Beyinle beden arasında

Güncelleme Tarihi:

Beyinle beden arasında
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2005 17:57

Hacer kızın aşağıdaki laflarını okuyunca, şöyle kulağını çeken (!) bir yazıyla karşılık vereyim diyordum. Ama yazmaya oturunca, Hacer’e hak verdim. 22 yaşında Hacer. İnsanın kendini (kendim için söylüyorum) mesela 70 yaşında hayal etmesi kadar, o yaştaki Serdar’ı da hatırlaması zor...

Ama eşimin ablası (baldız derler değil mi?) 30 yaşına bastığında “Üfff, amma yaşlanmış be” dediğimi hatırlıyorum.

Onun için konuyu değiştirelim...

*

Dedi ya Hacer “Sonra bugün yemekte Serdar Abi dedi ki: ‘Haftasonu yüzmeye gittim. Beynim eski bir yüzücü olduğunu hatırlıyor ama bedenim hatırlamıyor.”

Doğrudur!

İkidir yüzmeye gidiyorum, nefis bir tesis, çok güzel bir havuz, jakuzi makuzi...

Doktor Ömer (Ayata) dostum “Bol bol yüz” dedi, “ama ter atacak şekilde...”

Ama Işık Bey’e (Akgün) yani ortopedistime henüz danışmadım, belki de cıbı cıbı yap, fazlası omzuna zarar diyecektir...

Şimdilik, havuza girdim mi “eski günlerin” yüzü suyu hürmetine labada labada yüzüyorum, ciddi ciddi.

Beyin garip, kendini hâlâ 15 yaşında zannediyor, “Bir zamanlar havuza girdin mi üç kilometre yüzerdin, günde iki antrenmana bana mısın demezdin” diye tahrik ediyor beni.

Ama beden isyanlarda, beyne kafa (!) tutuyor: “Ulan oturduğun yerden sallamak kolay, sıkıysa gel kendin yüz!”

Zamanla bir ortasını bulacaklarını umuyorum, ikisi de inatçı, arada biz kaynamayalım!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!