Çalınmış bir hayat

Güncelleme Tarihi:

Çalınmış bir hayat
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 06, 2011 20:15

South Lake Tahoe, Kaliforniya. 1991 Haziran ayı. Sıradan bir pazartesi sabahı. Okulların tatil edilmesine bir hafta kalmış ve çocuklar yaz tatili için plan yapmaya başlamışlar. Babasını hiç tanımamış olan, Mariah Carey ve Whitney Houston hayranı 5. sınıf öğrencisi Jaycee Dugard annesi, kız kardeşi ve üvey babasıyla birlikte yaşıyor.

Haberin Devamı

1.40 boyunda, 36 kilo ağırlığındaki küçük kız, okul servisine yetişmek için durağa doğru yürümeye başlıyor ama nedense bir araba yaklaşıp yanında duruyor. Daha neye uğradığını anlayamadan gri arabanın kapısı açılıyor ve Jaycee bir karı kocanın saldırısına uğradıktan sonra kaçırılıyor...
Komşu evlerdeki çocukların ‘Tüyler Ürpertici Phil’ lakabını taktıkları Philippe Garrido ise ‘Şartlı Tahliye’ sayesinde 50 yıllık hapis cezasının sadece 10 yılını parmaklar arasında geçirmiş bir insan müsveddesi. Eşi Nancy ve hasta annesi Pat’le Kaliforniya’da yaşamına devam eden ve tecavüzden içeri atılmış seks suçlusu Philippe, Jaycee’yi evinin bahçesindeki bir barakaya getiriyor.
SADECE KİMLİĞİNİ DEĞİL RUHUNU DA UNUTUYOR
Kendisine karşı koymazsa her şeyin daha kolay olacağını söyleyen sapık adamın küçük kıza yapmayı planladıkları ve yaptıkları, Jaycee’nin varlığından haberdar olmadığı bir cehennemin kapılarını aralamaya yetiyor. Olabildiğince sıcak bu odada kelepçelere mahkum edilen Jaycee’nin Philippe’in elinde uğradığı tecavüzler bitmek bilmiyor. Tecavüz kelimesinin ve cinsel ilişkinin ne olduğunu bile bilmeyen 11 yaşındaki kız, annesinin kendisini bulacağı günü beklemeye başlıyor.
Kapatıldığı baraka ve çadırda en ilkel ÅŸekilde köle hayatı yaÅŸayan Jaycee hiçbir tıp görevlisinin yardımı olmaksızın bahçede ilk bebeÄŸini doÄŸurduÄŸu zaman sadece 14 yaşında. Ä°kinci çocuk doÄŸduÄŸu zaman ise Jaycee 16 yaşında bile deÄŸil... Yıllar geçtikçe kelepçeler çıkartılıyor, barakaya küçük siyah beyaz bir televizyon, bir buzdolabı ve Nintendo getiriliyor. Bahçede son derece saldırgan Doberman köpeklerin olduÄŸu anlatılmıyor ve artık bahçede serbestçe dolaşılabiliyor.Â
Jaycee bir bilgisayardan öğrenebildiği bilgilerle çocuklarını yetiştirmeye çalışıyor. Philippe bilgisayarda açılan her sayfanın kaydı olduğunu söylüyor. Bilgisayardan annesini aramak Jaycee için mümkün değil. Philippe eline hiç kitap almayan bir adam da değil. Bu adamın elinden ‘İncil’ hiç düşmüyor. Karanlık adamların dini kötü emellerine alet etmeleri yeni değil...
Çocuklarını doğurduktan sonra Jaycee’nin ismi değiştiriliyor ve Philippe’le Nancy genç kıza ‘Alissa’ ismiyle hitap etmeye başlıyorlar; sanki Jaycee hiç yaşamamış gibi... Genç kız her şeye rağmen annesine kavuşacağı günü beklemekten vazgeçmiyor.
Yıllar birbirini kovalıyor ve bir gün Philippe ev halkına giyinip kendisiyle gelmelerini söylüyor. Genç kız çocuklarını da yanına aldıktan sonra Philippe ve eşi Nancy’le arabaya biniyor. Philippe, Jaycee’ye Şartlı Tahliye Ofisi’nde neler söylemesi gerektiğini anlatıyor. Yapılan bir ihbar ve açılan bir soruşturmanın ardından bu noktaya geliniyor. 2009 Ağustosu’nun son günleri...
Yıllardır Philippe’le ilgilenen görevli ofise gelen Jaycee ve kızlarını görünce şaşkınlığını gizleyemiyor. Çocuklarıyla kendi hayatı için endişe duyan Jaycee kendisini tutsak eden adamın isteklerini burada da harfi harfine yerine getirmeye devam ediyor. Sorgulama devam ediyor ve Philippe köşeye sıkışmaya başlıyor. Ofisteki görevliler ise hiç yılmadan Jaycee’yi doğruyu söylemesi için ikna etmeye çalışıyorlar.
En sonunda genç kız yıllar önce kaçırıldığını itiraf etmekten başka çare bulamıyor. 11 yaşında kaçırıldığını ve bugün 29 yaşında olduğunu söyleyen genç kıza kim olduğu soruluyor. Yıllardır ismini telafuz etmemiş ve tutsak edildiği yerde yıllardır başka bir isimle hitap edilen genç kız konuşamıyor. Kelimeler boğazında düğümleniyor. Şartlı tahliye ofisindeki görevliler gerçeğe bu kadar yaklaşmışken esrar düğümünü çözmeyi başaramıyorlar. Tutsaklıktan kurtulmak için birkaç kelime yeterli olacakken genç kız adını bir türlü söyleyemiyor. Masanın üzerinde duran bir kağıdı alan genç kız sonunda kalemle şu harfleri yazıyor, JAYCEE LEE DUGARD.
18 yıl süren tutsaklığını yazdığı birkaç harfle sona erdiren Jaycee Lee Dugard özgürlüğüne kavuştuğunu anladığı anda annesini soruyor ve annesiyle görüşebileceğini öğreniyor.
TOPLAMDA 467 YIL HAPÄ°S CEZASI
Jaycee Dugard’ın yazdığı ‘A Stolen Life’ isimli kitap 12 Temmuz’da Amerika’da çıktığı gün 175 bin sattı ve satış rekorları kıran kitap o günden beri Amerika’nın en çok satan kitabı. ‘A Stolen Life’ın dilinden ve yapılan dilbilgisi hatalarından kitabı Jaycee Dugard’ın tek başına yazdığını anlıyoruz. Genç kadın, kitapta kullandığı tonla, okuyucuları oldukça etkiliyor.
Jaycee kendisine dünyada yapılabilecek en büyük kötülükleri yapan Philippe ve Nancy Garrido’dan kitap boyunca nefretle bahsetmiyor çünkü nefrete inanmıyor. Son iki yılda araba kullanmayı öğrenen ve hayata yeni yeni adapte olmaya başlayan Jaycee ne çocukluğunu, ne de gençliğini yaşayamadan yetişkin genç bir kadın olmaya zorlandığı çalınmış hayatında ne flört edebildi, ne mezuniyet törenine gidebildi ne de okulda kurulan sağlam arkadaşlıklara sahip olabildi.
Jaycee kitabında Philippe’in bu trajediyi kavrayamayan psikiyatrıyla, kendisini bulmak için yeterli çabayı göstermeyen Kaliforniya eyaletini suçluyor. Mahkemenin verdiği karar üzerine Nancy Garrido 36 yıl, Philippe Garrido ise 431 yıl hapis cezasına çarptırıldılar ve Jaycee’yi koruyamayan Kaliforniya eyaleti kayıtsızlıklarını telafi edebilmek için Dugard ailesine 20 milyon dolar ödemeyi kabul etti.
Hayata umutla bakmaktan vazgeçmeyen genç kadın bugün çocuklarıyla normal bir hayat kurabilmek için uğraşmaya devam ediyor. ‘A Stolen Life’ kitabının 145. sayfasında Jaycee Dugard kızları için hayatta her şeyin mümkün olmasını dilediğini ve kızlarının sessiz bir sokakta tek başlarına yürüyebilmelerini de, bir uçakla İsviçre Alplerinin üzerinde uçabilmelerini de, İstanbul’un tepelerini gezebilmelerini de arzu ettiğini yazıyor....

