Bir bilen yazıyor

Yemekler açısından olmasa da rakı açısından 'bir bilen' sayılırım. Üst soyutlama düzeyinde işi ele alırsan evet balıkla rakı içilmez. Şimdi asıl meseleye geçelim. Bir yaz akşamı Boğaz kıyısındasınız, balıklar taze. Balığın tadı mı ölüyormuş rakının tadıyla, öf ne yapayım yani, rakının tadı ölmedikten sonra pek de umurumda değil yani.

Benim ailemin genlerinde ekstra olarak bir de rakı geni vardır. Dedem sadece üç adet leblebi ile bir büyüğü devirirdi. Babam bir ara üç leblebiyi de fazla yemek olarak görmeye başlamıştı. O sadece pipo içerek rakı içti uzun yıllar boyunca.

Durum böyle olunca benim akşam son kadehimi içer içmez rakıyı yine özlememi ve ertesi akşam bir an önce gelsin diye beklemeye başlamamı umarım mazur görürsünüz.

Genetik bir mesele bu, çaresi yok.

Dolayısıyla balık yerken rakı içilir mi tartışmasına katılmak mecburiyetinde hissettim kendimi.

Yemekler açısından olmasa da rakı açısından 'bir bilen' sayılırım çünkü.

İlk önce teorik meseleyi halledip bir yana koyalım.

Üst soyutlama düzeyinde işi ele alırsan evet balıkla rakı içilmez.

Tamam mı bunu hallettik mi, şimdi asıl meseleye geçelim.

Bir yaz akşamı düşünün. Boğaz kıyısındasınız, havada ılık bir rüzgar var, güneş batmak üzere balıklar taze. İşte o anda karşıma biri çıkıp da tam ben rakımı yudumlamaya hazırlanırken teorik açıdan doğrusu budur diye rakı içme beyaz şarap iç derse yapacağım başka bir şey yok onu öldürmek zorunda kalırım.

Onu öldürdükten sonra da teorik olarak yanlış olan şeyi keyifle yapmayı da sürdürürüm.

Balığın tadı mı ölüyormuş rakının tadıyla, öf ne yapayım yani rakının tadı ölmedikten sonra pek de umurumda değil yani.

Aslına bakarsanız rakı içerken sadece meze yemek gerekiyor, ana yemek filan gibi lüzumsuz şeylere de gerek yok.

Meze gelecek masaya küçük tabaklar içinde ve sırayla gelecek. Her mezeden tada tada giderken gece de yürüyecek.

Bunu yapabileceğiniz yer pek kalmadı artık. Hemen hemen bütün lokantalarda meze getireceğiz diye bir tepsi koyuyorlar önünüze seçtiklerinizi de boca eder gibi yan yana diziyorlar masaya.

Rakı böyle içilmez ki be kardeşim.

Az meze teker teker getirilecek masaya ki keyfini çıkartalım şu zıkkımlandığımız meretin.

Ama yok onlar balığa geçmek için sabırsız ya yüzde 400 kárla sattıkları balığı kakalayacaklar ya bir acele bir telaş sormayın gitsin.

Neyse bu yazıdan çıkarılacak özet sonuç şu:

1- Teorik olarak doğru olanı yaparsanız iyi olur, yapmazsanız da hiçbir şey olmaz

2- Mümkün olduğunca az yiyerek için rakıyı, bakın görün daha keyifli olacak

3- Çok sayıda mezeyi yavaş ve sırayla yemek en doğrusudur

Ve ne yazık ki şu anda saat öğleden sonra üç. Rakıya hálá daha 5 buçuk saat var ve bu son derece acı bir tespit.