Cahil bir toplum istiyorlarsa en az 3 çocuk yapsınlar

ŞEVVAL SAM FOTOĞRAFLARI

Tempo dergisine konuşan Şevval Sam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "3 çocuk yapın" önerisini değerlendirdi: "İnsanlar daha fazla acı içinde kıvranan, daha çok bağımlı, daha aç ve cahil bir toplum istiyorlarsa, daha fazla bakamayacakları ve Allah’ın rızkını vereceğinden emin oldukları çocukları doğursunlar tabii!"

Uzun bir aradan sonra yeni bir diziyle ekrana dönmeye hazırlanan Şevval Sam, Tempo dergisine verdiği röportajda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Sam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Üç çocuk yapın" önerisiyle ilgili şu yorumu yaptı: "İnsanlar cahil bir toplum istiyorlarsa daha fazla bakamayacakları çocuk yapsınlar."

n Televizyon dizilerinde seçici olduğunuz biliniyor. Bu dizideki rolü kabul etmenizde ne etken oldu?

- İlk defa bir dizi projesini, senaryoyu okumadan kabul ettiğimi söyleyebilirim.

n Bu çok şaşırtıcı...

- Artık değil. Size hazır, yazılmış ve onaylanmış bir senaryoyu kabul ettiriyorlar önce, sonra üçüncü-dördüncü bölümde sete senaristler geliyor ve "Bir sonraki hafta ne yazalım" diye yönetmenle toplantı yapıyorlar. Zaten birkaç bölüm sonra da dizi yayından kaldırılıyor; siz iyi olsanız da olmasanız da... Bu yüzden bu defa, "Nasıl olsa iş olacağına varır" deyip, kendimi Gani Müjde ve ekibine teslim ettim.

n Oynadığınız nasıl bir karakter?

- Hikáye, duygusal komedi. Eşinden ayrılmış, iki çocuğuyla Amerika’da yaşayan ve başarılı bir doktor olan Derman, uzun bir aradan sonra Türkiye’ye geri döner ve unuttuğu bir gerçekle yeniden karşılaşır. Türkiye’deki sağlık sistemi... Ve "Ne olacak bu memleketin hali" durumundan mütevellit, sağlık sistemini hicveden bir hikáye başlar. Dizide Derman idealist bir doktor, karşılaştığı durumlar ise "güleriz ağlanacak halimize" şeklinde tezahür edecek. Dizinin müziklerini de ben yapıyorum.

n Türküden Türk sanat müziğine kadar geniş bir yelpazede şarkılar söylüyorsunuz. "İstanbul’s Secrets" albümünüzde deneysel bir türe yöneldiniz. Ama sizden herkes Karadeniz türküleri bekliyordu...

- Müzik, benim için bir çeşit konuşma biçimi ve ben farklı dillerde de konuşmak istiyorum. Bu arada bir hafta 10 güne kadar, uzun zamandır beklenen Karadeniz albümüm çıkıyor.

n Fotoğraf çektirmekten, söyleşi yapmaktan pek fazla hoşlanmadığınız biliniyor. Oysa yaptığınız iş, bir anlamda popüler olmayı da beraberinde getiriyor. Bu bir çelişki değil mi?

- Çok sık röportaj yapmak istemiyorum çünkü kendimi tekrar etmeye başladığımda, kendimden sıkılıyorum. Yani popüler olmak benim için "amaç" olsaydı, bu dediğiniz doğru olabilirdi; ancak benim için bir "sonuç"...

n "Aslında yanlışlıkla artist olmuş biriyim. Çünkü çok sıkılıyorum" diyorsunuz. Pek çok dalda yeteneğiniz var, o zaman neden bu işe devam ediyorsunuz?

- Artist kelimesinin anlamını, bugünkü medyadaki artist profili ve algılayışı üzerinden değerlendirerek kullandığım bir cümleydi o. Yoksa artist, yani sanatçı, sonradan olunmaz, yıldız da olunmaz sonradan, öyle doğarsınız. Alnınızdaki ışıkla. Bu cümleyi de, sanatçıyı ticari bir proje haline getiren pazarlama zihniyetiyle uyuşamadığımı anlatmak için dile getirdim.

n Tayyip Erdoğan’ın "Üç çocuk yapın" önerisini nasıl karşılıyorsunuz?

- Ben dünyanın git gide kalabalıklaştığını düşünüyorum. Dünya bu kadar kalabalığı, belki doyurabilirdi; eğer insanoğlu bu kadar aç gözlü olmasaydı. Benim vejetaryen olma sebeplerimden bir tanesidir, bir boğaz eksilsin düşüncesi. Tabii politikacılar, maalesef sadece kendi iktidarlarını düşündüklerinden, cahil bırakıp yönetebilecekleri bir kitlenin çoğalmasını isteyecek ve buna teşvik edecektir. Türkiye, dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerinden biri, ama o oranda da işsiz ve eğitim imkanı bulamayan bir genç nüfus var. Zaten bu memlekette kimse okuduğu işi yapmıyor. Nasıl bir gelecek vaat ediyorlar sonraki kuşaklara? Daha fazla acı içinde kıvranan, daha çok bağımlı, daha aç ve cahil bir toplum istiyorlarsa insanlar, daha fazla bakamayacakları ve Allah’ın rızkını vereceğinden emin oldukları çocukları doğursunlar tabii.