KOMÄ°K KIZ

Haberin Devamı

10 ay önce bu sayfada ‘Six Feet Under’ dizisiyle tanınan Lauren Ambrose’un Broadway’de Geoffrey Rush ve Susan Sarandon’la birlikte ‘Exit The King’ oyunu için sahneye çıktığını ve çok başarılı olduğunu yazmıştım. Bu hafta ise Barbra Streisand’ın sanat hayatındaki dönüm noktalarından biri olan ve ilk olarak 1964 yılında sahnelenen ‘Funny Girl’ isimli müzikalde canlandırdığı Fanny Brice rolünün yeni sahibi açıklandı. ‘Glee’ dizisinden Lea Michele ve Laura Benanti gibi ünlü müzikal yıldızlarının yerine seçilen isim bugüne kadar bir müzikalde yer almayan ama kuvvetli bir oyuncu olan Lauren Ambrose. 2012’nin bahar aylarında Broadway’de Fanny Brice rolünü üstlenecek olan Lauren’in geçen sene ‘Funny Girl’den ‘My Man’i seslendirdiği videoyu internette izleyebilirsiniz.

NEÅžE VE KEDER

Haberin Devamı

Saksofoncu Branford Marsalis’le piyanist Joey Calderazzo’nun düetlerinden oluşan ‘Songs of Mirth and Melancholy’ bu yaz çıkan en güzel albümlerden biri. Caz müziğinin iki ustasının Brahms’ın ‘Die Trauernde’ini, Shorter’ın ‘Face on the Ballroom Floor’unu, Marsalis’in ‘Precious’ını ve Calderazzo’nun ‘Hope’ ve ‘Bri’s Dance’ini de yorumladıkları albüme caz dinleyicileri kayıtsız kalamayacaklar...

PARİS’TE RUS OLMAK

Nobel ödüllü Rus yazar İvan Bunin’in ‘In Paris’ adlı öyküsü Eylül ayında 9 gece Paris’te sahnelenecek. İsmi Nijinski ve Nureyev’le beraber anılan ve 20. yüzyılın en büyük baletlerinden biri olarak kabul edilen Mikhail Baryshnikov 1977 yılında Oscar ödülüne aday olmuştu. ‘Sex and the City’ dizisinin son sezonunda ise Carrie Bradshaw’un sevgilisi rolünde ekrana çıkan Baryshnikov, Theatre National de Chaillot’da 8-17 Eylül tarihlerinde sahnelenecek ‘In Paris’ projesinde dans, müzik ve videoyu birleştireceğini açıkladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!