Bir bakan oğluna aşkımdan kadın olmaya karar verdim

Güncelleme Tarihi:

Bir bakan oğluna aşkımdan kadın olmaya karar verdim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2010 00:00

‘Sahnesi iyidir’ lafı 18 yıldır bu alemde olan Utku için çok sık kullanılıyor. Dinleyicileri sahneye bir pop star çıkmış gibi çığlık kıyamet bağırıyor. Ebru Gündeş ve Bülent Ersoy gibi ünlüler programının müdavimlerinden. İbrahim Tatlıses ve Kibariye gibi isimlerin ardından Nahide Motel’de çıkan Utku o kadar ilgi gördü ki, programı tekrarlandı, dansçı ekibiyle kabarelerine devam ediyor. Kafası güzel izleyenler transseksüel olduğunu kolay kolay anlamıyor

Çocukluğunuzda fonda nasıl bir müzik vardı?
- Eğlenceli. Mutlu bir çocukluk geçirdim. İlkokul öğretmeni, ödülleri olan bir anneyle okul müdürü bir babanın çocuğuyum. Geniş bir ailede oldukça terbiyeli yetiştirildim.

Anne mi, baba mı baskın karakterdi?
- Anaerkil bir aileydik. Teyzelerim çoktu. Ama benim yaşadıklarımın bununla ilgisi yok. İkiz kızkardeşim var. Altı yaşındayken onun kıyafetlerini giymeye başlamıştım. Ama kız kardeşimde bir sorun hiç olmadı.

Aileniz sizdeki farklılığı nasıl anladı?
- Annem sonuçta eğitimci... Bu işleri bilmez mi? Ama ben çok şanslıydım. İlaç tedavisi gibi şeyler görmedim. Çünkü çok kibar ve efendi çocuktum. Şüphelenseler bile “Hadi canım ne alakası var. Efendi bir çocuk” gibi yorumlarlardı.

Okul yılları nasıl geçti?
- İlkokulda kız arkadaşım çoktu. Teneffüslerde ip atlardık. Anneme “Mefaret, oğlun kızlarla ip atlıyor” derlerdi. Ama taciz gibi şeyler yaşamadım. Ailem tanınırdı. Başarılıydım da. Birtakım açıkları bu şekilde kapatıyordum.

İlk aşkınız...
- Hiç öyle şeyler yaşamadım. Ama ekranda beni Nükhet Duru değil Ahmet Özhan çekerdi. Tabii aralarda kamuflaj kız sevgililerim oldu (gülüyor). Güzel çocuktum. Tarkan’a benziyordum.

ZEKİ ALASYA’NIN KIZI KANATLARI ALTINA ALDI

Babanızla ilişkiniz nasıldı?

- Bana hayatımda en büyük desteği o verdi. “Herkes istediği gibi yaşamalı” derdi. Sadece bir kere büyük kavgamız oldu. Okul araştırmak için İstanbul’a gelip gidiyordum. Kendime enteresan, hafif topuklu botlar almıştım. Gönen’e dönünce giydim, babama söylemişler. Gözleri dönmüş şekilde geldi. “Neden bana bunu yapıyorsun?” dedi. Annem hemen elimden tuttu, okumam için beni İstanbul’a getirdi. İstanbul’daki farklı bir dünyayla da ilk kez kapı komşum sayesinde tanıştım.

Farklı dünya ne demek?
- Taksim’de Prive isminde bir bara gittik. Ailemin ‘şorolo’ dediği tipler vardı. ‘Nereye düştüm’ diye düşündüm. Sonra baktım Cemil İpekçi falan var içerde. Şoka girdim. “Ben de böyle mi olacağım?” diye ağladım. Kara cahildim herhalde. Yine de canım bir daha oraya gitmek istedi. Saçlarımı uzattım. O ortamlar bana bir rütbeniz olması gerektiğini öğretti. Bu arada bir yandan okula gidiyor, bir yandan da modacıların yanında staj yapıyordum. Ama Marmara Üniversitesi’nden kılık kıyafetim yüzünden ihraç edildim. Anneme babama söylemedim.

Sahne hikayesi nasıl başladı?
- İki kız arkadaşım moralimin bozuk olduğu bir akşam beni Aydın’a götürdü. Aman Tanrım! Sahneye öyle bir adam çıktı ki... Üzerinden ceketini attı. Sırtı açık bir gömlek ve eldivenleri vardı. Kıyamet kopuyordu. Ardından City’s isimli üç katlı bir kulübe gittik. Sanki odunları kesen makine gibi bağıran bir adam karşımda: Yılmaz Morgül... Bağırarak iyi şarkı söylediğini sanıyordu. Aydın’ın tarzını beğenmiştim. O sırada mekanın sahibi bana “Seni burada çıkaralım. Morgül’den daha iyi iş yapacağın kesin” dedi. Ve sahneye çıkmaya başladım. Saçlarımı kestirdim. Siyaha boyattım. Yeşil lensler taktım. Kadınların inanılmaz ilgisi vardı. Ama adamlar beni ittiriyor. Benim ruhum da kadın zaten...

