Bu işyerinde AÇEV için pedal vardır

Güncelleme Tarihi:

Bu işyerinde AÇEV için pedal vardır
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2010 00:00

Tasarruf tedbirleri her çalışanın tüylerini diken diken etse de, bazen iyi şeylere de vesile olabiliyor.

Haberin Devamı

Herşey Vodafone’un Almanya genel merkezinin bulunduğu Düsseldorf ve Vodafone Grup Genel Merkezi’nin bulunduğu İngiltere Newbury arasında yapılan seyahatlerin maliyetlerinin düşürülmesi istenince başladı. Çalışanlar “İyi bari bisikletle gidip gelelim” diye espri yapınca, şaka olarak başlayan mevzu ciddiye bindi. Vodafone 2007’de Global Biking Initiative (GBI), adında bir organizasyon başlattı ve her yıl 850 kilometrelik bisiklet turu yapılmasına karar verdi. Turun, çalışanlar tarafından fazlaca sahiplenmesinden yola çıkan şirket, bu etkinliği sosyal sorumluluk projesi kapsamına aldı ve topladıkları bağışlarla, farkındalık yarattılar.
Geçtiğimiz ay, Vodafone’un tüm dünyadan 300 çalışanı bu proje için biraraya geldi, bisikletle 850 kilometre yol katetti ve tam 200 bin Euro bağış topladı. Bağışlar, tüm dünyada 16 sivil toplum kuruluşuna dağıtıldı. En son çocukluklarında bisiklete binmiş ama bu iş için yeni bisikletler alıp dört ay boyunca, İstanbul’un otobanlarında sürücüler tarafından uzaylı muamelesi gören dört çalışan topladıkları yardımı, şirketlerinin 2007 yılından beri destek verdiği AÇEV’in yürüttüğü okul öncesi programa bağışladılar.

Haberin Devamı

Mustafa Aydın (Yazılım Uzmanı)
Hepimiz basketbol, futbol, kayak gibi sporlar yapıyorduk ama bisiklete binmiyorduk. Dağ ve şehir bisikletleri alarak antrenmana başladık. Her biri 80-120 kilometre arasında olan etaplarda zaman zaman kayboldum. Ben zaten zayıfımdır çok yemek yemem ama enerjiye ihtiyacımız olduğu için habire patates kızartmaları yedirdiler. Üç kilo alıp döndüm. Bisiklet yolu yapımını destekleyen bisiklet.org derneğine üye olduk.

İlhan Kesken (Yazılım Uzmanı)
Ben antrenmanlar dahil 10 kilo verdim. İstanbul’da antrenmanlar sırasında bize havlayan köpeklere alışmışken, gittiğimiz yerlerde bir köpek bile havlamadı. İtiraf edeyim benim için asıl hedef sosyal sorumluluk projesine destek değil, bisikletle Avrupa’yı gezmekti. Çok obez insanlar gördük ama biz yokuşlarda zorlanırken onlar yanımızdan ıslık çalarak geçiyordu. İlginç bir kondisyonları vardı.

Haberin Devamı

Oğuz Dikbakan (Yazılım Uzmanı)
Biz yağmurda evlerimize kaçarken, yağmur altında zevkle bisiklet binen insanlar gördük. Artık İstanbul’da yağmurdan korkmadan gezmeye karar verdim. En şaşırdığım şey, her yerde kocaman fabrika bacaları olmasına rağmen, her tarafta pırıl pırıl dereler olmasaydı. Her yer yemyeşildi. Demek ki, istenince sanayi doğaya hiç zarar vermeden de yapılabiliyormuş.

Dursun Küçükali (Yazılım Uzmanı)
Organizasyonun son günü benim bisikletim çalındı. Meğer, bisiklet hırsızlığı çok fazlaymış. Almanlar, bisikletlerinin canı çıkana kadar kullandığı için Alman polisi iç pazarın canlanması için bu hırsızlığın üzerinde çok durmuyormuş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!