım yere çok sağlam basıyor" diyerek alçakgönüllük gösteriyor.

Haberin Devamı

Bu arada karşımızda, en sevimsiz soruda bile adeta çelikten sinirlerle oturan Üzümcü’nün bu sakin halinde "çocuk ve aile terapisti" olan eşinin payını merak edip soruyoruz: "Eşiniz size de terapi uyguluyor mu?" Gülümseyerek yanıtlıyor: "Hayır. Ne Ebru, ne de ben işimizi eve taşıyoruz. Ben nasıl ki evde rol kesmiyorsam, Ebru da öyle" diyor ve hemen ardından bir itiraf daha patlatıyor: "Benim psikoterapistim başka! Düzenli olarak da gidiyorum. Bunu ayrıca herkese de tavsiye ediyorum. Keşke herkes gitse..."

Küçük İbo’dan Avrupa Yakası’na

Tiyatro çalışmaları ve ekran önü macerasının yanında yoğun olarak dublaj sanatçılığı yapan Levent Üzümcü’nün televizyon macerasına "Küçük İbo" dizisiyle başladığını da anımsayanlar çoğunlukta. "Pişman mısınız?" diye soruyoruz bu kez. Cevap yine net: "Asla! Yaptığım her işin arkasındayım. Belki bir daha o tarz bir dizide oynamam. Ama oynamışsam da arkasında dururum. Hayatımda mesleki anlamda pek çok şeyin başlangıcıdır o dizi." Peki, acaba o günlerden bugüne ne değişti? "Kastettiğiniz şey ünlü olmaksa, benim açımdan değişen hiçbir şey olmadı! Oğlumun minik arkadaşları hatırlatıyor ünlü olduğumu. "Aaaa Cem Abiiii" diyorlar beni görünce. Oyunculuk da diğer herhangi bir iş gibi bir meslek neticede. Kimden, ne üstünlüğümüz olabilir ki?"

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!