Nasıl yani sahneden mi ittiler sizi?
- Hayır canım, erkeksi görüntü istemediler yani... Orada Zeki Alasya’nın kızı Zeynep Alasya’yla tanıştık beni evlerine aldı. Bu arada Utku’nun temellerini attım. İstanbul Sabancı Korusu’nda çalıştım. Beğendiğim Aydın ve Fatih Ürek’le aynı sahnelerdeyim. Ardından Etiler’de haftanın yedi gecesi sahneye çıkmaya başladım.

SABANCI KORUSU’NDA YUMURTA GİBİ BİR ÇOCUK

O sırada anne-babanızın hala haberi yok mu?
- Hafta Sonu gazetesi “Sabancı Korusu’nda yumurta gibi bir çocuk” başlığını atınca annem hemen İstanbul’a geldi. Levent’te ev tuttuk. Benimle yaşamaya başladılar.

İlk aşk nasıl başladı?
- Şarkıcılığımın ikinci yılında ilk erkek arkadaşımla tanıştık. 19 yaşındaydım, benimle yaşıttı. Beş yıl birlikte olduk. Benden sonra evlendi. Karısına Utku diye seslendiği için boşanmışlar. Bir gece beni izlemeye geldiklerinde karısı, “Kocam bana evde Utku diye sesleniyordu” diye itiraf etti. Ama hayatımın dönüm noktası 1997’dir...

Neden?
- Çünkü bir bakan oğluna körkütük aşık oldum. Her gün daha güzel görünmek istiyordum. Bir gece şeker kız Candy gibi ağlarak aşkımı itiraf ettim. O efemine tipleri beğendiği için travesti görüntüsüne girmeye başladım. Platonik Naciye durumum uzun sürdü. Üç buçuk yıl kötü bir dönem geçirdim. Madde kullandım. Eve haciz memurları bile geldi.

Nasıl kurtuldunuz?
- 10 yıl önceydi. Tedavi görmedim ama 40 kiloya kadar düştüm. Beni gören Selin Toktay zannederdi. Sonra hayatımdan her şeyi temizledim. Bütün bağlantılarımı kopardım. Bir evin içinde 7-8 köpekle yaşamaya başladım. Bu arada ameliyat geçirip tamamen kadın olmaya karar verdim. Ameliyat sonrasında da annem hep yanımda oldu. Yüzümde sadece dudaklarım yapıldı. Kaşlarım çizim. Bir de botoksum var.

SAHNEDE İZLEYİCİLER GÜZEL BİR KADIN İZLİYOR

Çok başarılı bir şov kadınıyım. Altı yıl Civanım’da çalıştıktan sonra Keops’ta sahne aldım. En son Nahide programı oldu. İlk salı gecesi rezervasyona inanamadılar. Mekanın şov grubu eşliğinde Türkçe pop ve alaturka söylüyorum. Sahnede izleyiciler güzel bir kadın izliyor. 9 Eylül’de yenilik ve süprizlerle yine orada olacağım. Sesime çok güvendiğim için şimdi albüm yapıyorum. Çalışmalarım bitmek üzere. Bayramdan sonra çıkacak albüm. Bir şarkıya 65 remiks yapacak kadar aptal değilim. İçinde dört şarkı var, Seda Akay da fıkır fıkır bir şarkı verdi.

BÜLENT ERSOY’DAN FARKLIYIM

Fatih Ürek, şarkıyı onun istediği gibi okumadığım için okkalı bir tokat attı. Benim makyajımı yapar ve sahneye de hazırlardı. Kompleksiz bir adam. Hak ettiğini yaşıyor. Beni Bülent Ersoy da Ebru Gündeş de izler. Ama Bülent Ersoy’la siyah-beyaz kadar farklıyız. Çünkü ben 2000’li yılların kızıyım. Artık eski isimlerin değişip birilerine yardımcı olması gerekiyor.

ÇOK ALDATILDIM AMA ALDATMADIM

Erkek olduğum zamanlarla da o geçen süreçle de eğleniyorum. Beni artık hiçbir şey yıkamıyor. Aşk kadınıyım. Hayatımda playboylar ve randımanı yüksek adamlar oldu. Ama çoğu yalancıydı. Hatta yalanlarına kendileri de inanıyordu. Son erkek arkaşımı çok sevdim. Beş yıldan sonra geçen ay ayrıldık. Bizim gibilerle olmak zordur. Erkek arkadaşlarım beni kadınlarla aldattı, kadınlar onlara bayılır. Bütün bu aldatılmaları kabullendim ama hiç aldatmadım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!